O terbiyesizliği yapana ben de tokat atarım…

Tuzla Piyade Okulu’ndaki büyük ayıbı hatırlıyor olmalısınız… Atatürk’ün anılacağı 10 Kasım törenlerine katılan bir teğmen, yakasına takması için kendisine verilen Atatürk fotoğrafını buruşturup cebine koymuş; bunun üzerine başka teğmenler de ona tepki göstermişti. 

Olaylar aynı günün akşamı yatakhane koğuşunda devam etmiş, fotoğrafı yakasına takmak istemeyen teğmen ve iki arkadaşıyla onları uyaran teğmen ve üç arkadaşı arasında “itiş-kakış” yaşanmıştı,

Fotoğrafı takmayan teğmen her ne kadar şiddet gördüğünü iddia edip hastaneden rapor almaya kalkışsa da kendisinde herhangi bir darp izine rastlanmamıştı.

Tartışmaya adları karışan yedi teğmen olayın medyaya yansıması üzerine hemen açığa alınmıştı.

Dün öğrendik ki bu soruşturma tamamlanmış ve Atatürk’e saygısızlık yapan teğmenlerle birlikte onları uyaran dört Atatürkçü teğmen de Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmiş…

*

Haberi okuyunca içimde büyük bir isyan duygusu oluştu.

Düşünün; askersiniz…

Meslektaşlarınızdan biri veya bir kaçı bu ülkenin kurucusuna, hem de ölüm yıldönümünde saygısızlık yapıyor…

Siz gidip uyardığınızda ise diklenerek kafa tutuyorlar…

Sonuçta bu nankör tarikatçılarla bir tutulup “düzeni bozmak” suçuyla itham ediliyorsunuz ve hayatınızın önemli bir bölümünü adadığınız görevinize son veriliyor.

Suçunuz ne?

Atatürk’e yapılan saygısızlığa seyirci kalmamak…

*

Yaşım 63…

Yemin ediyorum o saygısızlık bugün herhangi bir yerde benim önümde yapılsa öyle uyarmakla falan kalmam; Allah ne verdiyse basarım tokadı…

Ha bunu söylüyorum ya; beni şiddet yanlısı falan sanmayın. Efendiliğimden yemişliğim oldu ama hayatta kimseye tokat atmadım! 

Ancak böyle bir şeye tanık olursam, hiç tereddüt etmem…

Başıma gelecekleri de düşünmem…

Suçsa suç!

Cezası varsa çekerim…

*

Bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetimi hakkında yazıp çizmediysek, vatan savunmasına zarar gelmesin diyedir.

Bu sessizliğimiz kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki son 20 yıldaki gerici örgütlenmeyi görmediğimiz anlamına gelmemeli…

15 Temmuz’da emirleri altındaki zavallı öğrencilere sivillere ateş açmaları için talimat verenler, Genelkurmay Başkanı’nı bile esir alanlar, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı basanlar, Meclis’e havadan bomba yağdıranlar, Cumhurbaşkanı’nın kaldığı otele baskın düzenleyenler bu ordudan çıkmadı mı?

Onların orduya yerleşmesine göz yuman Genelkurmay Başkanı’nın, kuvvet komutanlarının hiç mi suçu yok?

İktidara gelir gelmez “irticai faaliyetler nedeniyle ordudan atılmaya” son veren, geçmişte atılanlara af çıkaran ya da kritik kamusal görevlere atayan Recep Tayyip Erdoğan ve şürekası sütten çıkma ak kaşık mı?

Yahu; bu ülkede hala görevde olan bir amiral bile sarığıyla kameralara yakalanmadı mı? Bunu cezalandırmayanlar çok mu masum?

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “ülkenin en güvenilen kurumları” sıralamasında, yirmi yılda birincilikten düşürüp ilk 10’a bile giremez hale getiren korkak komutanları görmezden mi geleceğiz?  

*

Eğer, bu ordu hala Atatürk’ün ordusu olsaydı…

Eğer, bu orduyu yöneten zihniyet tarikatlara teslim olmasaydı…

Eğer, bu ordunun başında iktidara biat eden değil, ülkenin iç ve dış düşmanlara karşı savunulmasında bir numaralı sorumlu olduğunu hatırlayan bir Genelkurmay Başkanı olsaydı…

O tarikatçı Atatürk düşmanlarını uyaran teğmenler ihraç edilmez, aksine yakalarına “övünç madalyası” takılırdı.

*

Tekrar ediyorum.

Hayatımda bırakın subaylığı, polisliği, memurluk bile yapmadım.

Devletin bir bardak suyunu bile bedava içmedim.

Bir kuruş devlet maaşı almadım.

Ama hep devlete verdim.

Vergi verdim, harç verdim, hayatımın sekiz ayını askerlik hizmetine verdim.

Yine de diyorum ki; bırakın devletten beslenen bir teğmeni…

Rütbesi general bile olsa Atatürküme saygısızlık yapan bir alçağı görürsem, kendim için bir ilke imza atarım ve öldürüleceğimi bilsem gider tokatlarım!

O yüzden “gereğini yapan” o dört aslanı ayakta alkışlıyor ve haklarında verilen “ihraç kararı”nın hemen geri alınmasını istiyorum.

*

Ulan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları.

Ulan alçaklar, nankörler, soysuz yobazlar!

Siz istediğiniz kadar Atatürk’ün üniformalı askerlerini ürküttüğünüzü, korkuttuğunuzu, teslim aldığınızı, pasifleştirdiğinizi, ordudan attığınızı falan sanın…

Onun bu ülkede milyonlarca üniformasız askeri var…

Sahi bizi ne yapacaksınız?

Bizi de vatandaşlıktan mı ihraç ettireceksiniz?

Ülkeden mi kovacaksınız?

*

Hani her paçanız sıkıştığında korkudan tir tir titreyip partinizin genel merkez binasına astığınız devasa Atatürk resmi var ya…

Gün gelir o da kurtaramaz sizi…

İyisi mi ayağınızı denk alın; Atatürkümüzle, cumhuriyetimizle, laikliğimizle, demokrasimizle oynamayın!