[email protected]

Bayramda da barışmayın!

Bugün bayram ya… Dünden beri yayınlanan mesajlar aynı: “Bayramda küskünlükler ortadan kalkar, dargınlar barışır.”

Sanırsınız bunu söyleyenler Birleşmiş Milletler Dünya Barış Elçileri…

Hayır…

Tam tersine, toplumsal kutuplaşmayı en fazla körükleyenler kuruyor bu cümleleri!

Yılda iki kez, Ramazan ve Kurban Bayramları öncesinde herkes adeta birer “sevgi pıtırcığı”na dönüşüyor.

Mesajlar, hutbeler hep bu yönde!

“Kindar bir nesil yetiştireceğiz” ilkesiyle 22 yıldır iktidarda olan beyefendi bile dün yayınladığı mesajı şöyle bitirdi:

“Aziz milletimizden bayramın manevi iklimini, kırgınlıkları gidermek için fırsata çevirmelerini özellikle istirham ediyorum.”

Yani bayramın manevi iklimi nedeniyle “kindarlığa” üç gün ara mı veriyoruz?

Onun bir de ittifak ortağı var; Devlet Bahçeli… Hani; karşısında kim varsa “ip atan”, hakaret eden, hedef gösteren… Dün o da bayram mesajı yayınladı.

Önce “Yüzde 25’lik cam tavanı kırdık” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldırdı:

“Cam tavanı kırdık diyenlerin Türk devletinin çatısını ve Türk milletinin varlığını dinamitlemesine asla fırsat verilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır. Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır. Herkes aklını başına almalı, rüzgar ektiği müddetçe fırtına biçeceğini unutmamalıdır…”

Sonra daha bir iki cümle önce savurduğu bu tehditleri unutarak aynen şunları söyledi:

“Bayramın mehabetinde küslük ve kutuplaşma yoktur. Bayramın muhabbet ikliminde dargınlık ve ayrılık yoktur. Bayramın mana ve muhteva iradesinde mesafeli gönüllerin samimiyetle kavuşması ve kaynaşması yer almaktadır.”

Yahu beyamca, hangisi sensin?

Çift kişilik problemi mi yaşıyorsun?

CHP liderinin kendi partileri için kullandığı “seçim tavanı”nı nasıl olur da “Türk Devleti’nin çatısı” olarak anlarsın?

Hadi sen öyle anladın; iyi de etrafında hiç mi aklı başında bir danışmanın yok? Onlar nasıl gerçeği anlatmazlar sana?

Hakaretleri, tehditleri sırala, sonra aynı mesaj içinde “bayramın mehabeti”nden bahset…

Şaka mısın Allah aşkına?

Başka örneğe gerek var mı?

Bu ülkenin en sert, en sözünü sakınmayan, kutuplaştırmada ve bölmede rekor üstüne rekor kıran, kendileri gibi olmayanların yaşama hakkını bile tanımayan iki liderinin tavrı böyle…

“Bayramda küslük olmaz!”

Dediklerine kendileri uysalar gam yemeyeceğim; onu da yapmıyorlar…

Siz aldırmayın bu “sahte sevgi pıtırcıkları”na, dostlar…

Gerçeği ben söyleyeyim:

Eğer kavganızda, dargınlığınızda haklıysanız; bayramda küskünlük olur…

Olmalı da!

Sırf takvimde “bayram” yazıyor diye…

Katillere, canilere, çocuk tecavüzcülerine…

Milleti soyanlara, yalan üstüne yalan söyleyip cukkayı dolduranlara ya da koltuklarını koruyanlara…

Kötülük yapanlara, üç kuruşluk emekli maaşına göz dikenlere, çocuklarımıza, kadınlarımıza sırf demokratik haklarını kullanıyorlar diye meydan dayağı attıranlara…

“Grevi biz bitirdik” diye övünenlere…

Barış isteyenleri hapse tıkanlara…

Adaleti kerhaneye düşürenlere…

Halkın iradesini yok sayanlara…

Asanlara, kesenlere, her türlü özgürlüğümüzü piç edenlere…

Türk milliyetçiliği dahil bütün milliyetçilikleri ayakları altına alanlara…

Din tacirlerine ve mafya baronlarına her türlü ayrıcalığı tanıyıp kollayanlara…

Kadınlarımıza “yosma”, gençlerimize “çapulcu”, muhalefete “edepsiz”, foyasını ortaya çıkarana “şerefsiz”, teröristbaşına “Sayın” diyenlere…

Gidip yanak mı uzatacağız; bir kez daha öpsün diye!

El mi sıkışacağız?

Barış mı ilan edeceğiz?

Sizi bilmem ama benim kitabımda böyle bir şey yok!

Herkes yaptığı kötülüğün hesabını verecek…

Affedecek makam da biz değiliz…

Berkin Elvan’ın annesi mesela? Çocuğu öldürüldüğü gibi bir de miting alanlarında hedef gösterilmedi mi? Şimdi bayram geldi diye, o nasıl affedecek biricik oğlunun katillerini?

Depremde günlerce enkazın başında canlarının kurtarılması için “devlet”in gelmesini bekleyenler… Kızının altında kaldığı enkazı tırnaklarıyla kazarken gözünden kanlı yaşlar akan sanatçı Orhan Aydın…

İliç’teki altın madeninde meydana gelen faciada oğullarının, babalarının, eşlerinin, kardeşlerinin cansız bedenine hala ulaşamayanlar ya da…

Delikanlıysanız onların gözünün içine bakarak da söyleyin, “Bayramda küslük olmaz” diye…

Olur beyler, olur bayanlar, olur sevgili gençler, çocuklar…

Bayramda da küslük olur.

Çünkü bayramda da yaralar kanar, acılar yakar canınızı…

Eğer bir kötülüğe, haksızlığa, ihanete, kalleşliğe uğradıysanız, sırf bayram geldi diye gidip kucaklamazsınız size kötülük yapanı.

Mirasınıza göz dikeni…

Kul hakkı yiyeni…

Saçının teline kıyamadığınız yavrunuza tecavüz edeni!

Bu, her bayram geldiğinde karşımıza çıkarılan koca bir balondur ve hiçbir iler tutar yanı yoktur…

Siz siz olun; sözünü ettiğim o kötülerin istediği gibi “kindar” falan olmayın…

Ama geçmişteki acınızı ve uğradığınız haksızlıkları da asla unutmayın.