Tecrübeli gizli servis ajanından iş ve özel yaşamda uzak durmanız gereken üç tehlikeli kişilik

Amerikan Gizli Servisi’nde 12 sene boyunca kritik görevlerde bulunan bir özel ajan, insan ilişkilerinde oldukça tehlikeli olabilen üç farklı kişilik özelliğini tanımladı. Ajan, hem iş yerindeki hem de kişisel çevremizdeki kişilerin yaşam kalitemiz üzerinde düşündüğümüzden daha büyük bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor.

Ajan, karşılaşılması durumunda temkinli yaklaşılması veya mesafe konulması gereken üç tip kişiliği şöyle sıralıyor: dramı hayatının merkezine yerleştirenler, sürekli çatışma arayanlar ve asla sorumluluk kabul etmeyenler.

SÜREKLİ SORUNLERİN MERKEZİNDE OLANLAR

"Dram mıknatısı" olarak nitelendirilen kişiler, hemen her ortamda bir kriz ya da kaosun başrolünde yer alıyor. Bu insanlar, finansal sıkıntıdan iş yeri kargaşalarına kadar çeşitli sorunları adeta üzerlerine çekiyorlar. Onlara göre hayatlarının olağan akışı daima bir olay silsilesiyle dolu.

Uzman, bu kişiliklerin dışarıdan bakıldığında masum görünebileceğini, ancak aslında çevresindekileri de girdabına dahil ettiğini vurguluyor. Sürekli şikayet eden, abartılı tepkiler veren ve başkalarının enerjisine ihtiyaç duyan bu tiplerle karşılaşıldığında, net sınırlar çizilmesinin önemli olduğunu belirtiyor. Gerekirse ilişkilerin tamamen kesilmesinin de bir seçenek olduğunu aktarıyor.

HER ZAMAN BİR "DÜŞMAN" ARAYANLAR

"Sürekli savaşçı" tipi ise, hayattaki her durumda bir rakip arayışı içinde. Onlara göre çevrelerinde herkes potansiyel bir engel veya tehdit. Sıklıkla, yöneticilerinin kendilerini fark etmemesinden ya da ekip arkadaşlarıyla fikir ayrılığı yaşamaktan şikayet ediyorlar.

Bu kişilerle iletişim kurmanın çoğu zaman bir mücadeleye dönüştüğünü, tarafların kendilerini savunma ihtiyacı hissettiğini belirten eski ajan, bu ortamların iş birliğini ve gelişimi ciddi şekilde sabote ettiğine dikkat çekiyor. Bu tür bir kişilikle başa çıkmak için ise, duygusal çatışmalardan uzak durmak, net ve sakin kalmak gerekiyor; odak noktası ise yalnızca sonuçlar olmalı.

SORUMLULUKTAN KAÇANLARDAN UZAK DURUN

"Suçu başkasına atan" olarak tanımlanan üçüncü grup ise, hiçbir zaman kendi hatasını kabul etmiyor. Kötü not aldıklarında öğretmeni, terfi alamadıklarında ise yöneticiyi suçluyorlar. Yani başarısızlıklarının sebebini asla kendilerinde aramıyorlar.

Bu kişilerin en belirgin özellikleri arasında, başkalarını sürekli yanlış yapmakla suçlamaları ve olaylara nesnel yaklaşamayışları bulunuyor. Eski ajan, hesap verebilir olmanın hem güvenlikte hem de profesyonel yaşamda vazgeçilmez olduğunun altını çiziyor ve "Sağlam duruşlu bireyler hatalarında sorumluluğu üstlenir ve bunlardan ders çıkarır" diyor.

Güven inşa etmek veya ortak projelerde başarı sağlamak için, sorumluluktan kaçan bireylerden mümkün olduğunca uzak durulmasını tavsiye ediyor. Aksi halde, sonunda yükün tamamı sizin omuzlarınıza kalabilir.

Ajanın genel önerisi ise net: "Hayatınızın sorumluluğunu alan insanlarla vakit geçirin. Yanınızda bulunanlar, sizin kim olacağınızı doğrudan şekillendirir. Bu, sahip olduğunuz en değerli güçlerden biridir."

Haber Kaynağı : 12punto