Fiyatları dondurun!

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, geçen hafta yaptığı bir açıklamada marketlerden büyük bir indirim kampanyası beklediklerini söyledi.

Ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, “Zincir marketlerimiz başta olmak üzere tüm esnafımızı, işletmelerimizi, yapacakları indirimlerle enflasyonla ve hayat pahalılığıyla mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz” dedi.

Tüpçü Demirörenlere geçtikten sonra eski kimliğini bir kenara bırakıp tamamen yandaşlaşan Vatan Gazetesi’nin hayatta kalan internet versiyonu dün bir haber yayınladı. Bu habere göre ülkemizin önde gelen perakende grupları bu çağrılara uymuş ve binlerce üründe indirime gitmiş!

Biz de bu ülkede yaşamıyoruz ya; yiyoruz bu yalancıların palavralarını…

*

Daha Cuma günü pazardaydım. Bir baş kereviz 30 lira…

Kilosu ise 100 lira!

Allah’ın kerevizinden söz ediyorum size! 

Pazarcıya sordum, “Alan var mı?”

Adam sapına kadar “Reisçi” çıkmasın mı?

“Sen alma abi… Biz alıp yiyoruz afiyetle!”

“Pahalı değil mi peki?”

“Ucuz ne var ki? Mazot pahalı, gübre pahalı…”

“Eeee… O zaman?”

“Her şeye zam gelince tabi bu da pahalı olacak…”

“Her şeye zam gelmiyor ama… Benim emekli maaşıma gelmiyor mesela!”

“Havadan para alıyorsunuz. Yatın üstüne, sesinizi çıkarmayın. Hiçbir riskiniz yok… Günü geldi mi paranız hesapta! Az, maz! Daha ne istiyorsunuz?”

Yemin ediyorum yaşadım bu diyalogu…

Sustum kaldım!

“Havadan almıyoruz o parayı. O maaş için bu devlete 30 sene prim ödedik biz. Devlet bize sadaka vermiyor, ödediğimiz primlerin geri ödemesini yapıyor” diyemedim.

Aptallığın, aptallık değilse yandaşlığın, yandaşlık değilse deliliğin bu kadarını kaldırmadı yüreğim.

Sustum.

*

Bir kilo kereviz 100 lira ama yandaş tüpçünün internet sitesine göre marketler binlerce (!) üründe indirim yapmış…

İçimden bağırmak geliyor:

Vallahi yalan, billahi yalan… Bırakın indirimi, aynı fiyat, bir ürünün üzerinde üç gün kalmıyor!

*

Enflasyonu önlemek için ücretlerin reel olarak düşürülmesinin hiçbir anlamı yok…

Bu yöntem halkın büyük bir bölümünü yoksullaştırmaktan başka hiçbir işe yaramaz!

Peki; alınması gereken asıl önlem ne?

Fiyatların denetlenmesi hatta dondurulması!

Yanlış okumadınız:

Gerekirse üreticinin zararını devlet olarak siz karşılayacaksınız ama…

Fiyatları donduracaksınız… 

Diyeceksiniz ki; “İkinci bir karara kadar, bu ülkede satılan tüm temel tüketim mallarının ve hizmetlerinin fiyatlarına zam yapmak yasaklanmıştır!” 

Yok hemen itiraz etmeyin, “Olmaz” diye…

Çünkü istenirse olur!

Neymiş bu, serbest piyasaya müdahale olurmuş…

Olmazsa hatırım kalır!

Senin serbest piyasan insafını kaybettiyse, kontrolden çıktıysa, talan ekonomisine döndüyse, hırsızlığa vardıysa; yemişim öyle serbest piyasayı!

Hem bu nasıl serbest ekonomi ki devlet çılgın zamlara müdahale etmiyor ama ev ve dükkan kiralarını kafasına göre yüzde 25’le sınırlandırabiliyor…

Hem de iki senedir!

*

Siz yalancı ve yandaş medyanın yazdıklarına bakmayın!

Hiçbir marketin indirim yaptığı falan yok!

Bu gidişle olmaz da…

Fiyat artışlarını durdurmak ve enflasyonu önlemek için yapılacak tek şey budur!

Haydi böyle bir karar alın, alnınızdan öpelim!

Talancıdan, vurguncudan, fırsatçıdan yana değil vatandaştan yana olduğunuzu gösterin.

Ama yapamazsınız…

Çünkü siz “vurgunarşi”nin temsilcilerisiniz…