Tarımsal gelişmeyi sağlamak üzere 1935 tarihinde 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatiflerinin kurulmuş, bununla da üreticilerin ürünlerine sürüm sağlamak için, hammaddeleri işleyerek kıymetlerini arttırmak ve milli ürünlerin standartlaştırılması amaçları taşımıştır.
Atatürk’ün tarım politikasının temellerinden bir tanesi de, Ziraat Bankasının tarımı destekleyen uygulamalarıdır. Ziraat Bankası özellikle Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında verdiği krediler Osmanlı’nın son dönemine göre 5 kat arttırılmış ve 1932 ve kadar çiftçiye verilen kredi 121 milyonu aşmıştır. Bu şekilde çiftçinin finansmana erişimi kolaylaşmıştır. 1926 yılında havaların kötü gitmesi ve mahsulatın iyi alınamaması nedeniyle faiz alınmaması ve 3 yılda altı taksitle borçların ödenmesi sağlanmıştır. Maalesef son dönemdeki Ziraat Bankası’nın çiftçiye haciz gönderen uygulamalarına göre bu yapılanların ne kadar önemli olduğu bir daha görülmektedir.
Tarıma bağlı sanayi kuruluşları yine Atatürk döneminde açılmaya başlamıştır. Al pullu ve Uşak Şeker Fabrikaları 1926 yılında açılmıştır. Bu şekilde yurtiçinde üretilen pancar ülke içinde işlenerek daha katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesine olanak sağlamıştır. Son dönemdeki tarıma bağlı şeker fabrikalarının kapatılması, şekerin ithal edilmesi yolunun seçilmesi maalesef hem üretim yapan çiftçiyi hem de şeker tüketicisini zor durumda bırakmaktadır.
Hükümetçe 1923-1938 yılları arasında çiftçiye 200.162 liralık pulluk dağıtılır. Tarımsal üretim için Cumhuriyet’in ilk dört yılında 2000 traktör girmiştir. Atatürk kendi kurduğu orman çiftliğinde modern ziraat makinelerin kullanılmasını istemiştir.
Tarıma açılan toprakların oranı 1927 Tarım sayımına göre %3 olarak hesaplanmıştır. Atatürk toprak reformu yapılmasını bu şekilde şekilde tarımsal üretim yapılacak alanların artmasını istemiştir.
Bu kapsamda şu ifadeleri bu alandaki düşüncelerini göstermektedir.
‘‘Her Türk çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa malik olması behemehal lazımdır’’
1 Kasım 1937 yılından TBMM’nin açılışındaki konuşmada ‘‘Bir defa, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır. Bundan daha önemli olan ise, bir çiftçi ailesinin geçindirebilen toprağın, hiçbir sebep ve süratle, bölünemez bir mahiyet alması. Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus kesafetine ve toprak verim derecisine göre sınırlamak lazımdır…’’
Tarımsal üretimi arttırmak için kurumsal yapıyı güçlendirmek için önemli tarım teşkilatları kurulmuştur.
Ziraat Teşkiline dair 1910 sayılı kanun, 29 Aralık 1931 yılında tarım teşkilatı kurulmuştur.
1935 yılında Ziraat Vekaleti Vazife ve Teşkilat kanununda veteriner teşkilatı, 1937 yılında 3116 sayılı Orman Kanunu ile orman teşkilatı kurulmuştur.
Sonuç olarak, Atatürk döneminde tarım ile ilgili kurumsal yapı kurulmuş, çiftçinin önündeki vergisel engeller kaldırılmış, çiftçinin tarımsal faaliyet bilgisi arttırılmıştır, çiftçinin borçları silinerek ve kredi imkanları arttırılarak çiftçinin finansman ihtiyacı giderilmiş, tarımda makineleşme adamları atılmış, tarıma bağlı sanayi tesisleri kurulmuştur. Tarımsal üretimde artış ve tarımsal üretime dayalı dış ticarette artış gerçekleştirilmiştir. Bu tarımsal gelir sayesinde ülke başta Duyunu Umumiye olmak üzere dış borçlarını ödemiştir. Ekilebilen arazi 1927 yılında 4 milyon hektar iken, 1938 yılında 11 milyon hektara çıkarılarak %200'e yakın artış gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin ithalatı 86,9 milyon dolar ve ihracatı 50,8 milyon dolar iken ve cari açık verilerinken, 1929 yılına kadar süren bu durum ;1929-1936 yılı arasında cari fazlaya dönmüştür. İhracatımızın %80’nin üstünde tarımsal ürünler olduğu dikkate alındığında, tarımda yapılan önemli iyileştirmeler ihracat fazlası vermemizi sağlamıştır. Bu dönemde tarımsal üretim %85 civarı artış gerçekleştirmiştir. Atatürk döneminde tarıma dayalı iktisadi kalkınma modeli uygulanmıştır.
Çok Okunanlar

Ortalığı karıştıran evlilik teklifi

Gel bakalım Yiğit Bulut efendi

“İkinci Habur mu, İkinci Mondros mu?”

Parmağına krem süren vekil gündemde

Gazeteler, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını nasıl gördü?

İkinci Habur mu ikinci Mondros mu?

CHP'li Yavuzyılmaz'dan LGS sonuçlarıyla ilgili çarpıcı iddia

Özgür Özel’e hakkında başlatılan jet soruşturmaya CHP’li isimlerden sert tepki

Spotify'la yaşanan 'Emine Erdoğan listeleri' krizinde yeni gelişme

Zeki, Çevik ve Ahlaklı…