Sen buna yok diyeceksin de…

SEN BUNA YOK DİYECESİN AMMA…

Bektaşinin biri,

Bir cuma günü,

Şehrin

En büyük camisinin

Önünden geçiyormuş.

Tam da cuma namazı vakti.

Cemaat kalabalık.

Hoca vaaz ediyor.

Bizim bektaşi de

Hocanın dediklerini merak ederek

Caminin kapısına iyice yaklaşıyor.

Bakalım hoca ne diyecek diye,

Kafasını içeri uzatıyor.

Merakla dinliyor.

Hoca diyor ki:

-Eyyy! cemaati müslimin,

Muhterem Müslüman kardeşlerim!

Allah,

Ne yerdedir ne göktedir.

Gözle görülmez elle tutulmaz.

Mekanı yoktur.

Bir yerde değildir.

Bunları duyan bektaşi,

Dayanamamış, hocaya bağırmış.

Demiş ki:

-Ey muhterem hoca,

Sen buna

Yok diyeceksin ama

Diyemiyorsun.

Allah’ın yerini yurdunu,

Ne olup ne olmadığını.

Hele gel.

Bir de sen anlat deselerdi,

Acaba ne derdi?

Bence şöyle derdi:

-“Gerçeğe hüüü!

Allah Allah!

Allah birdir.

Sonsuz,

Bölünmez bir bütündür.

Bütün varlığı kapsar.

Bütün gerçeklik,

Bütün zaman ve mekan,

O sonsuz birliğin içindedir.

O bölünmez bütünlüğün içindedir.

Evrimin sebepsiz sebebidir.

Var olmakta olanların

Sebepsiz sebebidir.

Doğurmamıştır.

Doğurulmamıştır.

O hiçbir şeyle karşılaştırılamaz.

Benzetilemez.

Bütün bilimler onu doğrular.

Her varlık onun sonsuzda biridir.

Her insan 

Tanrıdan bir parçadır.

Onun için insan çok önemlidir.

Tanrı sevgidir.

İnsan da öyle.

Sevgi yoksa yüreğinde,

İnsandan sayılmaz. 

İnsan kılıklı canavardır o.