Serbest piyasa değil, serbestçe geçirme piyasası!

Soğuk Mezeler: 200 TL

Deniz Soğuk Mezeler: 600 TL

Sıcak Ot: 300 TL

Kalamar: 700 TL

Ahtapot Salata: 750 TL

Karides Salata: 700 TL

Karides Güveç: 800 TL

Karides Tereyağlı: 800 TL

Ahtapot Izgara: 850 TL

Beğendili Ahtapot: 850 TL

Midye Tava Şiş: 150 TL

Deniz Spesiyaller: 900 TL

Kara Spesiyaller: 450 TL

Salata (2 kişilik): 350 TL

Bonfile: 1000 TL

Tavuk Şiş: 600 TL

Köfte: 600 TL

Tatlı (1 porsiyon): 200 TL

Tatlı (dondurma/kaymak): 300 TL

Meyve (2 kişilik): 300 TL

Kuver (Kişi başı): 100 TL

*

Yukarıdaki liste Balıkesir’in turistik ilçesi Ayvalık’taki lokantaların, Ramazan Bayramı tatilinde uygulayacakları fiyat tarifesi…

Diyelim ki benzin, köprü ve otoyol paralarını denkleştirdiniz…

Günlüğü 5 bin liradan başlayan sıradan bir otel odasının konaklama bedelini de kredi kartına abanarak ödediniz…

Peki; ne yiyip içeceksiniz?

Dediniz ki; “Canım herhalde Allah’ın sıcak otuna 300 lira verecek halimiz yok, bir büfe bulur açlığımızı yatıştırırız…”

Alın size Ayvalık’taki büfelerde uygulanan fiyat tarifesi:

Ayvalık tostu: 110 TL

Kaşarlı kavurmalı tost: 110 TL

Special tost: 130 TL

Duble kaşarlı tost: 90 TL

Kaşarla pastırmalı tost: 110 TL

Sosisli sandviç: 90 TL

Kutu kola: 40 TL

Şişe ayran: 40 TL

Limonata: 30 TL

Bardak çay: 20 TL

Kahve: 40 TL

Bu fiyatlar Ayvalık’ta böyle de Çeşme’de, Marmaris’te, Kuşadası’nda, Bodrum’da, Fethiye’de, Alanya’da, Kemer’de farklı mı?

Değil elbette…

Hatta haritanın aşağına doğru indikçe fiyatları daha da çıkarın!

*

Gelelim işin “toplumsal ahlak” yanına…

Diyeceksiniz ki “Lokantaların ya da büfelerin fiyat tarifeleriyle ahlakın ne ilgisi var?”

Olmaz mı?

Bir tabak otun maliyeti en fazla de kadar olabilir?

Ben de Ege’de yaşıyorum; pazara çıktığınızda koca bir demetin fiyatının en fazla 10 lira olduğunu görüyorsunuz. İki kişilik kavurma, rahat çıkar…

Demek ki, ot maliyeti 5 lira… 5 lira da yoğurttu, elektrikti, suydu, tüpgazdı, işçilikti koy; eder 10 lira…

Eğer sen Ticaret Odası olarak utanıp sıkılmadan 10 liralık bu tabağa 300 lira fiyat çekersen; ben ahlakını da sorgularım, terbiyeni de!

Hatta yetmez bir de üstüne küfrederim!

Ama sadece sana değil; millet açlıktan kıvranırken, insanlar ucuz ekmek kuyruğunda kalp krizi geçirip can verirken, senin hazırladığın fiyat tarifesine bile bakmadan, ağzını şapırdatarak o otu sipariş eden “inek”lere de küfrederim!

*

Kimse bana “esnafa saygı” edebiyatı falan yapmasın…

10 liralık ota 300, 20 liralık köfteye 600, 15 liralık kuru cacığa 200, 20 liralık meyveye 300 lira fiyat çekiyorsan…

Maliyeti 10 lira bile olmayan el içi kadar bir kaşarlı tostu 90 lira, maliyeti 50 kuruş bile etmeyen bir bardak çayı 20 liradan satıyorsan…

Küfür de ederim, isyan da ederim, çileden de çıkarım…

Ve elbette tatil kaçamağı adı altında sırf bu kazığı yemek için birbirleriyle yarışan enayilere de kocaman bir “Afiyet olsuuuuuuunnnn” çekerim.

O paraları kuruş kuruş kazansaydınız böyle tomar tomar harcamazdınız…

Hesapsız gelen, kitapsız gider!

Böyle rahat rahat har vurup harman savurmak için kim bilir siz kendi işlerinizde kimlere nasıl acımasız kazıklar atıyorsunuz?

Ne diyeyim; yiyin birbirinizi…

Kazıklayın, geçirin, höpürdetin, şapırdatın!

Biz ise bu ahlaksızlığı, bu terbiyesizliği, bu görgüsüzlüğü seyredelim ve ülkenin geldiği hale şaşıralım!

*

Pırlantadan vergi almayıp çocuk bezine, kadın pedine vergi üstüne vergi koyan bir devletin; serbest piyasası da doğal olarak “serbestçe geçirme piyasası” olur…

Geçirene de geçirilene de mübarek olsun…

Bol keyifler, iyi eğlenceler.