Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,5097
Dolar
Arrow
35,0942
İngiliz Sterlini
Arrow
44,0251
Altın
Arrow
2929,0000
BIST
Arrow
9.724

Türkiye'de kayıt dışı istihdam

Ülkemizde kayıt dışı istihdam oranları her zaman yüksek olmuştur. Ülkemizde sosyal güvenlik kurumlarından herhangi birisine girmeden, kayıt dışı olarak çalıştırılan 10 milyon civarında insanın olduğu tahmin edilmektedir. Çağdaş köleler olarak nitelendirebileceğimiz bu işçiler kendilerinin ve ailelerinin yarınlarının iş güvencesi olmadığı için terk etmektedir.

Sosyoekonomik sorunların başında gelen kayıt dışı istihdam, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de halen önemini korunmaktadır. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğüne bakıldığında kayıt dışı istihdamın kayıt dışı ekonomiyle başat olduğu görülmektedir.

Kayıt dışı istihdamın en yaygın olduğu sektör ise tarım sektörüdür. TÜİK’ e göre tarımdan sonra kayıt dışı istihdamın en yüksek olduğu sektörler inşaat ve hizmet sektöründeki otel ve restoranlardır. Sanayi sektörü ise kayıt dışılığın göreceli olarak en az olduğu alandır.

2023 yılı TÜİK iş gücü istatistiklerine göre kayıt dışı istihdam oranı %31’dir. Bu oran ile başta tarım sektörü olmak üzere kayıt dışı istihdamın hala yükseklerde olduğu görülmektedir. Kayıt dışı istihdam oranı ile kayıt dışı ekonominin büyüklüğü hemen hemen paralel gitmekte ve Türkiye’de bu oran %35’lerde görülmektedir.

Kayıt dışı istihdam 2023 yılında yüzde 35 düzeyindedir. Türkiye, kayıt dışı istihdamın azaltılmasında önemli adımlar atmış olsa da kayıt dışı istihdamın azaltılması konusunda Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkeler seviyesine henüz ulaşamamıştır.

Kayıt dışı istihdamın İstanbul ve Bursa’da, diğer illere göre önemli ölçüde düşük olduğu görülmektedir. İllerin gelişmişlik düzeyleri ve sanayinin istihdamdaki payı gibi faktörler il bazında kayıt dışı istihdam oranının farklılaşmasında etkili olmaktadır.

Türkiye’de küçük firmalarda kayıt dışı ve yarı resmi faaliyetlerin yaygınlığı, farklı firma büyüklükleri arasında üretkenlikteki keskin farklılıklarla paralellik göstermektedir. Türk imalat sektörlerindeki küçük ve orta ölçekli firmalar arasındaki verimlilik farklı, emsal ülkeler arasındaki en büyükler arasındadır.

Ölçek ekonomisini artıran birleşmeler ve firmalar arasında iş birliği fırsatları için önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli firmalar ile büyük muadilleri arasındaki fark zamanla artmıştır.

2000’li yılların başından sonra kurulan ve orta-yüksek ile yüksek teknolojik sektörlerde faaliyet gösteren “genç girişimciler” olarak adlandırılan girişimciler, büyük firmalarla benzer verimlilik seviyelerine sahip olma eğilimindedir, bu da Türkiye’nin imalat sektörlerinin genel teknolojik yoğunluğunu iyileştirmek için verimli topraklara sahip olduğunu düşündürmektedir.

İşletmelerin düşük ortalama üretkenliği, faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanmaktadır.

Çalışan başına ortalama üretken sermaye düzeyi ve sahipler yöneticilerde dahil olmak üzere beceri düzeyi, güçlü yatırım büyümesine ve orta ve yükseköğretimde kayıt oranlarındaki iyileşmelere rağmen diğer OECD ülkelerinin gerisinde kalmaktadır. Ortalama olarak, Türk firmaları ihracat faaliyetleriyle daha az ilgilenmektedir ve ihracatçı firmalar esas olarak başka yerlerde nihai mal olarak tüketilen malları üretmektedir.

Çok küçük kayıt dışı işletmeler; Türkiye ekonomisindeki tüm kayıt dışı çalışanların %60’ ını istihdam etmektedir. Kayıt dışı çalışanların payı daha büyük ve daha kurumsal firmalarda çok daha azdır. Tarım sektörü, küçük kayıt dışı işletmelerin %80’ini oluşturmaktadır. İmalat ve diğer sektörlerde çalışanların sadece yaklaşık %20 si kayıt dışı olarak kabul edilmektedir.

Ülkemizde büyük, tamamen kayıtlı firmalar toplam istihdamın yaklaşık %25’ ini ve toplam iş ekonomisinin katma değerinin kabaca %50’sini oluşturmaktadır.

Ülkemizde yüksek istihdam maliyetleri katı istihdam maliyetleri ve katı istihdam düzenlemelerin bir sonucu olarak, işçilerin büyük bir kısmı kayıt dışı ve yarı kayıtlı olarak istihdam edilmektedir. 

Bunun nedenleri; Yüksek sosyal güvenlik katkı payları ve gelir vergileridir. İktidar kayıtlı sektörde iş yaratılmasını desteklemek için, özellikle genç düşük ve vasıflı kişilerin istihdam maaliyetini azaltmalıdır. Ayrıca mesleki eğitimin iş sektörüyle iş birliği içinde güçlendirilmesi, genç gruplarının daha yüksek üretkenlik faaliyetlerinde ve daha kaliteli işlerde istihdam edilmesini artıracaktır.

Türkiye’de kayıtlılığın önündeki önemli bir engel de OECD’nin hem daimi hem de geçici işçiler için katı istihdam kurallarıdır. Kayıt dışı ve yarı resmi işletmeler bu düzenlemelere uymamakta ve bunun sonucunda yasalara saygılı rakipler üzerinde karşılaştırmalı avantaj ‘kazanmaktadır’. 

Kayıt dışı ve yarı kayıtlı firmalar esnek istihdam biçimlerinden faydalanarak özellikle emek yoğun sektörlerde daha kayıtlı firmalarla rekabet etmede başarılı olabilirken, tamamen yasalara uyan ve mali açıdan şeffaf firmalar, Türkiye’nin göreli katı istihdam düzenlemeleri nedeniyle çok daha az esnekliğe sahiptir.

Hem daimi hem de geçici işçiler için istihdam koruma kuralları, örneğin, kıdem tazminatı rejiminde reform yapılarak ve belirli süreli sözleşmelerin tüm işçiler için daha yaygın hale getirilmesiyle, ancak sağlık sigortası ve emeklilik haklarından ödün verilmeksizin daha esnek hale getirilmelidir. Ancak bu artan esneklik, işsizler için daha etkili sosyal koruma ve yeniden eğitim ve iş arama için daha güvenilir kamu finansmanı gerektirmektedir.