Yeni Anayasa sürecinin kaçınılmaz sonu

PKK, ideolojik olarak aynı yerde duruyor. İktidar ise Türk Milleti'ni PKK'nın söylemlerine alıştırarak ikna etmeye çalışıyor.

'Türk - Kürt - Arap ortak vatanı ve tarihi' diyerek tarihimize ve milletimize şirk koşuyorlar.

Demografimizi ve milli kodlarımızı, İsrail'in Suriye'yi işgal planı gereği stratejik göç mühendisliği ile bozdular.

Oysa yıllardır nargile kafelerde ve sahillerde Türk toplumunun tepkisini çeken pek çok kişi, iktidarın savunduğu üzere 'Müslümanlık' veya 'din kardeşliği' peşinde ülkemize sığınmamıştı. Kendisini 'gâvur' Avrupa'ya atabilenler zaten Türkiye'de durmamışlardı. 

Suriye'nin kuzeyinin Arapsızlaştırılması ve Şanlıurfa-Hatay hattının Türksüzleştirilmesi projesi gereği bombalandıkları için de gelmediler yurdumuza. ABD - İsrail - Mazlum Abdi (Öcalan) ortaklığıyla yurdumuza sığınmaları için bombalandılar...

Şimdi Türkiye'de, Türk vatandaşlığını ve üniter yapımızı çöpe atmak üzere tarihimize ve devletimize 'Türk - Kürt - Arap' paydaş dayatma çabasında PKK ile birlikte kullanılmalarını Türk Milleti asla kabul etmeyecektir!

Sürecin iflası günden güne yaklaşıyor. İktidarın artık hem PKK'yı hem de Türk Milleti'ni arkalarına Ortadoğulu sığınmacıları alarak oyalama imkânı kalmamıştır. Yoksulluğumuz, krizlerimiz artık tahammül edilemez düzeyde ilerliyor.

Toplumdan gizledikleri Anayasa taslağı ortaya çıktığında, kamuoyu önünde çetin ve kritik bir tartışmanın, siyasi hesaplaşmanın yaşanması kaçınılmazdır.

Bugün AKP - MHP - DEM Parti - HÜDAPAR ittifakı ile kalkışılacak milli devleti tasfiye amaçlı bir Anayasa değişikliği; örneğin 1 Mart 2003 tezkeresinden çok daha vahim siyasi hedeflere yönelecektir.

(Anımsanmalıdır ki; 1 Mart 2003'teki Irak tezkeresi oylamasına 533 milletvekili katılmış, 363 vekili olan AK Parti'nin hâkim olduğu Meclis'te 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanılmış ve Anayasa'nın 96. maddesinde öngörülen 267 barajına ulaşılamamıştı.)

Bugün, o günlerin çok ötesinde, Türk vatanına, devletine ve tarihine, Erdoğan ile müttefikleri istiyor diye BOP uyarınca Kürt, Arap vs. etnik unsurlar ortak edilemez! Hangi etnik kökenden gelirse gelsin, içlerinde Kürt ve Arap kökenli yurttaşlarımızın da olduğu Türk Vatandaşlığı statüsü, aritmetik hesaplarla veya düne kadar birbirine hasım geleneklerin üniter Cumhuriyet'e karşı oluşturacağı kirli ittifaklarla ortadan kalkmaz.

Referandumsuz bir ihanet oldu bittisine karşı Meclis'te AK Parti ve MHP milletvekillerinin ittifakı dağıtmaya yetecek sayısı bile, böylesi tarihi bir yanlıştan kaçınılmasını sağlayacaktır. 

Erdoğan ve Bahçeli; Türk Milleti yerine Öcalan'a dayanırken hesaplarını bu gerçeklere göre yapmalılar...

Dahası bağdaşılan terörist örgütün on yıllardır cinayetlerle çabaladığı gibi milli devleti imha projesi, yani vatana Türk Milleti dışında paydaş 'millet' yaratma çılgınlığı, oylama sonucu ne olursa olsun vatandaş tarafından reddedilecektir.

Tarih, Türk'ü sonuna dek sınayanların mutlaka kaybettiğini yazdı.  

İstiklal Harbi'ni, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nı, Karabağ Zaferi'ni kimse unutmasın... 

Geçtiğimiz asır dünyanın en büyük ordularıyla Afganistan'da, Vietnam'da boyunun ölçüsünü alanlar, şaşırıp ya da içimizdeki BOP işbirlikçilerine güvenip bu çağda bizi Irak, Suriye sanmamalı!

Haber Kaynağı : 12punto