Sanatçıların 'Ayşe Barım'a tepkileri büyüyor! 'Ekmek aslanın değil Ayşe Barım'ın ağzında'

Sinema ve televizyon dünyasında bir çok ünlü ismin menajerliğini yapan ID İletişim kurucu ortağı Ayşe Barım ve oyuncu Serenay Sarıkaya ilgili iddialar magazin ve sanat dünyasını karıştırdı. 

Bir çok ünlü isim Barım ve Sarıkaya'ya destek mesajları yayımladı. Ama bir çok ünlü de sektörde iddia edildiği gibi bir 'tekelleşme' olduğuna vurgu yaparak peş peşe açıklamalarda bulundu. 

Oyuncu Nedim Saban sosyal medyasından "Ekmek aslanın değil, Ayşe Barım'ın ağzında" derken, Melisa Sözen de, "Artık herkesin şapkasını önüne koyarak bu sektördeki tekelleşmeyi de zorbalığı da kabullenmesi ve sorunu çözmeye odaklanması lazım." ifadelerini kullandı. Ünlü oyuncu Necmi Yapıcı da, "Dönen dolaplar kulağımıza geliyor. Mesela başrolü istiyorsan bu dört oyuncuyu da yanında almak zorundasın gibi... Sektör bu 3-5 kişi arasında dönüyor." ifadelerini kullandı.

TV100 yazarı Fuat Uğur, 26 Eylül tarihli yazısında bir kadın menajerin, "ünlü eşcinsel erkek sanatçının iş insanı sevgilisinden 5 milyon dolar aldığı" iddiasını gündeme getirdi. Uğur, bu olayın bir kadın oyuncuyla "göstermelik ilişki" yaratmak için yapıldığını da ileri sürdü. Haberde adı geçen menajerin, Serenay Sarıkaya’nın bağlı olduğu ID İletişim’in kurucusu Ayşe Barım, kadın oyuncunun ise Serenay Sarıkaya olduğu sosyal medyada hızla yayılan iddialar arasında yer aldı.

Bu iddiaların ardından bazı ünlüler Ayşe Barım ve Serenay Sarıkaya'ya destek çıkarken, bazıları da sektörde yaşanan skandalları ifşa etmeye başladı. Ünlü oyuncular, sektördeki tekelleşme ve zorbalıkla ilgili sosyal medyada açıklamalarda bulundu.

Sanatçı Nedim Saban sosyal medyasından sektördeki tekelleşmeyle ilgili Barım'a yönelik konuşurken şunları söyledi: "Ekmek aslanın değil, Ayşe Barım'ın ağzında. Televizyon piyasasına girmek isteyen gençlere, tekelleşmeyi dilim döndüğünce anlatıyorum. Reddedilme olasılıklarında durumu kişiselleştirmemeleri gerektiğini, işin yetenek ya da donanımla hiç ilgisi olmadığını anlatıyorum. Ancak beni asıl kaygılandıran Ayşe Barım tarifesinin son yıllarda ağzının tiyatrodan da sulanması. Küçümsedikleri sanatımız birden değerli oluverdi, bilet fiyatları tavan yaptı." dedi.

Ünlü oyuncu Melisa Sözen de konuyla ilgili yaptığı açıklamada 'Bu sektörde kimse tekelleşme problemi olmadığını söyleyemez' diyerek şu açıklamayı yaptı:

"Yapımcılara aynı isimlerin dayatıldığı, kimi oyuncular için 'onu oynatırsan o zaman bizden bu ismi alamazsın' tehditlerinin yapıldığı bir düzen kabul edilemez. Bu güç oyunları sadece projeleri değil, oyuncuların kariyerlerini yönetirken onları kendine muhtaç etmeyi de içeriyor. 20'li yaşlarında 'Artık anne oynamaya hazırlan' diyerek psikolojik olarak güçsüzleştirilmeyi de, 'Şu yapımcı senin enerjini beğenmiyor, ben olmasam bu işi alamazdın' gibi cümleler kurarak özgüven parçalayıp kendine muhtaç etmeyi de içeriyor. Artık herkesin şapkasını önüne koyarak bu sektördeki tekelleşmeyi de zorbalığı da kabullenmesi ve sorunu çözmeye odaklanması lazım."

Sektörün belli başlı kişiler tarafından domine edildiğine dikkat çeken Rabia Soytürk de yaptığı paylaşımda, "Kendi oyuncuları dışında kimseye makul bir iş bulma şansı bırakmamaları. Ortada yıllardır birçok oyuncuyu, yönetmeni, senaristi ve çalışanı mağdur eden bir sorun var" dedi.

Oyuncu Sedef Şahin de yaptığı paylaşımda, "Yıllardır söylüyoruz. Malumun ilanı bu! İşin kötüsü karar mercii kişilerin sektördeki herkesi böyle zannetmesi ve öyle yaklaşmaları... İyi niyetli, bu işi yapmak için gençliğini harcayan, çırpınan insanların kalbini çok kırdınız. Çok ah aldınız çok. Arsızsınız, yüzsüzsünüz! Hak ediyor muyum diye sorgulamıyorsunuz bile. Mesleği ayaklar altına aldınız." ifadelerini kullandı.

"İŞLERİME ENGEL OLMAYA KALKTILAR"

Oyuncu Deniz Işın ise kendisinden yola çıkarak şu açıklamayı yaptı:

"Bu insanlar bizzat işlerime engel olmaya kalktı. Tanıdığım çok yetenekli kadın oyuncuların önünü kestiler. Eğer bir mafyalaşma varsa kadın ve insan hakları savunucusu olarak ses çıkarmak gerek. Kim kime peşkeş çekti bilemem ama şaşırmam. Sırası geldi diye delirmeyin elbet kokusu çıkacaktı."

"BEN İSTEMEZSEM OLMAZSIN"

Oyuncu Gözde Türker de yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Bir dizi için bir karakter vardı. Karakterin küçüklüğü sarışın, mavi gözlü ve beyaz tenli. Anneme gösterdim, çocukluk fotoğrafım sandı. Büyüklüğü için audition vermiştim, yönetmen de tamam dedi fakat sonra kara kaşlı, kara gözlü birini seçtiler. Seçilen kişi başrol oyuncusuyla aynı menajerlik şirketindeymiş ve yapımcıyla araları iyiymiş. İpin ucu elbet birine dokunacak, elbet zamanı gelecekti. Yenilen haklar, 'ben istemezsem olmazsın' tadında verilen ayarlar, 'seni ben yaptım' diyerek oyuncuların hayatının her yerinde hakimiyet kuranlar, para için yapılanlar, magazin olmadan verilmeyen ödüller... Birileri milyonlar kazanırken yetenekli, emek vermiş ancak ikinci veya ara cast olarak görüldüğü günümüz dizifilm sektörü çok uzun zamandır tekelleşmişti. Bana kaç yıldır soruyorsunuz neden dizide oynamıyorsun diye. Bu sorunun cevabını öğrendiniz."

"SEKTÖR 3-5 KİŞİ ARASINDA DÖNÜYOR"

Ünlü oyuncu Necmi Yapıcı da sektörü eleştirerek yaptığı açıklamada, "Üç beş yapım şirketi, üç beş kast ajansı ve üç beş kast direktörü arasında dönen dizi ve film sektöründe kendimize yer bulmak çok zorlaştı. Dizilerde, sinema filmlerinde, dijital platformlarda, reklamlarda ve hatta reklam dublajlarında bile bu aynı oyuncular kullanılıyor. Bu oyuncular bir dizi bitiyor ertesi hafta başka dizde başlıyor. Binlerce oyuncu bunlara sadece uzaktan bakıyor. Dönen dolaplar kulağımıza geliyor. Mesela başrolü istiyorsan bu dört oyuncuyu da yanında almak zorundasın gibi... Sektör bu 3-5 kişi arasında dönüyor" ifadelerini kullandı.