110 bin liraya henüz doğmamış kız çocuğu!

Bütün kış boyunca hastalanmadım diye sevinirken şiddetli bir baş ağrısı, ardından mide bulantısı yüzünden iki günümü yatakta geçirdim. 

Bu nedenle Cuma günü yayınlanması gereken yazımı yazamadım.

Şimdi iyiyim. 

Bu zorunlu mola için özür dilerim!

*

“İyiyim” derken, ağız alışkanlığı elbette…

Adam gibi adamların… Onurlu, gururlu, ahlaklı, vicdanlı insanların bu ülkede “iyi olması” ne kadar mümkünse; işte o kadar iyiyim!

Ekonomik kriz dönemleri de insanlığın hastalandığı… Yani her şeyin pazara düştüğü günlerdir.

Birileri bu dönemlerde servetlerine servet katar ama çok büyük kitleler daha da yoksullaşır, küçülür!

*

Size bir soru:

100 bin lira borcunuz var, acilen ödemeniz gerekiyor ve beş paranız da yok!

İlk neyinizi satarsınız?

*

Sırayla gidelim:

Önce hiçbir şey satmadan, yeni borç bulmaya, banka kredisi kullanmaya çalışırsınız.

Baktınız olmuyor, borç bulamıyorsunuz, kendinize ait eviniz, arabanız varsa, onları satarsınız.

Yoksa değerli eşyalarınızı…

Televizyonunuzu, buzdolabınızı, bilgisayarınızı, cep telefonunuzu…

Onlarda yetmiyorsa, parmağınızdaki alyansı…

Yine olmuyorsa…

Uyuşturucu bile satarsınız!

Pis işlere girersiniz!

Söylemesi zor ama namusunuzu satarsınız namusunuzu!

Açın bakın interneti, on binlerce kadının açık açık escortluk yapmak zorunda kaldığını, sayılarının da her geçen gün arttığını görürsünüz.

Ne yazık ki kendilerine “dindar, muhafazakar” diyen iktidar mensupları yüzünden son yirmi yılda bu kirli sektörlerin hepsi yüzlerce kat büyüdü.

Uyuşturucunun da, kaçakçılığın da, kumarın da, fuhuşun da haddi hududu kalmadı!

Millet, açlıktan on bin liraya cinayet işleyecek hale geldi.

*

Ya başka… Neyinizi satarsanız para için?

Ben söyleyeyim:

Mehmet İnmez kardeşimin dünkü Cumhuriyet’te yayınlanan haberine göre sosyal medyada son zamanlarda bebek satışı patlamış!

Yanlış duymadınız; insanlar doğmuş ya da doğmamış bebeklerini satıyor.

İsterseniz kırk günlük, isterseniz iki aylık, isterseniz de iki ay sonra doğacak bebekler emrinizde!

Örneğin Kırıkkale'de bir anne, maddi sıkıntılar nedeniyle 55 günlük kız bebeğini 100 bin lira karşılığında internet sitesinde ilana koymuş!

Antalya’da 23 yaşındaki bir anne adayı, doğumuna otuz gün kalan kız bebeğini 110 bin liraya satıyormuş! Talipleri ikna etmek için de ilana bebeğin doktor kontrollerini ve ultrason fotoğraflarını eklemiş!

İzmir’de başka bir aile, üniversite öğrencisinden 45 bin lira karşılığında bebek aldıklarını itiraf etmiş! Kendileri doğum yapmış gibi göstererek bebeği üzerlerine geçirmişler!

Daha onlarca örnek bulabilirsiniz arama motorlarında!

*

Para karşılığı çocuğunu bile satan bu insanları ayıplıyorsunuz değil mi?

Ben de ayıplıyorum, kınıyorum, suçluyorum da…

Onları bu duruma düşürenlerin hiç mi suçu yok?

Eğer bir ülkede insanlar sucuk yiyemezken…

Birileri parayla o insanların çocuklarını alıyorsa…

İnsanlık bu kadar zavallılaşıyor, vicdanlar taşlaşıyorsa…

Halkın oylarıyla seçilip “ülkenin itibarı” kılıfıyla saraylarda şatafat içinde yaşayanların, binlerce kişilik koruma ordularıyla gezenlerin bunda hiç mi suçu yok?

*

İki gün hasta yattım, bir yazımı yazamadım; sizden özür dilemek zorunda hissettim kendimi…

Ya bizi yönettiklerini sanan bu adamlar…

“Çocuklarını internette açıkça satan insanların yaşadığı bir ülke” yaratmış olmaktan dolayı neden özür dilemiyor?