Bu adamlar bu hırsla doğalgazı bile patlatır!

AKP’nin İstanbul’da bozuk olmayan 34 TL 4737 plakalı ve C-1056 kodlu özel halk otobüsünün sahibiyle anlaşıp bozukmuş gibi gösterdiği, sonra da set kurup çekim yaptığı ortaya çıktı. 

İETT’ye bağlı bu özel halk otobüsü 12 Ocak günü arızalı olduğu belirtilerek sefere çıkarılmadı. Ancak aynı gün yapılan denetimlerde Beykoz Kavacık’ta olması gerekirken, görev sahası olmayan Bahçeköy durağında olduğu tespit edildi. 

Peki ne yapıyormuş orada?

AKP’nin İstanbul yerel seçimleri için hazırladığı bir karalama filminin çekimine katılmış.

Senaryoya göre İETT otobüsleri o kadar sık bazuluyormuş ki; yolcular inip itmek zorunda kalıyormuş.

Peki; bu filmin AKP için çekildiğini nereden biliyoruz?

Nereden olacak, aracın şoförü açık açık söylüyor. 

Hatta bu “iş” için on beş bin lira para alındığı bile ortaya çıktı!

***

Peki; biz bu büyük yalana neden şaşırmadık?

Çünkü daha büyüklerini gördük…

Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce PKK yöneticilerinin arasına Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüntüsünün acemice bir montajla yerleştirildiğine tanık olduk…

Bu komplo ortaya çıkınca ise AKP’li Cumhurbaşkanı’nın “Montajsa montaj” dediğini bile duyduk.

***

Siyasette hizmet esastır…

Hizmet edemeyen, çamur atar.

Çamur atan da eninde sonunda o çamura fena halde batar!

Görünen o ki iktidar partisi erimeye, yani oy kaybetmeye başladıkça gerçek dışı haberler üretmeyi, yani çamur atmayı alışkanlık haline getirdi.

Amaç hizmet etmek ya da hizmette yarışmak değil; yalanla dolanla, tuzakla, kumpasla, komployla da olsa seçmeni kandırıp etkilemek ve bunu oya dönüştürmek!

***

Umarım bu kadarla kalırlar!

Umarım suçüstü yakalanmaktan dolayı biraz olsun utanırlar da benzer işleri bir daha yapmazlar.

Yoksa Ekrem İmamoğlu anketlerde önde gitmeye devam ettikçe…

. Kasten patlatılan doğal gaz ve su borularıyla…

. Üzerlerine toprak döküldüğü için tıkanan kanalizasyonlarla…

. AKP’li gençler tarafından düğmesine basıldığı için çalışmayan metro merdivenleriyle…

. Sabotaja uğradığı için yolda kalan metrobüslerle…

. Kırılan sokak lambalarıyla…

. Sözde çöp dağlarıyla ilgili onlarca asılsız, kurmaca, yalan habere maruz kalırız.

Tüm bunlar, sadece kentlere değil o kentlerde yaşayanlara ihanettir.

Yapmayın efendiler…

Kıymayın bu güzel kentlere!

Yarışacaksınız elbette; ama insanlıktan çıkmayın…

Suç işlemeyin!

***

Şimdi… Ekrem İmamoğlu’nun bu olayın üzerine gitmesini bekliyorum:

Bir: Bu iftira filmini hangi reklam ajansı ya da hangi yandaş televizyon kanalı çekmeye kalkıştı? 

İki: Kurgu ortaya çıkmasaydı; nerelerde yayınlanacaktı?

Üç: Bu “iş”i, bu ajansa ya da yandaş televizyon kanalına kim sipariş etti?

Dört: Bu yalanın metnini kim yazdı? Karşılığında kaç paraya anlaşıldı? Kaç lira avans alındı?

Beş: Bu sözde başarısızlık hikayesi, bir karalama kampanyasının ilk adımlarından biri mi? Bunu yukarıda sıraladığım olası haberler izleyecek mi?

***

Tamam kardeşim; seçim için her şeyi yapıyor, her haltı yiyorsunuz da…

Hani sözüm ona dindarsınız ya…

Bu yaptığınız günah almak, iftira atmak değil mi?

Kuldan korkmuyorsanız Allah’tan korkun diyeceğim ama…

Ne yalan söyleyeyim; artık inancınızdan bile kuşkuluyum.