Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8385
Dolar
Arrow
34,1542
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9695
Altın
Arrow
2916,0000
BIST
Arrow
9.109

"Papaz Okulları"

Büyük oğlum, Arhan, Marmara Üniversitesi Çalışma ekononomisi bölümünde okuyor. Aynı anda ikinci üniversite kapsamında İstanbul Üniversitesi Yönetim Bilişim Bölümünde de okuyor.

Hariciyede çalışsın istiyorum.

O yüzden şimdilerde Amerika’da dolaşıyor, çalışıyor, ingilizcesini geliştiriyor.

Almanya’ya da gitmişti. Tekrar gidecek Almanca öğrenmek için. Bir de yüksek lisans.

Bakalım girebilir mi hariciyeye.

Yıllardır akademideyim.

Belki bir torpil de bulurum yetiştirdiğim öğrencilerim sayesinde.

Öğrenciliğimi de sayarsak 35 yıl olmuş, binlerce öğrencim var.

İnsanın yazarken siniri bozuluyor.

Tam 35 yıl.

Halbuki daha yaşamaya başlamadım bile.

Kamunun yüklediği görevleri anca tamamladık.

Sünnet olduk, okuma-yazma öğrendik, süpanekeyi öğrendik, askere gittik, evlendik, çocukları büyüttük.


Geri geri, git git bitmiyor tarihler.

Ama konumuz bu değil.

Bu yıllar içinde çok iyi hocalar ile çalıştım.

Ahmakların sayısı az değildi ama aptal sayısı da çok değildi.

Tanıdığım hocaların çok büyük bir kısmı özel insanlardı.

Hem ahlak hem de karakter olarak üst düzeydi.

Bilgi olarak zaten diyecek bir şey yok.

Sayıları iki elin parmağını geçmeyecek olanları referans alıp, genelleme yapmak bizi doğru sonuca götürmez.

Bu isimler içinde çok çok özel birkaç isim de var, yeri ayrı.

Prof. Dr. Ergun Türkcan, bunlardan en değerlilerinden.

Mülkiyenin efsane hocası.

Taa asistanken arkadaşlarının “PROF” olarak seslendiği hoca.

Yazdığı kitaplardan birinin, TÜBA ve Sedat Simavi Sosyal Bilimler Alanında olmak üzere çok itibarlı ödülleri var.

Ödül almayan çok daha değerli kitapları da var. Yazıları da hiç yabana atılmayacak kadar derin, maşallah eski kıta Avrupa hocaları gibi nerdeyse bazen tarih öncesinden başlyan.

Bu kapasiteyle, üniversitenin yanında, ya başbakanın ki şimdi o kadro yok, ya da hariciye müsteşarının ki o makam da artık yok, yanında bulunması gereken bir zihin.

Ben sonradan tanıştım, Eskişehir Anadolu Üniversitesine başladığım zaman.

25 yıl önce, aynı günlerde işe başladığım ve yıllarca ev arkadaşlığı yaptığım, halen de sıkı arkadaşım, Arkeoloji Profesörü Ali Umut’un babası olması hasebiyle yakından tanıma fırsatı buldum.

Büyük kazanç olmuş tabi benim için.

Daha iyisini tanımadım şimdiye kadar.

Benim eksikliğim de olabilir tabi, yoksa vardır.

Soğuk savaşın fakirliğinde, Türkiye nasıl böyle bir hoca yetiştirmiş, anlamak kolay değil.

General olan babasının görevi nedeniyle tüm Anadolu'yu dolaşarak, devlet okullarında okumuş.

Babası, Cumhuriyetin zabiti ve en son Generali olmasına, haliyle sofi olmamasına rağmen, yapılan telkinlere aldırmayarak, “Ben papaz okuluna çocuk göndermem, işinize bakın” demiş ve devlet lisesinden şaşmamış.

Eee, Ergun Hoca da papaz okuluna gidemeyince, sonradan anlayacağı hariciye de hayal olmuş.

Ergun hoca, Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk neslinin yetiştirdiği ikinci kuşak.

Şimdilerde önemli bir Youtube kanalında anılarını anlatıyor.

Dinlemenizi önemle rica ediyorum.

Cumhuriyet tarihini, modernleşmedeki zorlukları, gündelik ilişkileri, şahit olduğu olaylar ve anıları üzerinden çok detaylı ve berrak bir şekilde anlatıyor.

Bi ara, Ergun hocaya neden hariciye vekaletine girmedin de mülkiyede hoca oldun, diye ben de sormuştum.

"Oraya gidecekler önceden belliydi" demişti.

İyi dil bilenler ve bazı yapılara üye olanlar oraya giderlerdi, demişti.

Son dönemdeki yüksek düzeyde görevli emekli bazı hariciye mensuplarının aptalca ve ahmakça yaptığı açıklamalara bakınca, Ergun Hoca ve benzerlerinin neden yıllarca hariciyeden uzak tutulduklarını daha iyi anlıyorum.

Arhan da Ergun Hocanın külliyatına en azından evdeki kütüphaneden aşina, henüz okumuşluğu almasada.

Arhan bu külliyatı okursa ve şansı yaver giderse, “Papaz Okuluna” gitmeden belki alırlar Ergun Hoca’nın alınmadığı Hariciyeye.