Abdülkadir Selvi… Sen bir ajan mısın?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon programında, iktidarı savunması için “Gereğini yap Abdülkadir” diye açıkça görevlendirdiği Hürriyet’in Kaçak Saray Yazarı Abdülkadir Selvi, kaleminden yeni bir “bakla” çıkardı.

24 Temmuz 2024 tarihli uzun yazısının içine “şeytani bir kurnazlıkla” şu cümleyi sıkıştırdı:

“Görünen o ki 2028 seçimlerine giderken CHP’deki çumhurbaşkanı adaylığı kavgası büyüyecek… Kasetler ve dosyalar savaşı kızışacak.”

***

İyi de nereden biliyorsun arkadaş?

Sen mi çektin o kasetleri?

Ajan mısın, provakatör mü?

Hangi gizli servisin elemanısın?

Kime ya da kimlere hizmet ediyor; bu hizmetin karşılığında ne kadar bir ücret alıyorsun?

***

Kırk üç yıllık gazeteciyim; artık adımı bile yanlış söyleyebileceğim bir yaşa doğru hızla ilerliyorum.

Ama yukarıdaki bilginin bir gazeteci bilgisi olmadığını adımdan daha iyi biliyorum!

Hiçbir gerçek gazeteci kimin kaseti olduğunu bilmez.

Bilemez.

Biliyorsa gazeteci değil, ajandır, casustur, başka bir meslek sahibidir!

Şimdi Abdülkadir Selvi diyor ki “Kasetler ve dosyalar savaşı kızışacak!”

Tekrar soruyorum.

Nereden biliyorsun?

Sakın uyanıklık yapıp, “Gazeteci haber kaynağını açıklamaz” bahanesini öne sürme…

Ben sana “haber kaynağını” sormuyorum.

Sadece bir gazetecinin kulağına çalınan her dedikoduyu yazamayacağını, senin ise hep ama hep bunu yaptığını söylüyorum.

***

Özgeçmişine baktım; Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde doğmuşsun.

Allah uzun versin; 60 yaşındasın.

Metalürji mühendisliği okumuşsun; ama gazeteci olmuşsun.

Alevi bir ailede doğmuşsun ama Sünni dincilerin değirmenine su taşıyorsun.

Nasıl bir Alevisin ki gazetecilik hayatın hep Yeni Nesil, Yeni Asya, TGRT, Yeni Şafak gibi dinci gazetelerde geçmiş…

Şimdi de “Kaçak Saray” kontenjanından Hürriyet’te yazıyorsun…

Saray ne isterse onu yazıyor, istemediklerini duymazdan geliyorsun.

Bu özelliğin sayesinde cumhurbaşkanının uçaklarında ve en yakınlarında her zaman kendine yer buluyorsun.

Öğrendiğime göre aylık gelirin altı sıfırlı rakamlara yaklaşmış!

Seni gazeteci olarak görmediğim için “Gazeteci gibi doğruyu söyle” diyemiyorum ama bari birazcık delikanlı ol da yanıt ver:

Önümüzdeki 2028 seçimlerinden önce bazı CHP’li isimlerin kasetinin çıkacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

Diyelim ki dediğin oldu…

Bu seni utandırmayacak mı? 

*** 

Sözüm CHP’nin olası üç cumhurbaşkanı adayına… Yani Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a ve Özgür Özel’e:

Bu ajanın, isimlerinizi vermeden ama sizin üzerinizden siyaseti dizayn etmesine izin vermeyin.

Lütfen üçünüz birden ortak bir dilekçeyle bu şahıstan şikayetçi olun ve hakkınızdaki “kaset” iddiasını ispatlaması için dava açın.

***

Dedim ya; 43 yıllık gazeteciyim.

Mesleğimin ajanların, casusların, hafiyelerin, siyaset planlamacılarının oyuncağı haline getirilmesinden dolayı büyük acı çekiyorum.

Haydi Sayın Özgür Özel, Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş…

Bu tür bel altı darbelerle sizi şimdiden yıpratmak için görevlendirilen şu saray kalemşörüne haddini bildirin!

*** 

Bu arada adım gibi biliyorum ki; eğer bu üç ismin, iddia edildiği gibi bir kaseti olsa, hiçbiri tehdide, şantaja boyun eğmez…

Çıkar mertçe “Yaptımsa yaptım, bu karımla beni ilgilendirir” der ve gerekirse siyaseti bırakır.

Ama hiçbiri, sırf bu kasetler yüzünden iktidarın kayığına binmez; “devlet”i satmaz!

Bilmem; anlatabildim mi?