Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.367

Diploma

Başlığa bakınca, boş hülyalara kapılmayın. Boş işlere girmiyorum. 

Zaten diplomaların bir önemi yok.

TED X konuşmalarında sıkça anlatılan, diplomasız ama çok zengin bir adama sorulan,

Ya bir de diplomanız olsaydı, daha da büyük işler yapar mıydınız?

Sorusuna verdiği,

“Yok yapamazdım, çünkü ilkokul diplomam olsaydı, Nivyork’da bekçi olacaktım, olmadığı için olamadım.

Cevabı, bu diploma meselelerinin artık bir kıymeti harbiyesi olmadığını gösteriyor.

Derken şimdi de İmamoğlu’nun diploması ile ilgili dedikodular çıktı.

Kıbrıs’da okurken, yatay geçiş yapmış.

Bir de dikey geçiş yapmış.

Bunu yazanlar, belliki konuya hakim değil.

Dikey geçiş, iki yıllık meslek yüksek okulumdan, dört yıllık fakülteye geçiş yapmak demek.

Kolay bir iş değildir.

İki yıllık teknikerlik okulunda, deli gibi çalışıp, dört yıllık fakülteye geçeni gördüm. Hatta orda da çok çalışıp akademisyen ve genel müdürlük gibi yükseklere tırmananları da görmedim değil.

Şimdilerde pek zor değil bu dikey geçiş.

İkinci üniversite kapsamında sınavsız girilen iki yıllık açıköğretim adliye bölümünden hukuk fakültesine dikey geçiş sınavıyla geçiliyordu geçen yıllarda.

Şimdilerde yasaklandı o da.

Bu geçişler doksanlarda imkansıza yakındı.

Kontenjanlar çok sınırlıydı.

Her notu yüksek olan başaramazdı. 

Yani bu dedikodunun temeli yok.

Gelelim yatay geçişe.

Doksanlarda yatay geçiş de çok zordu.

Benim okuduğum Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden, deli gibi kütüphanede ders çalışan bir iki kişi geçebildi İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümüne.

Şimdi mümkün değil.

Kurallar değişti.

Notların hep 100 olsa da alemi cihan olsan da Sultan Süleyman’ın oğlu olsanda, üniversite giriş notun İstanbul Tekniğinkinden düşükse, yatay geçiş imkansız. Yani Karadeniz Teknik Üniversitesinden ancak puanı daha düşük Bayburt Üniversitesine yatay geçiş yaparsın.

Onu da kimse yapmaz.

Dolayısıyla yeni kurallarla birlikte yüksek puanlı üniversitelere yatay geçiş mümkün değil.

Ama Türkiye dışından hala mümkün. 

Yani işini ayarlarsan, kötü bir Amerika üniversitenden ODTÜ’ ye bile yatay geçiş yapabilirsin.

Hiç öyle ilk elli bine girmene gerek yok.

Yani yurtdışından hala geçiş mümkün.

Bir kılcal damat bulup akabilirsin.

Diplomalar eskisi kadar önemli olmadığından, bu kılcal damarı tıp, eczacılık, diş hekimliği ve hukuk gibi sadece çalışkan öğrencilerin gidebileceği bölümler için kullanıyorlar. 

Çünkü, tıp için ilk elli bin, dişçilik için de ilk 70 bin barajı var Türkiyedeki üniversite sınavında.

Neyse, gelelim İmamoğlu’nun Kıbrıs meselesine.

Benim elimde herhangi bir evrak yok.

Evraklar YÖK’te.

Eğer ki bir usulsüzlük varsa YÖK zatem belgeleri yayımlar.

Orası beni ilgilendirmez.

Şunu da yazayım.

Kılcal damar meselesi 1990’larda da vardı.

Yani şimdi mümkün olmayan, KTÜ'den İTÜ ‘ye geçiş, doksanlarda zor da olsa mümkündü. 

Kıbrıs Üniversitelerinden, zor da olsa mümkündü.

Yatay geçişte, bugünkü gibi, üniversite giriş puanları baz alınmıyordu.

Kıbrıs üniversitelerinden yatay geçiş yapmak isteyenler için 1-2 kişilik ayrı bir kontenjan açılıyordu.

Dışişleri gibi kurumların yurtdışı temsilciliklerinde çalışanların çocukları için bile bir kılcal damar var.

YÖS sınavı.

Bu sınav aslında yabancı uyruklu öğrenciler için ve soruları çok kolay.

Bu sınava Türk vatandaşı olduğu halde, yabancı pasaportu Türkler de girebiliyor.

Bizim bazı hocaların yudaşında doğduğu için, ikinci bir vatandaşlığı olan çocukları da bu basit sınavdan faydalanıyor.

YÖS ile tıp okuyup, doktor olan bile var.

Yani eskiden de şimdi de sistem karmaşık.

Ben KTÜ inşaat mühendisliği diplomamla ve transkriptimle denklik menklik almadan Amerikada okula kayıt yaptırdım.

3,9 ortalama ile döndüğümde ise Amerika’nın ilk seksendeki üniversitesinden aldığım diploma ancak YÖK ‘ün denklik onayı ile geçerli oldu.

Çünkü doksanlarda YÖK henüz üniversiteleri tam anlamıyla gruplandırmamış ve sınıflandırmamıştı.

Üniversitelerin tanınması manuel yapılıyordu.

YÖK yapmaz iken diğer ülkelerin yüksek öğretim kurumları da yapmamıştı bu sınıflandırmaları.

Kıbrıs da buna dahil.

Bu kadar teknik bilgiden sonra, işin özünü yazayım.

30 yıldır içindeyim, ben bile anlamakta zorlamıyorum.

Dinamik bir sistem.

Sürekli yeni düzenlemeler yapılıyor.

Örneğin Türkiye’ de üniversite sınavına girmek, herhangi bir Alman üniversitesine kayıt yaptırmak için yeterli.

Hatta Türkiye’de üniversite sınavına girmeden, sadece lise notları ile Amerika’da üniversiteye kayıt yaptırmak mümkün.

Bu üniversite Dünya sıralamasında ilk binde ise denklik sorun olmuyor.

Sonuç olarak,

Doksanların İTÜ’sünde ve YÖK’ünde, herhangi bir yatay ve dikey geçişi, usulüne aykırı yapmak mümkün değildi.

Kanun, Yönetmelik ve Esaslar dışında, değil İmamoğlu, Kanuni’nin oğlu bile bu yatay geçişi yapamazdı.

Diyelim ve konuyu kapatalım.