Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Laiklik olmadan Cumhuriyet olmaz!

Televizyonlardaki reklamlarda birileri bize günlerdir “Cumhuriyet nedir?”i anlatıyor…

Dünyanın en bilinen markalarına onlarca yıldır yedek parça üreten Atatürkçü bir kardeşim geçenlerde  bir mesaj gönderdi. Aynen şöyle diyor:

“100. Yıl’a yüzsüzlük yapılıyor Mustafa Ağabey… Reklamlarla 100. yıl kutlamalarından bıktım. Ismarlama a la carte PR işleri, çeyrek ekmek arasına dini referanslama, sürdürülebilir mahalle baskısını kurumsallaştırmışlara kendini pazarlayanlar… Kapıkule’yi sadece “turist” olarak geçen Beyaz Türkler… Bıktım Mustafa Ağabey… Bu sahtekârlıklar artık midemi bulandırıyor!

***

Elini taşın altına koyup bu kur belirsizliğinde ve ekonomik krizde hâlâ ihracat yapmaya çalışan kardeşimin isyanına hak vermemek mümkün değil…

Kimler yok ki televizyon ekranlarını dolduranlar arasında…

Beşli çete örneğin… Meğer ne büyük cumhuriyetçilermiş de haberimiz olmamış…

Ya da iktidar şakşakçısı ve emir eri Demirörenler… Atatürk ve kahraman gazilerimizin, şehitlerimizin yollarından hiç ayrılmamışlar… Duy da inanma!

Ülker mesela… Özel sektörün en büyük dinci sermayesi! Sanki yıllardır tarikatları el üstünde tutan, besleyip büyüten onlar değil. Sanırsınız Murat Ülker’in babası Sabri Ülker, Atatürk’ün silah arkadaşı…

Hele hele o kamu bankalarına ne demeli? Meğer siz ne devrimci, ne halkçı, ne laik, ne sosyal devletçiymişsiniz de haberimiz yokmuş!

Yalan, riya, sahtekârlık diz boyu…

Ya yukarıdan bir yerden talimat aldılar “Cumhuriyet kutlamasını da cumhuriyetçilere bırakmayın” diye; ya da yolun sonuna geldiklerini görüp vaziyeti kurtarmaya çalışıyorlar!

***

Neyse ne… Derdim onlar değil! Atatürk Cumhuriyeti’nin büyüklüğüne bakın ki bu cumhuriyet düşmanlarını, köstebeklerini bile hizaya getiriyor!

Benim derdim reklamlarda söyledikleriyle…

Televizyonlardaki reklamlarda bize günlerdir “Cumhuriyet nedir?”i anlatıyor bu arkadaşlar! 

Cumhuriyet bağımsızlık demekmiş, hak demekmiş, hukuk demekmiş, özgürlük demekmiş, eşitlik demekmiş, emek demekmiş…

Kendi geleceğini tayin etme hakkı demekmiş…

Cumhuriyet, bilim, sanat, kültür, çağdaşlık, ilerleme demekmiş…

Atölye, fabrika, tarla, işyeri demekmiş…

***

Reklamları ve riyakâr sahte cumhuriyetçileri bırakın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı da aynı şeyleri söylüyor. 

27 Ekim akşamı lüks bir otelde verilen resepsiyonda Cumhuriyet’i aynen şu cümlelerle tanımladı:

“Cumhuriyet, birlikte alın teri döküp, birlikte yükselmenin yoludur. 

Cumhuriyet, eşitliktir, özgürlüktür, yani adalettir. 

Cumhuriyet, ilimdir, fendir, çağdaşlıktır.

Cumhuriyet demokrasiye giden yolun ilk ve en önemli adımıdır. Cumhuriyet bir gecede kurulmuş, bulunmuş bir fikir değil, ilmek ilmek, bedel ödenerek ulaşılmış bir hedeftir.”

***

Dikkat ettiniz mi cumhuriyetimizin kurucusu olan CHP’nin Genel Başkanı’nın cumhuriyet tanımıyla “sarı cumhuriyetçi işadamları”nın (sarı sendikacılar gibi) cumhuriyet tanımları neredeyse aynı…

Oysa bu saydıklarının hiçbiri, cumhuriyeti “Atatürk Cumhuriyeti” yapmıyor…

Bir şey eksik kalıyor!

Laiklik!

Laiklik olmazsa cumhuriyet tek başına hiçbir derde çare olmaz…

Çekin alın laikliği cumhuriyetin içinden, geriye İran kalır…

Laiklik olmadan cumhuriyet, İslam Cumhuriyeti olur, Hristiyan Cumhuriyeti olur, RTE (Radikal Tek El) Cumhuriyeti olur…

Otokrasi olur, zulüm olur, diktatörlük olur.

Yani laiklik olmazsa cumhuriyette hak da olmaz, hukuk da olmaz, özgürlük de olmaz, bağımsızlık da olmaz, eşitlik de olmaz… 

O reklam metinlerinde veya Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında sayılanların hiçbiri olmaz…

***

Kılıçdaroğlu ne kadar farkında bilmem ama…

Cumhuriyetin içinde laiklik olmazsa, CHP de olmaz!

O yüzden ben bugün bu dejenere cumhuriyetçilerden farklı bir cümleyi haykırıyorum:

Yaşasın Laik Cumhuriyet…

Yaşasın Atatürk Cumhuriyeti…