Körler memleketinde şaşılar padişah olunca…

Günlerdir televizyon seyretmiyorum. Daha doğrusu seyredemiyorum.

Ekonomik krizde ekonomist, deprem zamanında jeoloji profesörü, sel felaketinde meteoroloji uzmanı olan “daimi yorumcu”ların, yani “her boku bilir” arkadaşların hepsi şimdi “cinayet masası polisi” ya da adli tıp doktoru kesildi; sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar Narin cinayetini konuşuyorlar.

Bu konuda konuşmayan, görüş belirtmeyen kimse kalmadı. Yüzde 50 şarkıcı, yüzde 50 oyuncu, yüzde 100 “slikon mucizesi” olan Gülben Ergen bile yorum yapmış:

“Kaynağıma göre Narin, annesiyle amcasını uygunsuz vaziyette görüyor…”

Ya kardeşim, bugünlerde Kaçak Saray’da davet falan yok mu? Bir yanına Hülya’ları, diğer yanına Orhan abini alıp gitsene! Davet yoksa bile Emine Hanım’ı ara, sever seni… Laflar, rahatlarsınız!

Emine Hanım dedim de, acaba Gülben’in “kaynağı” o mu?

Şaka, şaka!

***

Hepimizin morali bozuk, yüzlerimizden düşen bin parça… En vatanseverlerimiz bile, “Bıktım bu ülkeden, gideceğim artık” demeye başladı.

Biz böyle perişan haldeyken iktidarın bu durumdan pek de rahatsız olduğunu düşünmüyorum.

Baksanıza, yandaşıyla, muhalifiyle bütün kanallar yirmi gündür on sekiz saat Narin özel yayını yapıyor.

Böyle olunca da ne artan yoksulluk konuşuluyor, ne sefalet ücreti haline gelen asgari ücret ya da emekli maaşları…

Hazır gündem değişmişken “fırsat bu fırsat düzenlemeleri” de peşpeşe geliyor.

***

Bunlardan biri 7 bin liranın üzerindeki alışverişlerde ödemelerin sadece banka veya kredi kartıyla yapılması… Diyelim ki 7 bin 001 liraya bir şey mi aldınız? Nakit ödeme yapmanız yasak!

Sebep?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu yöntemle kayıt dışı ekonomiyi bitirecekmiş!

İyi de benim gibiler ne yapacak?

Ben yıllardır kredi kartı kullanmıyorum.

Değil Maliye, Cumhurbaşkanı bin kişilik koruma ordusuyla üzerime sefer düzenlese, bundan sonra da kullanmam.

Bu bir “yaşam tarzı” seçimidir.

Kim, hangi hakla buna müdahale edebilir?

***

Bu uygulamanın asıl amacına gelince…

Recep Tayyip Erdoğan’ın emir komutasında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından bize dayatılan ekonomi politikaları kimi, kimleri koruyor?

Emeklileri, işçileri, memurları, esnafı, çiftçiyi mi, yoksa trilyonları kürekle götürüp toplu iğne ucuyla vergi veren banka sahiplerini mi?

Şimdi… Lütfen düşünün:

Nakit para kullanımı yasaklanınca siz de doğal olarak cebinizdeki kartlara yükleneceksiniz.

Bankalar da gerek kartlı, gerekse dijital işlemlerden “şak” diye komisyon alacak.

İşlem hacimleri ikiye, karlılıkları üçe, dörde katlanacak.

Peki; kartlı işlemlerin artması yüzünden bankalara daha fazla komisyon ödemek zorunda kalacak esnaf, tüccar… Yani manav, bakkal, kasap, kırtasiyeci, konfeksiyoncu o komisyonu cebinden mi ödeyecek?

Hayır…

Fiyatlara yansıtacak!

Böylece, sözüm ona enflasyonu düşürmek amacıyla yapılan bu işlem de ters tepecek ve daha da yüksek enflasyona yol açacak…

***

Çok sevdiğim bir atasözü var:

Körler memleketinde, şaşılar padişah olurmuş!

Yediğimiz kazıkları görmezden gelmeyi sürdürdüğümüz sürece, bu beceriksizler (ya da çok becerikliler) bizi daha çok soyup soğana çevirir…

***

Narin’e ve Tekirdağ’da tecavüze kurban giden iki yaşındaki bebeğe gelince…

İnsanlığımdan utanıyorum!