Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
46,8469
Dolar
Arrow
40,5798
İngiliz Sterlini
Arrow
54,2381
Altın
Arrow
4339,0000
BIST
Arrow
10.642

Talha Bin Ubeydullah ve bir tarih

Çevrenizde binlerce insan var ve etraf kılıç sesinden geçilmiyor. Bir de aynı ağızlardan çıkan binlerce tekbir sesini işitiyorsunuz. Tanıyorsunuz birçoğunu, aralarında arkadaşlarınız dahi var. Müslümanlardan oluşuyor bu ordu ve sizinle savaşıyor. Oysa siz de Müslümansınız, üstelik ilk dönemlerden itibaren.

O zaman “neyin nesi bu savaş, niye buradayız” diye düşünürsünüz değil mi? En azından düşünmeniz gerekir. Cemel günü, savaşın liderlerinden biri olan Talha bin Ubeydullah bunları düşünmüş müdür bilemeyiz? Kimi rivayetlere göre böyle bir tutum içinde olduğu da söyleniyor.

Gelin bugün Talha bin Ubeydullah tarihine doğru kısa bir yolculuk yapalım sizlerle. İlk Müslümanlıktan, Cemel’e uzanan süreci kısaca yeniden anımsayalım.

656 yılında bugün Irak sınırları içerisinde bulunan Basra’da yaşanan savaşın liderlerinden biriydi Talha bin Ubeydullah. Rivayetlere göre o savaşta can verdiğinde yaşı altmışı geçmişti. Bu hesaba göre Hz.Ali’den önce doğmuş olmalıydı.  Hz. Ebu Bekir ile yakın dost olduğunu biliyoruz, sonrasında onun kızı olan Ümmü Külsüm’le de evlenir. O bahse birazdan geleceğim ama ona geçmeden önce şunu söyleyeyim: Talha’nın Müslümanlığı Ebu Bekir vesilesi ile olur. Ebu Bekir gibi Talha da dönemin önemli tüccarlarından birisidir. Bu anlamda o yıllarda tüccar sınıfının Müslüman olmasına Ebu Bekir’in önemli katkısı olduğunu düşünüyorum.  Gelelim evlilik meselesine. 

Ümmü Külsüm, Ebu Bekir’in en küçük kızıdır. Tarihi kayıtlara göre 634 yılında dünyaya geldiği söyleniyor.  Ümmü Külsüm ile ilk evlenmek isteyen isimlerden birinin Halife Ömer olduğunu yine o kayıtlardan öğreniyoruz. Lakin, ablası ve aynı zamanda Peygamberin eşi Aişe bu evliliğe karşı çıkıyor. Bunun iki sebebi var: Birincisi “Ümmü Külsüm henüz çok küçük” diyor. İkincisi, Ömer’in sert mizaçlı olduğunu ve bu evliliği hem Ömer hem de kardeşi açısından uygun görmediğini söylüyor. Netice de evlilik gerçekleşmiyor ama Ümmü Külsüm yine “çok erken bir dönemde” Talha bin Ubeydullah ile evleniyor. Ve bu evlilikten üç çocuk dünyaya geliyor: Zekeriyya, Yusuf ve Aişe.

Talha’da tıpkı dönemin diğer erkekleri gibi çok eşliği seçenlerden. Toplamda dokuz eşi ve dördü kız olmak üzere on dört çocuğu olduğu ifade edilmekte. Bu yaptığı evliliklerin dördünde İslam Peygamberi ile bacanak olduğunu da tarihi kaynaklar aktarmakta.

İfade ettiğimiz üzere, ilk Müslüman isimlerden biridir Talha. Uhud döneminden itibaren savaşlara katılan sahabe, bu savaşta gösterdiği fedakarlıkla ayrıca Peygamberin övgüsüne mazhar olmuş, savaş sırasında Peygamberi koruduğu için eli çolak kalmıştır. Rivayet odur ki, Peygamber bu esnada kendisine “Talha’ya cennet vacip oldu” demiştir. 

Bu sözün sonrasında Peygamber yedi yıl daha yaşamış, akabinde fani dünyadan göçüp gitmiştir. Talha ise Peygamber’den 38 hadis rivayet etmiştir. Peygambere yakın olduğu söylenen, dahası onun katipliğini de yapan Talha niye ondan bu kadar az hadis rivayet etmiştir, orası bir konu. Zira Peygambere yakın olmamasına rağmen yüzlerce hatta binlerce hadis rivayet eden sahabeler olduğunu da biliyoruz.

Dönelim Talha bin Ubeydullah’a.

Dönemin en büyük tüccarlarından birisidir Talha. Çok zengindir. Öldüğünde milyonlarca dirhemden oluşan bir servet ve köşkler bırakmıştır. Bu yanıyla da ayrıca kayıtlara geçen bir isimdir. Konu buraya gelmişken, şunu da ifade etmiş olalım: Ömer tarafından halifeliğe aday gösterilen isimlerin ortak özelliklerinden biri de –Ali Hariç- çok zengin olmalarıdır. 

Talha, Ebu Bekir’in halifeliğinden itibaren yapılan seçimlere hep temkinle yaklaşmıştır. Ebu Bekir’e geç biat etmiştir mesela. Ebu Bekir, Ömer’i halife olarak tayin edeceğini açıklayınca ona şöyle demiştir: “İnsanların başına Ömer’i mi halife tayin ettin? Sen onunla beraberken bile insanların ondan çekindiklerini görmedin mi? İnsanları Ömer ile baş başa bırakıp Rabbine giderken Allah, teb’andan sorarsa ne yapacaksın?” ” 

Diğer taraftan Halife Osman döneminde de, halifeyi eleştiren isimler arasında yer almıştır. Her ne kadar, sonrasında Hz.Ali’nin karşısına çıkıp “Osman’ın katillerini bulmak için yola çıktıklarını söylese de”, Halife Osman muhalifleri arasında olduğunu biliyoruz. Özellikle Osman’ın hilafetinin ikinci altı yılında durum tam olarak böyledir. 

Talha, Ebu Bekir döneminden itibaren iktidarın çeperinde kalmış, önemli görevler üstlenmese de iktidar çevreleri ile yakın ilişki içinde olmuştur. Hz.Ali’nin hilafetine geldiğinde ise durum değişmiştir. Şöyle ki, Osman’ın ölümü ile ortaya çıkan kaos günlerinde iktidara gelen Ali, dönemin önemli isimlerden de bey’at ister. Talha da bu isimlerden biridir. Rivayetler tam bu aşamada ayrışır işte. Kimilerine göre Talha gönülsüz biçimde Ali’nin iktidarını kabul eder. Kimilerine göreyse de durum tersidir. Öte yandan Talha’nın Basra valiliğini istediği Ali’nin ise buna karşı çıktığı, diğer bir ifadeyle onu Basra valiliğine atamadığı belirtilir. İşte olaylar bundan sonra gelişir. 

Sürecin bir tarafında Talha, yakın arkadaşı Zübeyr b. Avvam ve Peygamberin eşi Aişe vardır. Sözünü ettiğimiz bu üç isim Ali’ye karşı birleşirler. Sebep ise Osman’ın katillerinin bulunmasıdır. Tarihi gerçekliklere ve olgulara baktığımızda bu sadece göstermelik bir sebep olabilir. Çünkü Osman’ın öldürülme sürecinde Aişe dahil bütün isimlerin eleştirileri ve söylemleri kaynaklarla sabittir. Eleştiriler elbette olabilir lakin eleştiri sahipleri de süreci ve yaşananları kapsayıcı ve yapısal bir gözle okuma imkanına sahiptir. Bu yanıyla tarihsel hakikati nesnel bir gözle okuma imkanına sahip olanlar, bu olanaktan tamamen uzaklaşırlarsa kendi gerçekliklerini şüpheye düşürmüş olurlar. Sözünü ettiğimiz cephenin düştüğü derin boşluk da burasıdır işte. 

Meselenin bir başka yönü de, Talha, Zübeyr ve Aişe arasındaki iktidar çatışmasıdır. Tarihi rivayetlere göre daha savaşa (Cemel) hazırlık sürecinde Aişe Zübeyr’den yana tavır alırken, Talha iktidar için kendi ismini ortaya koymuştur. Bu açıdan yaşanan bir iktidar olma kavgasıdır. Üstelik bu kavgada eğer galip gelselerdi muhtemel bir savaş da Talha ve Zübeyr arasında yaşanabilirdi ki, bu da tarihin işaret ettiği başka bir hakikattir. 

Sonuç olarak Cemel günü (Basra savaşı) altmış yıllık ömrünü, Müslümanlara karşı savaş verirken kaybeder Talha. Bazı rivayetlere göre son demlerinde Ali’ye karşı savaştığı için pişman olduğu söylenir. Rivayet ne kadar doğrudur bilinmez ama Peygamberle birlikte yola çıkıp, onun arkadaşlarıyla yol yürüyüp, yine onlara karşı savaşırken ölmenin getirdiği bir sorgulama olmalıdır. Bırakın o günü, yüzlerce yıl sonra bile bu sorgulamanın yapılmadığını gördüğümüzde o savaşın sebeplerini anlayabiliyoruz. Sebebine inmediğimiz sorunları da çözemezsiniz.