Seçimden sonra yeniden “Nas” mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Kasım 2021’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, faizi düşüreceklerini belirterek şunları söyledi:

“Bu konuda Nas (dinin kesin emri) ortada. O halde sana bana ne oluyor? Olaya buradan bakacağız ve ona göre de adımımızı atacağız. Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olmam. Çünkü faiz eşittir yüksek enflasyon! Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim.”

*

Sonrasını biliyorsunuz:

Merkez Bankası gösterge faizini hızla düşürmeye başladı.

Faiz düştükçe Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında eridi.

Enflasyon ise Erdoğan’ın iddiasının tersine patladı.

Milyonlarca insan yoksullaştı.

Sadece bir inat uğruna yaşandı tüm bunlar… Bu ülkenin zaten çok parlak olmayan ekonomisi, bu tek “sözcük” yüzünden çökme noktasına geldi.

Sıcak para kaçtı, Merkez Bankası döviz rezervi eksileri gördü.

Ve…

“Ben, faizi savunanla beraber olmam” diyen Recep Tayyip Erdoğan geri adım atmak zorunda kaldı.

Son Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına da Hafize Gaye Erkan’ı getirdi.

Yani Nas’ı falan unuttu. 

Bu ikilinin yaklaşık sekiz aydır yaptığı tek şey de Merkez Bankası’nın gösterge faizlerini tekrar yükseltmek oldu. 

Bu operasyon, Merkez Bankası’nın döviz rezervini artıya geçirdi ama iyice yoksullaşan halkın derdine derman olmadı. Vatandaş ekmek-peynir alırken bile düşünür hale geldi.

*

Bildiğimiz tek şey “Ben faizi savunanla beraber olmam” diyen ve “Nas” diye tutturan Erdoğan’ın düştüğü bu çelişkili durumdan fena halde rahatsız olduğu…

Hatta son günlerde gündemin ilk sırasına oturan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’la ilgili haberlerin altında bile bu rahatsızlığın yattığı belirtiliyor. 

Piyasalar, seçimden hemen sonra Merkez Bankası Başkanı’nın yerine yine Erdoğan’ın “Nas” söylemini destekleyecek bir ismin getirilmesinden endişe ediyor. Hatta gerekirse Mehmet Şimşek’ten bile vazgeçilebileceği konuşuluyor.

*

Peki böyle bir değişiklik ekonomiye nasıl yansır?

Eski bir ekonomi gazetecisi olmanın avantajıyla günlerdir çok sayıda işadamı ve sivil toplum örgütü yöneticisiyle konuşuyorum. Hepsinin verdikleri yanıt aynı:

“Mahvoluruz… Henüz Cumhurbaşkanı’nın ilk Nas inadı yüzünden kalbettiklerimizi bile yerine koyamadık. Hal böyleyken yeni bir Nas krizi yaşanması, yani gösterge faizlerinin tekrar düşürülmesi, Türkiye ekonomisinin havlu atmasıyla sonuçlanır. Hadi kısa vadeli devlet borçlarını bir şekilde ödedik; özel sektör ne yapacak? Yeni bir kur krizi patlak verirse, ikiye üçe katlanacak dış borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz? Bırakın bankalarımızı ve sanayimizi, marketlerimiz bile batar!”

*

Yani… Olay bazı çevrelerin iddia ettiği gibi Hafize Gaye Erkan’la Mehmet Şimşek arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanmıyor…

Asıl neden, Erdoğan’ın içinde ukde olarak kalan Nas meselesi… 

O, ne yapıp edip önümüzdeki yerel seçimlerden sonra tükürdüğünü yalar durumdan kurtulmak ve her ne pahasına olursa olsun faizleri yeniden düşürmek istiyor!

Sırf bu yüzden ülkeyi çok daha tehlikeli bir maceraya sürükleyebilir…

*

Peki; bu yazıyla anlatmak istediğim şey ne?

Zaman kötü, kolla… 

Ekmeği, sütü!