Fetömetre neden kayboldu?

İktidar partisinin büyük siyasetçilerinden biri, şöyle bir demeç verdi:

“Valla kardeşler Fetömetreyi çok arıyoruz. Ama bir türlü bulamıyoruz. Merak da ediyoruz. Bu Fetömetre nerede acaba? Çıldıracağım vallahi!”

Gecekondu kahvesinde bu demeci tahlil ediyordu beş on arkadaş:

Kahvenin bahçesinde oturmuş çay içiyorlardı. Arkadaş grubu sohbet ediyordu. İçlerinden biri dedi ki,

-Keleş efendi sinirlenme Fetömetre bir yerden çıkar. Bence birileri bunu saklıyor.

Sonra biraz durdu düşündü dedi ki, "Yahu bu Fetö değil miydi silahlı darbe yapan? Bu Fetö değil miydi onca insanın ölümüne neden olan? Ordu komutanlarına yiğit subaylara tuzak kuran, iftira eden, onları hapislerde çürüten bu fetöcüler değil miydi? Bir sürü günahsız insanı yargılatan, tutuklatan, hapislerde çürüten bunlar değil mi? Onca gerçek ve devrimci aydınlarımızı tutuklatan bunlar değil mi?"

Arkadaşı:

-Bunlar! Ama baksana Fetömetre kayıp. Öyle değil mi? Fetömetre kaybolunca demek ki devlette işler durmuş. 

-Evet kayıp kayıp. Maalesef kayıp.

-Peki Fetömetre niye bulunamıyor?

-Çünkü Fetömetreyi bulmak istemiyorlar. Fetöcüleri konuşmak istemiyorlar. Birileri Fetöcülere yol veriyor, anlamadınız mı daha?

- Eveeet… Yaaaa… Baksana Aydınlık Gazetesi hariç bütün basın üzülmeden utanmadan suskun duruyor. Siyasi partilerden tık yok. 

Ey Türkiye kamuoyu, ve siyaset ve basın vesaire yazıklar olsun alayınıza! Fetö bütün üniversitelerde yeniden örgütleniyor! Ulusal Kanal'ın yayınladığı belgelere bir zahmet baksanız… Sayın basın, sayın siyaset, sayın köşe yazarları, sayın televizyon bülbülleri, zahmet edip bir baksanız…

Hayret yahu! Nasıl da birlik oluyorsunuz… Konu Fetö olunca hemen sus pus oluyorsunuz. Hani basının halkı aydınlatma görevi vardı?

Sözü Keleş efendi aldı. Bu sayın Keleş efendi adliyeden emeklidir. Başkâtiplikten emeklidir. Şimdi de adliyenin önünde arzuhalcilik yapıyor. Cesur ve vatanseverdir. Biraz veli, biraz deli, biraz Bektaşi, biraz Nasreddin Hoca gibidir. İşte bu Keleş efendi sözü aldı şöyle dedi:

“Eyyy basın!, Ey adliye! 

Eyyy siyaset!

Ey aydınlar!

Fetö üniversitelerde

Yeniden

Örgütleniyor.”

Ey sayın en büyüğüm!

Hani şöyle şöyle de böyle böyle 

Diyordun.

Ve

Kükrüyordun aslanlar gibi. 

Fetömetre kayıp Fetömetre!

Fetö Türkiye'de ve üniversitelerde, hatta her yerde yeniden örgütleniyor!

Çıkarları gereği susanlar, Türkiye'ye ihanet ediyorlar.

İsrail, AB, ABD ve Fetö birlikte emperyalistler olarak karşımızda örgütleniyorlar.

Hocaefendi ve yandaşları zaten emperyalizmin askerleriydiler.

Şimdi iyice kaynaştılar. Şimdi Türkiye'de önemli kurumlarda yeniden örgütleniyorlar!

Ve bizim basınımızda tık yok. 

Sizin hükümette tık var mı duyamadık?

Eyyy yoksul halkımız!

Eğer emekçilerimiz!

Eyy emeklilerimiz!

Gelin bir olalım!

Emperyalizme karşı duralım.

Emperyalizm yani, AB ABD İsrail ve Türkiye'deki işbirlikçiler!

Ve Fetöcüler!

Hepimizin sofrasındaki ekmeği alıyorlar.

Uyanın ve sorun, fetömetre neden kayboldu?

Sorun: basında neden tık yok?

Siyasi partilerde neden tık yok?

Yargıda neden tık yok?

Yazıklar olsun emperyalizmi anlamayana ve emperyalizme karşı durmayana!

Evet biz ısrarla soracağız!

Fetö'ye kim ve neden yol veriyor?

Neden?

Neden?

Neden?