Son zamanlarda sıkça gündeme gelen yolsuzluk olayları ve temiz toplum arayışları Türkiye’de yönetim yapısının bir bütün olarak kamuoyunda, siyasetde, medyada ve akademik çevrelerde tartışılmasına ve incelenmesine yol açmıştır.
Artık Türkiye’nin eğitim düzeyi düşük bir tarım toplumu değil, eğitim düzeyi giderek yükselen bir sanayi toplumu olma aşamasında olunduğunun bilincindedir. Buna bağlı olarak özelikle kamu kesiminin çağdaş gelişmelere ayak uydurarak rasyonel esaslar çerçevesinde kendini yenilemesini beklemektedir. Bugün yurttaşlar ödedikleri verginin etkin bir şekilde kullanılmasını ve hizmet taleplerinin karşılanmasını istemekte, oysa kamu kesiminde gelişmeler bu istemlere uygun bir seyir izlememektedir.
Bu amaçla gündemde olan rant kollama, politik yozlaşma ve temiz toplum süreci karşısında kamuoyunun bilinçlenmesi ve kamu kesiminin yeniden yapılanması gerekir.
Politik yozlaşma ve rant kollama faaliyetlerine karşı mücadelede önemli olan nokta toplumun kirden arındırılması değil, toplumu kirleten, yozlaştıran mekanizmaların ortaya çıkarılarak güçlerinin kırılması yönünde olmalıdır. Bu mücadele, toplumun konuya olan duyarlılığı ve mücadele isteğinin olması kadar yolsuzlukların araştırılarak ortaya çıkarılması bunları yargılayacak organların çalışma gücü yetki ve isteklerinin karşılanmasında önem taşımaktadır.
Bugün birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede benzer sorunlar yaşanmaktadır. Ama unutulmamalıdır ki bu tür olaylara karşı mücadelede tek tek ülkelerin kendi bünyelerine uygun olarak şekillenmek durumundadır.
Politik yozlaşma, daha politik karar alma sürecinin işleyişinde başlamaktadır. Bu nedenle politik süreçte yer alan aktörler; politikacı, bürokrat, baskı grupları, siyasi partiler ve hükümet arasındaki ilişkilerin izlenmeye alınması zorunlu bir yurttaşlık görevi haline gelmiştir.
Politik yozlaşma ve rant kollamanın daha iyi anlaşılması için konuyla et tırnak olan bazı kavramlara açıklık getirmek gereği vardır.
Yolsuzluk kamu yetkilerinin keyfi şekilde ve yasa dışı kullanımı olarak tanımlanabilir. Siyaset ve kamu yönetimi bilimcileri tarafından yolsuzluk kavramı için yapılan bazı tanımlamaları şu şekilde sunabilirim:
• Kamu görevlisi para ya da mal karşılığında kamu işlemlerinde ayrıcalık yapmaktadır.
• Parasal olan ya da olmayan kişisel kazançlar için yetki, kamu adına kötüye kullanılmaktadır. Kişisel ya da siyasal kazanç amacıyla devletteki yetkisini kötüye kullanmaktadır.
Bize göre yolsuzluk bazen belli bir zümre ve sınıfların genel çıkarları için, bazen özel prestij ya da siyasal tercihler için kamu gücünün kullanılmasıdır. Bu kirli süreçte bir tarafta sürekli haksız teşvik ve destekle büyüyenler ortaya çıkarken, diğer yanda sürekli kaybedenlerin oluşturduğu manzara içinde toplumsal barış, toplumsal denge ve adil devlet adına bütün değerler çiğnenmekte, üstelik bunlar çoğu zaman vatan millet edebiyatları ile örtülmek istenmektedir.
Ve artık burada rant kollamanın başında bölüşüm yapanlar kendilerine yönelecek her tehdidi, siyasal süreci de etkilediklerinden “Düşman” ilan etmek için her yolu deneyeceklerdir.
Ne yazık ki ülkemizde politik yozlaşma ve rant kollamanın iğrenç kokusu çoğu zaman rantların el değiştirmesiyle ve bir iç hesaplaşma sonucu topluma yayılmaktadır. Ve görülmektedir ki siyasal yapının tepesindekiler siyasal kudretini sürdürmek için yurttaşların devlete verdiği verginin toplamından önemli bir payı kendilerine önemli siyasal destek vereceklerine inandıkları odaklara ikram olarak sunmakta, bazen bu durumun önü çok özel gizemli yasalarla ya da kararnamelerle bazen hakız ihalelerde bazen de sadece bu işleri organize etmeye yönelik önemli atamalarla açılmaktadır. Klasik yolsuzluk kavramı Makvelli Montesguie ve Russo’ nun politik düşüncelerinin temelini oluşturmuştur. Bu düşünceye göre yolsuzluk vatandaşların dürüstlüklerine zarar veren bir süreçtir. Çünkü birçok kişi bir lider tarafından etkilenmedikçe zayıftır ve yurttaşlık sorumluluklarından yoksundur. Böylesi bir ortamda tehdit edici bir durum gösterir. Bazen öyle olur ki dünün yolsuzluk yapan kişileri bugünün en vatansever kişiler haline geliverir.
Yaygınlaşan yolsuzluklar toplumda belirgin olarak Şu tehlikelere yol açmaktadır:
• Etkinsizlik
• Devlete güvensizlik
• Kamu kaynaklarının israfı
• Yabancı sermaye ve yatırım cesaretinin kırılması
• Politik istikrarsızlıklar
• Ahlaki çürüme
Yolsuzluklar refahı elinde bulunduranlar ile yetkiyi elinde bulunduranların adeta nikahını kıyarak evlendirirken her ikisi arasında da köprü görevi görmektedir.
Bazılarına göre yolsuzluklar, modernizasyonun en şiddetli safhasındaki yaygın faaliyetler olarak göze çarparlar. Bir sınıfın başka bir sınıf üzerinde vahşice egemen hale geldiği hızlı bir süreçte ortaya çıkan yolsuzluklar yine kimilerine göre fonksiyonel bir hal alarak değişimi hızlandırırlar. 1980 sonrasının uzun bir dönem egemen olan ekonomik politiğinin mantığı budur.
Aslında Britanya, Prusya ve başka yerlerde olduğu gibi Antik Roma ve Çin’de yetki ve otoriteyi satın alan zenginler politik sistemin değişmez bir parçası olmuşlardır.
Tabi ki değişik yerlerde değişik koşullara bağlı olarak politik yozlaşma ve rant kollama özü değişmemekle birlikte değişik biçimler altında tezahür etmiştir. Yönetsel yapı kendisini denetleyecek mekanizmalardan ve en önemlisi toplumun bütünsel duyarlılığından uzak kaldığı sürece yolsuzluklara gebedir.
Tabi ki yolsuzluk şiddetle ve ihanetle de buluşacak ve sonuçta birbirleriyle kan kardeşi olacaklardır.
Prof. Dr. Duran BÜLBÜL
Çok Okunanlar

Reyting sonuçları açıklandı! 7 Mayıs Çarşamba günü en çok izlenen yapım ne oldu?

Gelinim Mutfakta 8 Mayıs Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

2025 kurban bedelleri açıklandı

Bu kuşak kendisine biçilen sessizliği artık kabul etmiyor!

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Cumhur İttifakı'nda büyük kayıp! Anket sonuçları ortaya çıktı

Ben Atatürk Orman Çiftliği: 100 yaşındayım

Bir meslek grubuna daha 'Yeşil Pasaport' geliyor

‘İletişimi anlamak insanı ve toplumunu anlamaktır’

Müzik kursunda iğrenç olay! Öğrencilerinin gözünü bağladı, 'tadım oyunu' oynadı