Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Konut, yatırım aracı olmaktan çıkarılmalı!

Ülkenin en önemli sorunu kuşkusuz milyonlarca kişinin açlık sınırının altında bir gelirle yaşaması…

Bir büyük sorunumuz daha var ki nedense ne iktidarın umurunda, ne de muhalefetin…

Barınma sorunu!

Son yıllarda yaşadığımız Suriyeli ve Afgan göçünün de etkisiyle hem satılık hem de kiralık konut fiyatları patladı.

Bu yüzden de kirada yaşamak zorunda olanların sayısı hızla arttı.

Ülkemizdeki kiracıların toplam nüfus içindeki oranı 2012 yılında yüzde 20.9’du; bugün ise yüzde 35’lere yaklaştı.

Bunun bir nedeni, ülkemize gelen göçmen sayısı ise asıl nedeni anayasal bir hak olan barınma hakkının devlet tarafından umursanmaması!

***

En üst gelir gruplarında yaşayanlar, sırf yatırım amacıyla onlarca hatta yüzlerce konut tapusuna sahip oluyor. Onların konutu yatırım aracı olarak görmesi, konut fiyatlarının özellikle büyük şehirlerde akıl almaz rakamlara yükselmesine neden oluyor…

Bu yüzden de sabit gelirliler artık ev sahibi olmayı hayal bile edemiyor. 

Bu kesim, ömür boyu kiracılığa mahkum ediliyor.

Onlarca evi ya da dairesi bulunan mirasyediler ise hiç çalışmadan, üstelik kira miktarını da kendileri belirleyerek bolluk bereket içinde yaşıyor.

***

Biliyorum; yazımın bundan sonraki bölümü birilerini fena halde kızdıracak…

Ama “barınma hakkının temel bir insan hakkı” olduğuna inanan biri olarak, bu çarpık düzene artık bir son verilmesi gerektiğine inanıyorum.

Bunun da yolu belli:

Konut, bir yatırım aracı olmaktan çıkarılmalı…

Her bireyin “iki ya da en fazla üç konut tapusu”ndan daha fazlasına sahip olması kanunen yasaklanmalı.

Bunun için tüm konut sahiplerine beş yıllık bir “geçiş süresi” verilmeli.

Ve elbette yabancılara konut satışı zorlaştırılmalı! 

Böylece konut arzı artırılmalı ve dünyanın en zengin ülkelerinin seviyesine ulaşan konut fiyatları, dar ve sabit gelirlilerin de ulaşabileceği bir düzeye indirilmeli…

***

Bazılarınız diyecek ki, “Servet düşmanlığı mı yapıyorsun?”

Hayır…

İstediğiniz kadar servet sahibi olabilirsiniz…

Gidin; paranızı üçe, beşe katlayacak başka bir yatırım aracı bulun!

Benim dediğim; sizin servetinizin, bizim barınma hakkımıza daha fazla engel olmaması…

Sizin beş, on, yirmi hatta yüzlerce müstakil ev, köşk, yalı, daire ve dükkan sahibi olma hırsınız yüzünden emlak fiyatları kontrol edilemez şekilde artıyor.

Siz “aşırı zenginler” konut almak için birbirinizle yarışırken, biz başımızı sokacak baraka bile bulamıyoruz.

İstanbul’da ortalama bir semtte iki oda bir salon dairenin fiyatı 30 milyon liradan, kirası 30 bin liradan başlıyorsa; bunun temel nedeni sizin “daha fazlasına sahip olma” hırsınız…

***

Sakın birileri çıkıp bana “Böyle bir şey hukuka aykırı” falan demesin…

Nasıl ki iktidar “Üst üste iki yıl ekilmeyen tarlalara el koyma ve birilerine kira adı altında peşkeş çekme hakkı”nı kendinde buluyorsa, benim dediğim de bal gibi olur.

Barınma hakkı, insanın en önemli hakkıdır ve asla bazı spekülatörlerin inrsafına terk edilemez.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ve tüm siyasetçilere sesleniyorum:

Ülkemizdeki ortalama ücretle; gerek satılık, gerekse kiralık konut fiyatları arasındaki uçurum öylesine açıldı ki, dar gelirlilerin bu saatten sonra bırakın bunlara sahip olma, kiralayabilmesi bile hayal oldu.

Bunun tek yolu, konut alım satımının kısıtlanmasından ve belli şartlara bağlanmasından geçiyor…

***

Bu öneriyi hayata geçirecek, en azından tartışmaya açacak babayiğit bir siyasetçi arıyorum.

Var mı; bekleyip göreceğiz…