Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Hazal Filiz Küçükköse: 'Büyük bedeller ödemiş birinin hayatını canlandırmak isterim'

Dizi ve sinema oyuncusu Hazal Filiz Küçükköse, kariyeri, hedefleri ve hayata dair açıklamalarda bulundu. Küçükköse, "Büyük bedeller ödeyerek adını tarihe yazdırmış, başarı ya da başarısızlık hikâyesi olan karakterler çok cazip benim için. Böyle birini canlandırmak isterim" dedi.

Hazal Filiz Küçükköse: 'Büyük bedeller ödemiş birinin hayatını canlandırmak isterim'

Rol aldığı 'Kara Sevda' ve 'Beni Affet' dizileriyle şöhrete ulaşan oyuncu Hazal Filiz Küçükköse, MAG'e konuştu.

Oyunculuk serüveni, kariyeri, hedeferi ve bilinmeyenleri anlatan ünlü oyuncu, "Görüştüğüm 1-2 proje var. Yakın zamanda netleşecek ve seyirciyle buluşacağım" dedi. Küçükköse, Tokat'ta geçen çocukluk günlerinden de ilk kez bahsetti.

Oyunculuk kariyerinizdeki ilk anda neler hissetmiştiniz?

Oyunculuk kariyerime karar vermemde etkili olan bir an vardı. Benim için hayatımın yol ayrımıydı. Artıları, eksileri derken doğru seçimi yapmak için bir işaret bekliyordum. O gün, bir arkadaşıma dövme yaptırmak için buluşmuştuk. Onu beklerken, sehpada yabancı bir derginin açık kalan sayfalarında kocaman bir başlık gördüm.

Ne yazıyordu?

Fransızca “La chance sourit aux courageux” yazıyordu. Okunuşunu telaffuz etmeye çalışırken cümlenin anlamına baktım ve aradığım cevap tam olarak karşımdaydı: Şans cesurlara güler. O an kararımı verdim. Sözleşmeyi imzalayacağımı söylemek için yapımcımı aradım. Ankara’dan İstanbul’a gitmeyi ve kariyerime oyuncu olarak devam etmeyi seçmiştim. Bu arada o anı, hayatımın dönüm noktasını, unutmamak üzere ilk dövmemi de o gün yaptırmış oldum. Tıpkı sözdeki gibi şanslı ve cesur hissediyordum.

Sizce oyunculuk, öğrenilebilecek bir şey mi yoksa bir içgüdü, yetenek meselesi mi?

Aslında hepsi diyebilirim. İçgüdüyle yeteneklerinin farkına varmak başlangıç olabilir ama sonrasında, süreç boyunca tecrübe ettikçe öğreniyorsun, öğrendikçe tecrübe ediyorsun; bu çok iç içe ilerleyen bir durum. Sonsuz bir yol, sonsuz bir tecrübe.

'Kara Sevda' dizisi ile oldukça geniş bir hayran kitlesi sizi konuşmaya başlamıştı. Üzerinden çok zaman geçti ama 'Kara Sevda' ile ilgili duygularınızı öğrenebilir miyiz?

Kara Sevda hem seyirci tarafından çok beğenilmişti hem de ekipçe çok uyumluyduk. Her zaman böyle ekiplerle çalışılamıyor. Bu konuda kendimi şanslı hissediyorum.

'VEDALAŞIRKEN ÜZÜLMÜŞTÜM'

Bugüne kadar yer aldığınız projelerden en unutulmazı hangisiydi?

Kara Sevda dizisindeki Zeynep karakteriydi. Uzun süren bir yolculuk olduğu için Hazal olmaktan çok Zeynep’in duygularını yaşıyordum. Bağ koparmakta sorun yaşamadım ama vedalaşırken gerçekten üzülmüştüm.

Ne tür yapımlarda yer almak size daha çok heyecan veriyor?

Yaşanmış, gerçek ve zor hayat hikâyeleri var. Mesela fiziksel ve duygusal olarak sınanmış, çok büyük sınavlar vermiş, büyük bedeller ödeyerek adını tarihe yazdırmış, başarı ya da başarısızlık hikâyesi olan karakterler çok cazip benim için. O süreçte yaşadıkları zorluklar, seçimleri ve sonuçları nasıl olurdu diye merakla izlediğim filmler. Açıkçası, oynaması da çok keyifli olurdu diye düşünüyorum.

'ÇOCUKLUĞUM TOKAT'TA GEÇTİ

Biraz daha geçmişe gidecek olursak, yaşadığınız ve en unutulmaz anları biriktirdiğiniz kent hangisiydi? Örneğin neler yapardınız?

Çocukluğumun büyük bir kısmı Tokat’ın Turhal ilçesinde geçti. Küçük bir yer olduğu için sanatın, insanların hayatına dokunabilmesinin çok yakın olmadığı bir yerdi. İkizimle birlikte yedi yaşımızdan itibaren yıllarca düzenli olarak tiyatro sahnesi kurup, tüm arkadaşlarımıza gösteri yaptığımız anlar hiç aklımdan gitmez. Tüm arkadaşlarımız o günleri beklerdi. Herkes için en büyük, en sosyal ve en sanatsal aktiviteydi. Onları tiyatroyla ilk tanıştıran bizdik diyebilirim.

İkizinizle yaşadığınız ilginç anlardan birkaç örnek verebilir misiniz?

O kadar çok anımız var ki… Birbirimize çok benzediğimizin farkında olmadığımız için, ilk başlarda çok kızardık. İnsanların bizi karıştırmalarına, “Hazal mısın, Deniz misin?” diye sormalarına “Nasıl karıştırabilirsiniz bizi!” diye sinirlenirdik. İlerleyen zamanlarda artık bu durumla dalga geçmeyi öğrendik, hatta avantaja çevirdik! Okulda, arkadaş ortamında birbirimizin yerine yaptığımız çok şey oldu. Birbirimizin sınavlarına bile girdik!

'O YAŞLAR SİNİR BOZUCUYDU'

Şubat ayı deyince pek çoklarının aklına ilk gelen, Sevgililer Günü oluyor. Sizin aklınıza gelen nedir?

Şubat ayı deyince benim aklıma önce sömestr tatili, sonra doğum günüm, sonra da Sevgililer Günü geliyor... Küçükken doğum günlerim hep sömestradenk gelirdi ve o yaşlar için gerçekten çok sinir bozucuydu. Tüm arkadaşlarım tatilde olurlardı. Yaş aldıkça, Sevgililer Günü’ne yakın oldu. Dönem dönem avantajı da oldu, dezavantajı da. Şimdilerde Sevgililer Günü çok anlam ifade etmese de doğum günlerim artık sömestr tatiline denk gelmiyor. Bu nedenle şanslıyım!

Peki, aşk hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aşkın etkisi hayatımda büyük. Beni besleyen bir nokta ya da bazen sömüren diyebilirim... Arada dengeler şaşabiliyor!

Bir gününüz nasıl geçiyor? En çok ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

“Setim yoksa” ya da “setim varsa” olarak değişiyor. Setteyken sadece işe konsantre oluyorum ve aslında zaman da olmuyor başka şeylerle ilgilenmek için. Setim yoksa da spontane yaşamayı seviyorum. Arkadaşlarımla vakit geçirmeye, spor yapmaya, arada odaklanabilirsem piyano çalmaya ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Daha çok, nasıl hissediyorsam oraya odaklanıyorum.

“Kaliteli bir gün” nasıl olmalı sizce?

Kendine vakit ayırabildiğin zaman bence kaliteli bir gün. İster film izle, ister yürüyüş yap, ister bir arkadaşınla zaman geçir. Yapmaktan keyif aldığın her şey aslında kaliteli bir gün oluyor.

'HAYATTA HER ŞEY DENGE ÜZERİNE KURULU'

Hayatta hiç pişmanlıklarınız oldu mu? Sınırları zorlamak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kendimi bildim bileli sınırlarımı zorlayan biri oldum. İşin kötü tarafı, onun da bir sonunun ve sınırının olmayışı. Edindiğim tecrübelere bakacak olursam, artık nerede durmam ya da devam etmem gerektiğini görecek farkındalığa vardım. Diğer türlüsü bol tecrübeli ama aşırı yorucu ve yıpratıcı oluyor. Hayatta her şey bir denge üzerine kurulu. Ben de kendi dengemi bulmak ve onu korumak üzerine bir bakış açısı edinmeye çalışıyorum. 

Sizi yakın zamanda hangi projelerde göreceğiz?

Şu sıralar görüştüğüm birkaç proje var. Bunlardan birisi dijital bir iş. Netleşir netleşmez paylaşacağım.


Haber Kaynağı : 12punto

Hazal Filiz Küçükköse röportaj