Çiğdem’in cesedini gömüp 4 ay gizleyen sanıklar tahliye edildi! Annenin feryadı: İple boğmuşlar kızımı, çürüttüler onu

Çiğdem Eskidemirci 17 Mayıs 2024 tarihinde Konya’da, Türkiye’ye kaçak yollarla giren Afgan asıllı göçmen Gholam Sakhi tarafından, cinsel birliktelik teklifini kabul etmediği bahane gösterilerek boğularak katledildi. Çiğdem’in cesedi, Sakhi’nin 3 arkadaşı tarafından katledildiği evin bahçesine gömüldü ve bu şahıslardan Bay Mohammad 3 ay boyunca aynı evde kalmaya devam etti.Çiğdem’in HTS kayıtlarını inceleyen polis ekipleri Çiğdem’in cesedine 5 ay sonra ulaşabildi. Cinayete ilişkin görülen ilk duruşmada Çiğdem’in cesedini gömen şüpheliler tahliye edildi, katil zanlısı Sakhi ise tutuklu yargılanıyor. Çiğdem’in ailesi ikinci duruşma öncesi kamuoyunda seslerini duyurmak için mücadele ediyor: “Benim çocuğumu aylar sonra bana verdiler. Kızımı, benim cenazemi gömdüler”.

 Haber: Sinem Nazlı Demir

Olay 17 Mayıs 2024’te Konya Merkez’de, katil zanlısı Gholam Sakhi’nin evinde gerçekleşti. Katil zanlısının ifadesine göre, Çiğdem ve Sakhi bir süredir birbirlerini tanıyorlardı. Olay günü Çiğdem, Sakhi’nin evine gitti.

Katil zanlısı Sakhi, Çiğdem’e nitelikli cinsel saldırı eyleminde bulunmaya teşebbüs ederken Çiğdem’in direnmesini bahane ederek, Çiğdem’i eliyle ve cebinde bulunan ayakkabı bağcığıyla boğarak öldürdü.

Daha sonra Çiğdem’in cesedini bir battaniyeye sararak evin kömürlüğüne sakladı ve üzerini kapattı. Sakhi ayrıca ifadesinde, Çiğdem’i öldürdükten sonra Çiğdem’in çantasını değerli eşya bulmak amacıyla karıştırdığını, Çiğdem’in telefonunu aldığını ve ertesi gün Konya il merkezinde bulunan bir telefoncuya satarak aldığı parayı da harcadığını belirtti.

CESEDİ BULDULAR

Çiğdem’i öldürdükten sonra iki gün boyunca aynı evde kalan Sakhi, daha sonra Konya’nın Karapınar ilçesine başka bir işte çalışmak için gitti. Bu sırada Sakhi ile aynı evi paylaşan Bay Mohammad isimli şahıs bir ay boyunca aynı evde, ağır ceset kokusuyla birlikte kalmaya devam etti. Evden gelen kötü koku apartman sakinlerini rahatsız edince ev sahibi durumu Bay Mohammad’a iletti. Şikayetler üzerine Mohammad ve Mohammad’ın arkadaşları olan Abdul Jabar Noori ve Jawad Tabarshah isimli iki kişi evi temizlemeye başladıklarında bodrumdaki cesedi fark ettiler.

“CESEDİ BAHÇEYE GÖMDÜK, CENAZE NAMAZINI KILDIK”

 Sanık Abdul Jabar Noori verdiği ifadede, Çiğdem’in cesedini bulduktan sonra ne yaptıklarını şu şekilde anlattı:

 “Eve geldiğimizde aşırı koku vardı, üçümüz birlikte evin kömürlüğüne girdik, eski halı ve eşyaları kaldırdığımız esnada ayakları görünen ve belden yukarısı eski bir battaniye ile sarılmış bir ceset gördük. Ertesi gün sabah Bay Mohammad kürek, ip ve çöp poşeti alıp geldi. Üçümüz birlikte battaniyeye sarılı cesedi çöp poşetine sardık. Cesedi hiç açmadığımızdan kadın veya erkek olduğunu anlamadık. Evin bahçesinde bulunan eski tandırı yıktık ve Türkiye'ye kaçak yollardan girdiğimizden dolayı ve cesedin ölüm olayının bizim üzerimize kalabileceğinden korkarak birlikte evin bahçesine gömmeye karar verdik. Sonrasında cenaze namazını kıldık, dua ettik. Aynı günün akşamı korktuğumuzdan dolayı Jawad ve ben evden ayrıldık, çalışmak amacıyla Cihanbeyli ilçesine gittik, Bay Mohammad evde kalmaya devam etti. Bulduğumuz cesedi polise veya başkasına haber vermeden gömdüğümüzden dolayı pişmanım.”

3 AY BOYUNCA ÇİĞDEM’İN CANSIZ BEDENİYLE AYNI EVDE YAŞADI

Çiğdem’in cesedi gömüldükten sonra Bay Mohammad isimli şahıs yaklaşık 3 ay boyunca aynı evde yaşamaya devam etti. Bu süreç içerisinde Çiğdem’in kayıp olduğu bilgisine dayanarak başlatılan soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Çiğdem’in telefonunun HTS kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, cihazın Çiğdem öldürüldükten bir gün sonra Konya’daki bir telefoncuya satıldığını tespit etti.

 “BAĞIRDI, BOĞAZINI SIKTIM. TELEFONUNU SATIP PARASINI HARCADIM”

Telefoncuyla yapılan görüşme sonucu cihazı satan kişinin Gholam Sakhi olduğu belirlendi. Bunun üzerine Sakhi, 10 Eylül 2024 tarihinde Konya Karapınar’da çalıştığı çiftlikte yakalanarak gözaltına alındı.

Sakhi, aynı gün kollukta alınan ifadesinde şu cümleleri kullandı:

“Afganistan vatandaşıyım. Yaklaşık 8 yıl kadar önce Türkiye'ye kaçak yollardan girdim. Son beş yıldır Konya ilinde benim gibi Afgan uyruklu arkadaşlarımla birlikte bekar evinde kalıyorduk. Çiğdem öğleden sonra ben tek başıma evdeyken yanıma geldi. İlişkiye girmek için ısrarcı oldum. Çiğdem bağırmaya başlayıp bana vurmak isteyince boğazını sıktım. Yaklaşık 15 dakika kadar yanında bekledim, bayılmış olabileceğini düşünüp yüzüne su döktüm. Ancak tepki vermeyince öldüğünü anladım. Sonrasında kimseye haber vermeden evde bulunan bir battaniyeye Çiğdem'i sardım, kömürlüğe götürdüm. Bay Mohammad akşam saat 19.00 sıralarında eve geldi, kendisine bir şey söylemedim. Çiğdem’in telefonunu 1000 TL karşılığında sattım, aldığım parayı da harcadım. Pişmanım”

Bu süreç içerisinde diğer şüpheliler Bay Mohammad, Abdul Jabar Noori ve Jawad Tabarshah da 10 Eylül 2024’te gözaltına alınarak tutuklu yargılanmak üzere Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi.

Otopsi raporunda Çiğdem’in boğmaya bağlı oksijensizlik sonucu öldüğü belirtildi

Yapılan otopsi incelemesinde, Çiğdem’in bedeninin aşırı derecede çürümüş olmasından dolayı kimlik tespitinde kimlik tanığı kızının tanıklığına başvurulduğu belirtildi. Raporda, Çiğdem’in kafatasındaki yumuşak dokuların kaybolduğu, çürümenin üçüncü döneminde olduğu, 30-35 kilogram ağırlığında olduğu ve bağla boğmadan kaynaklı solunum yolu kapanmasına bağlı oksijensizlik sonucu öldüğü aktarıldı.

Hazırlanan iddianamade ise sanık Gholam'ın Çiğdem'e karşı nitelikli cinsel saldırı eyleminin maktulün direnmesi sonucu teşebbüs aşamasında kaldığı ve Gholam'ın cinsel saldırı eylemini gerçekleştirememekten duyduğu infialle maktulü boğarak öldürdüğü ve cinayeti tek başına işlediğinin belirlendiği ifade edildi.

ÇİĞDEM’İN CANSIZ BEDENİNİ GÖMEN ŞÜPHELİLER İLK DURUŞMADA TAHLİYE EDİLDİ!

 İlk duruşma Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 24 Nisan tarihinde yapıldı. Katil zanlısı Gholam Sakhi Nitelikli Cinsel Saldırıya Teşebbüs, Başka Bir Suçu İşleyememekten Kaynaklanan İnfialle Öldürme, Kadına Karşı Kasten Öldürme, Kişinin Ölmesinden Yararlanarak Hırsızlık suçlarından; diğer şüpheliler Bay Mohammad, Abdul Jabar Noori ve Jawad Tabarshah da Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme suçundan yargılandı.

Mahkeme heyeti, şüpheliler Mohammad, Noori ve Tabarshah’ı yurt dışı çıkış yasağı koyarak cezaevinde geçirdikleri süreyi göz önüne alarak tahliye etti.

“KIZIMI, BENİM CENAZEMİ GÖMDÜLER. ÇÜRÜTTÜLER”

 12punto’ya konuşan baba Ramazan Kocaoğlu, Çiğdem’in 14 yıl boyunca tek başına iki çocuğuna baktığını ve bunun için çok çalıştığını belirterek kamuoyundan davaya sahip çıkmalarını istedi:

 “Benim çocuğumu aylar sonra bana verdiler. Kızımı, benim cenazemi gömdüler, çürüttüler. Sonra bana verdiler. Cenaze törenimize kaymakamlıktan bir kişi geldi ama 30 tane polis vardı. En ağır cezayı almalarını istiyorum, kızımın katilleri elleri boş gezmesin”

 “İPLE BOĞMUŞLAR KIZIMI, BENİM CİĞERLERİM YANDI”

Anne Gülay Kocaoğlu da yaşadıkları süreci kamuoyuna şu sözlerle anlattı:

“Torunum beni aradı ve ‘annem bodrum katta bulundu’ dedi. İple boğmuşlar kızımı. Bizim dosyamızı takip etsinler, kadınlar ölünce neden bu dosyalara sahip çıkmıyorlar? Benim çocuğumun arkasında durulsun. Benim ciğerlerim yandı, başka anaların ciğeri yanmasın.”

12punto’ya konuşan Çiğdem’in ailesinin avukatı Faruk Şimşekoğlu, Çiğdem’in ailesinin Çiğdem öldürüldüğü gün kayıp başvurusu yaptığını ancak 4 ay boyunca ailenin herhangi bir haber alamadığını belirtti.

Şimşekoğlu, şüphelilerin gözaltı sürecini şu sözlerle anlattı:

“Bay Muhammed isimli şahıs, katil zanlısı Sakhi evde yokken 1 ay boyunca o kötü kokuyla ve çürüyen bedenle birlikte evde yaşıyor. Evden gelen kötü kokular nedeniyle komşular ev sahibine şikayette bulunuyor. Bunun üzerine katil zanlısı Sakhi’nin arkadaşları olan bu 3 şüpheli evi temizlerken Çiğdem’in cesedini buluyor ve gömüyorlar. Gömdükleri kişinin kim olduğunu bilmediklerini iddia ediyorlar ve Sakhi’ye ulaşıp cesedi gömdüklerini iletiyorlar. Ülkeden gönderilme korkuları nedeniyle ihbar etmediklerini söylüyorlar. Bu süreç içerisinde Çiğdem’in telefonunun HTS kayıtlarına bakılıyor ve Çiğdem’in telefonunu katil zanlısı Sakhi’nin telefoncuya sattığı anlaşılınca soruşturmanın asıl zinciri başlıyor.”

“CANİCE BİR HİSLE ÖLDÜRÜLDÜ ÇİĞDEM. KATİL, SADECE ÖLDÜRMEK İÇİN ÖLDÜRDÜ”

İlk duruşmada yaklaşık 8 aydır tutuklu bulunan şüpheliler Bay Mohammad, Abdul Jabar Noori ve Jawad Tabarshah’ın tahliye edildiğini belirten Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gönüllü avukatlarından Şimşekoğlu, bu karara da itiraz edeceklerini belirtti. Çiğdem’in ve katledilen tüm kadınların yaşam haklarını hem hukuki hem de toplumsal alanda savunacaklarını söyleyen Avukat Faruk Şimşekoğlu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

 “Canice bir hisle öldürüldü Çiğdem. Katil zanlısı Çiğdem’in önce ağzını tutup sonra boğazını sıktığını söylüyor. Sadece öldürmek için öldürme duygusuyla hareket ettiğini düşünüyoruz. Bu kadın emekçi bir kadın, yoksul bir kadın. Çalışmak ve çocuklarını geçindirmek zorunda olan bir kadın. Şiddetin mağduru olarak konumlanmış. Biz Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak kadına yönelik gelişen şiddetin önüne geçilmesi, yoksulluğun ortadan kaldırılması, toplumsal olarak şiddeti üreten dilin ortadan kaldırılması için mücadele veriyoruz. Başka kadınlara karşı bu şiddetin gerçekleşmemesi için bu mücadeleyi veriyoruz.”

 Bir sonraki duruşma 5 Ağustos’ta görülecek

Çiğdem’in cinayetiyle ilgili açılan davanın bir sonraki duruşması 5 Ağustos 2025 tarihinde Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Çiğdem’in ailesi, sevenleri ve avukatları kamuoyunun desteğini bekliyor.

Haber Kaynağı : Sinem Nazlı Demir