Sünepe mi, proje mi?

Ülkeyi yönetemeyen kim?

Emeklileri açlık sınırının altında yaşatan, işçileri sefalet ücretine mahkum eden, zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan kim?

“Kadın anadır, anaların ayağının altı öpülür” diye diye kadını çalışamaz hale getiren ve açlığa mahkum eden, fuhuş sektörünün patlamasına hizmet eden kim?

Ülkeyi dünyanın mafya cennetine çeviren, parayı bastırana vatandaşlık veren, sınırlarımızı delik deşik eden kim?

Suriyelilere ve Afganistanlılara her türlü ayrıcalığı tanıyıp, ülkeyi bunlarla dolduran kim?

Demokrasinin olmazsa olmazlarından “kuvvetler ayrılığı” ilkesini yok eden, hukukun üstünlüğünü mezara gömen, Anayasa Mahkemesi kararlarını hayata geçirmeyip anayasal düzeni yok sayan, hakimleri ve savcıları yandaşlaştıran kim?

Aynı kişi tarafından aynı zarfa konularak kullanılan 4 oydan birini iptal eden Yüksek Seçim Kurulu’nu bu hale getiren kim?

Eğitimi, anasaya göre faaliyetleri hala yasak olan tarikatlara bırakan, “Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz” diyerek Türkiye’yi dünya eğitim ve öğretim liginde sonuncu sıralara mahkum eden kim?

Demokratik kitle örgütlerini hak arayamaz hale getiren, “Bizim dönemimizde işçilerin grev yapmasına müsade etmedik” diye böbürlenen kim?  

İyileştireceğiz diyerek sosyal güvenlik ve sağlık sisteminin içine eden, bedava olması gereken sağlık hizmetlerini özel sektöre devreden kim?

Koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tarikat yuvasına dönüştüren, Kuleli’yi, GATA’yı kapatan kim?

Dışişlerindeki deneyimli büyükelçilere “Monşer” diye hakaret edip onların koltuklarına hırsızlıkları kanıtlanmış eski siyasetçileri veya badem bıyıklıları oturtan kim?

Medyanın yüzde 80’ini yandaşlaştıran, kamu bankalarının paralarını bunlara akıtan, kendisine teslim olmamakta direnen gazetelere ve televizyonlara ceza üstüne ceza yağdıran kim?

On binden fazla gazeteciyi işsiz bırakan, muhalif yazarlara ve yorumculara dava üstüne dava açan kim?

***

Başımızdaki dertlerin hepsini saymaya kalksam sayfalar almaz, siz okumaktan bıkarsınız!

Bunların hepsinin sorumlusu AKP-MHP Koalisyonu…

Ama biz her fırsatta kimi konuşuyoruz?

CHP’yi…

Peki; haksız mıyız?

Ne yazık ki değiliz…

Çünkü bu kötü koalisyonun bunca yıldır başımıza bunca işi açmasının nedeni, CHP’yi yönetenler…

Dikkat edin CHP demiyorum…

Biliyorum ki asıl CHP, bu partiye oy veren Atatürkçü, demokrat, laiklikten yana iyi niyetli vatandaş…

CHP’yi yönetenler ise ta Baykal döneminden bu yana hep sanki “gizli bir ajanda”yla hareket ediyormuş gibi hata üstüne yapıyor…

Kimi kara çarşafa CHP rozeti takıyor, kimi Ekmeleddin’i cumhurbaşkanı adayı yapıyor…

Yirmi yıldır tam ilk kez umutlanmıştık ki; Özgür Özel de bizi hayal kırıklığına uğrattı.

Hatta yıktı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli kendisine,“Çürük” dedi.

Sonra da özür bile dilemeden gözlerinin içine bakarak, “Üzülme, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor!” diye teselli etti.

Özel ise “Asıl çürük sensin” diyemedi. Kendisini siyasi nezakete davet edemedi.

Kem küm ettikten sonra sadece “Hürmet ederim” diyebildi.

***

Adam sana küfrediyor, sen hürmetlerini bildiriyorsun.

Yani bir yanağına tokat atıyor, öbürünü çeviriyorsun.

Diyelim ki Bahçeli, Özgür Özel’e değil de Özgür Özel, Bahçeli’ye “Çürük” deseydi, ne olurdu?

Ben söyleyeyim:

Linç edilirdi!

Taşlı-sopalı saldırıya uğrardı.

***

Dün yaşadığım beldedeki CHP örgütüne ve Atatürkçü Düşünce Derneği’ne gittim.

Herkes büyük bir hayal kırıklığı içinde…

Benden on yaş kadar büyük bir hanımefendi sesi titreyerek konuştu:

“Kardeşim lütfen yaz: Bunlar da mı proje? Neden onurlarına sahip çıkamıyorlar? Neden seslerini yükseltemiyorlar? Özgür Özel ilk olarak iktidara haddini bildiren Dilruba Kayserilioğlu adına özür dileme hadsizliğinde bulunarak bizi üzdü, şimdi kendisine çürük diyen adama hürmetlerini bildirdi. Neden bu kadar kişiliksizler. CHP’nin Genel Başkanı’na yakışır mı bu kadar sünepelik?”

Yazıyorum ben de…

Sahi Özgür Bey, sünepemisin, yoksa proje mi?

***

Evet; ülkeyi AKP-MHP Koalisyonu yönetiyor ama biz CHP’yle uğraşıyoruz…

Söyleyin; uğraşmayıp da yapalım, “Hürmet” mi edelim?