2002 yılında iktidara gelen AKP hükümeti, devletin her alanda yaptığı tüm kamusal hizmetleri devleti küçültme adına etkisizleştirip hantallaştırmıştır.
AKP hükümetinin iktidara geldiğinde ilk işi, devletin harcama sistemini değiştirip 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu'nu tasfiye ederek yerine 2003 yılında 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nu getirmiştir.
AKP, 2002 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nu sayısız kez değiştirerek devletin ihalelerini ranta dönüştürmüştür. Siyasi iktidar, bir yandan harcama sistemini diğer yandan ise ihale sistemini şeffaflık adına değiştirerek devletin tüm kamusal işlemlerini belirli gruplara ve özel teşebbüse devretmiştir.
Böylelikle AKP, Cumhuriyetin kurumlarıyla birlikte planlı kalkınma dönemini tasfiye ederek taşeronlaşmayı devlete dayatmıştır.
Bunlardan en önemlilerinden biri olan ve 1960 yılında kurulan Toprak Su ve Toprak İskan Kurumu ile 1965 yılında kurulan YSE Kurumu'nun birleştirilmesiyle 17/06/1982 tarih ve 2680 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak 08/06/1984 tarih ve 235 sayılı KHK ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
Demokrat Parti Döneminde kesintiye uğrayan planlı kalkınma dönemi, 30 Eylül 1960’ta DPT’nin kurulması ve 1961 Anayasası ile tekrar başlamıştır.
AKP hükümetinin IMF ve Dünya Bankası dayatması doğrultusunda ekonomik ve sosyal hayatımızı tahrik edecek girişimlerinden biri de 13/01/2005 tarihinde 5286 sayılı Kanun ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü kapatmasıdır.
Peki, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ne yapardı? Elinde 30 bin makine, dozer, greyder, roder, kamyon ve ekskavatör, 60 bin personel (bunun 50 bini işçi, 10 bini memur, mühendis ve teknik eleman) bulunmaktaydı.
Ülkemizdeki büyük çaplı bir heyelan, deprem ve mühendislik yapılandırması, oturma, kayma gibi problemler nedeniyle genel müdürlüğün teknik personel yapısı jeoloji, inşaat, elektrik-elektronik, çevre, harita, jeofizik, makine, kimya maden, ziraat mühendisleri ve mimarlardan oluşmaktaydı.
Tüm illerdeki Köy Hizmetleri İl Müdürlükleri kapatılarak personel, makine ve ekipmanlar; İstanbul ve Kocaeli hariç valiliklere devredilmiştir. İstanbul ve Kocaeli Köy Hizmetleri İl Müdürlükleri'nin tüm personel, makine ve ekipmanları ile birlikte iki Büyükşehir Belediyesine devredilmiştir.
Bir örnekleme yapmak istiyorum. O dönem Ankara Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde 1447 personel çalışmaktadır. Bunlardan 150’si mühendis ve teknik elemanlardan oluşmaktadır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tüm işlerini ihale etmez kendisi yapardı. Köy Hizmetleri deprem, heyelan, sel gibi doğal afetlerde çalışan bir kurumdu. Bu kurum yolları açar, köy yollarının onarımını ve bakımını yapar, içme suyu inşa ederdi. Kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve politikalara uygun bir şekilde toprak ve su kaynaklarının verimli kullanılmasını, korunmasını ve geliştirilmesini sağlardı. Baraj, havaalanı, fabrika ve savunma ile ilgili tesislerin inşaat, tarih ve tabiat varlıklarının korunması gibi kamulaştırmalar ve anlaşmalar yapardı.
1306 sayılı İskan Kanunu'na göre, naklen veya toplulaştırılacak köyler için arsa ayırmak, öteki kasaba ve köylerin imar planlarını ve ihtiyaç sahiplerine konut ve tarımsal işletme tesisleri için tip projeler hazırlamak ve kendi evini yapana yardım metoduna dayalı olarak kredi vermek, köy için alt yapılar, sosyal tesisler ve istihdam yaratacak ekonomik tesisler yapmak ve yaptırmak.
Deprem ihtimalinin en fazla olduğu aktif deprem kuşaklarında bulunan köylerdeki nüfusun konut ve tarımsal tesislerini depreme dayanıklı hale getirmek maksadıyla kredi vermek, serbest göçmen işlerini yürütmek, özel kanunlar gereğince iskanlı göçmenleri kabul etmek, her türlü alet, edevat taşıt ve makinalar ile donatımlarını işletilmesi, tamiri için bütün malzemeyi nitelikleriyle birlikte gerektiğinde imal etmek ve ettirmek Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün görevlerinden bazılarıydı.
AKP iktidarının yanlış politikaları nedeniyle köyler boşaltılmış ve şehirlere yığılmıştır. Cumhuriyet tarihinin en önemli kurumlarından biri olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü bir gecede kapatılarak tasfiye edilmiştir. Eğer bu kurum kapatılmamış olsaydı 10 ilimizdeki Köy Hizmetleri Genel Müdürlükleri tüm personel, makine ve ekipmanları ile birlikte depreme anında müdahale edebileceklerdi ve biz de depremi en az hasarda atlatabilecektik.
Nitekim, 1999 İstanbul, Sakarya, Kocaeli depremlerinde Köy Hizmetleri'nin makine, teknik ekipman ve personelle anında nasıl müdahale ettikleri unutulmamalıdır.
AFAD’ın kurulduğu günden bu tarafa AFAD bütçelerinden tüm valiliklere deprem ve diğer doğal afetler için makine ve ekipman alınmasına yönelik ödenekler gönderilmektedir. Acaba bu ödeneklerle kaç makine ve ekipman alınmış, AFAD tarafından depreme hazırlık için kaç teknik personel yetiştirilmiştir?
Sormak gerekir AFAD’ın elinde bu deprem bölgelerine ilişkin envanterinde kaç adet makine, ekipman, ne kadar gıda stoku, ne kadar sağlık malzemesi, ne kadar çadır ve konteynır var?
Toplam personelinin ne kadarı deprem konusunda uzman, bunların nitelikleri neler ve kaçı deprem konusunda tecrübeli bunları sormak gerekir? Dikkat edilirse AFAD’ın da Kızılay’ında ilk yaptığı iş hesap numarası vererek yardım toplamak oldu.
Sonuç, geldiğimiz nokta telafisi mümkün olmayan devlet kurumlarının küçültülmesi adı altında nasıl etkisizleştirildiği ve etkisizleştirildiğini bir kez daha gördük. Bu yapının daha fazla sürdürülmesi mümkün değildir.
Çok Okunanlar
Beşar Esad'ın nasıl kaçtığı ortaya çıktı
Gelinim Mutfakta 11 Aralık puan durumu: Bugün hangi gelin birinci oldu?
BEDAŞ 11 Aralık'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Bir köfte markası daha ifşa edildi
Günlük burç yorumu: 11 Aralık Çarşamba günü hangi burçlar için güzel geçecek?
Fenerbahçe - Athletic Bilbao maçı ne zaman, saat kaçta? Muhtemel 11'ler
'Batı Kürdistan' kimin olacak? - I
Meslek meslek 2025 maaş artışı: Öğretmen, doktor ve polis ne kadar alacak?
Japon deprem uzmanı Türkiye’deki 4 tehlikeli bölgeyi açıkladı!
Meteoroloji uyardı: Gece yarısından itibaren etkili olacak!