Oyuncu Nurseli İdiz: 'Seçil Erzan gibi olmazdım'

Nurseli İdiz parayla ilişkisinin hiçbir zaman iyi olmadığını söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü kazandığını ancak konservatuvarı tercih ettiğini belirten oyuncu, "Rakamlarla ilişkimi düşünürsek Türkiye’nin başına ekonomik felaketler çıkarırdım. Seçil Erzan gibi olmazdım ama banka şubesi çökerdi" dedi.

Dizi ve sinema oyuncusu Nurseli İdiz, Armağan Çağlayan’ın sunduğu “Şimdiki Aklım Olsaydı” adlı YouTube programına konuk oldu.

Bir dönem yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle gündem olan oyuncu geçmişini değerlendirdi.

Liseyi bitirdikten sonra hem Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü hem de Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazanan İdiz, "Şimdiki aklın olsaydı, hangi üniversiteyi okurdun?" sorusuna şu yanıtı verdi: "İkisini birden okumaya çalışırdım ama yine de herhalde bu mesleği seçerdim."

'BABAM DA BENİM GİBİ İFLAS ETMİŞ'

İdiz, ünlü futbolcuları ve iş insanlarını yüksek kâr vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla hapsi istenen Seçil Erzan’a atıf yaparak sözlerini esprili bir şekilde sürdürdü: "Bir de benim rakamlarla ilişkimi düşünürsek Türkiye’nin başına çok daha büyük felaketler çıkarırdım. Seçil Erzan gibi olmazdım ama bir bakarsın bir banka şubesi çökmüş. Ne? Müdür kim? Nurseli müdür, kesin yani."

Ünlü oyuncu, “Hiçbir zaman parayla ilişkiniz iyi olmadı mı” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Evet. Bu galiba bilinçaltı bir şeymiş. Para kazanma konusunu suçluluk halinde düşünmekmiş. Kişisel gelişim sürecinde bütün bunlar masaya yatırılıyor. O yüzden çok büyük meblağlarda paralar kaybettim. Bilinçaltım, ‘Ben nasıl bu kadar kazanıyorum’ diye soruyormuş çünkü. Annem ve babamın da parayla ilişkisi bozuktu. Para olduğunda çok harcıyorlardı, birikim falan yoktu. Babam da benim gibi iflas etmiş."

'NE OLDUM DELİSİ OLDUK'

Nurseli İdiz, "Hiç para biriktirmedin mi?" sorusunu da yanıtladı:

"Biriktirdim, çok malım vardı. Televizyonun ilk para kazanan kurbanlarıyız. Şimdiki gençlere baksana ne kadar akılcı şeyler yapıyorlar. Çok sıkı tutuyorlar işlerini, biz bir anda ne oldum delisi olduk. 1996 senesinde eşime bir şirket açmıştık. Hiçbir şekilde mali işler kontrol edilmemiş, Vergi Dairesi’ne bir şey beyan edilmemiş vs. Bu istenilerek değil, bilinçsizlikten yapılan bir şey. Ufak ufak o vergi borçları çıktı. Bu kez borçları ödemek için tefeciye gidip malları ipotek ettirdim."

Haber Kaynağı : 12punto