Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,0624
Dolar
Arrow
34,1295
İngiliz Sterlini
Arrow
44,5429
Altın
Arrow
2955,0000
BIST
Arrow
9.002

Yabancı hakim ve savcı ithal edelim!

Ülkenin en büyük sorunu ne?

Yoksulluk, yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki büyük uçurum, milli eğitimin tarikatlara teslim edilmesi…

Sayın sayabildiğiniz kadar.

Acil olarak çözülmesi gereken binlerce değil, on binlerce sorunumuz var.

Ama tüm bunların çözülmesi için mutlaka birinci sırada çözmemiz gereken sorunumuzun adı, “adalet…”

***

Adaletin acil çözüm bekleyen sorunlarını da kendi içinde yüzlerce kalemde sayabiliriz:

Hukukun üstünlüğü yeniden sağlanmalı, siyasetin yargıya uzanan eli kırılmalı, yargıç bağımsızlığı yeniden tesis edilmeli, partili savcılar geldikleri yere gönderilmeli, mahkeme kararları tartışılmayacak kadar doğru ve standart olmalı, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması sağlanmalı, yargıdaki rüşvet sorunu çözülmeli…

Peki; tüm bunlar mevcut “adalet mekanizması” ve “iktidara yani yürütmeye teslim olmuş bir hakim ve savcı kadrosu” ile yapılabilir mi?

Hayır!

***

Önceki gün ve dün sadece Türk yargısının değil, dünya yargı tarihine geçecek bir olay yaşadık:

İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi, önceki gün CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatına hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada “zorla getirilmesine” karar verdi.

Kıyamet koptu.

Hem Kılıçdaroğlu, hem de CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel çok sert tepki gösterdi.

En sert tepki de Meclis Genel Kurulu’nda konuşan CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır’dan geldi.

Başarır “yargıya isyan” anlamına gelen ve kesinlikle “suç” olan bu konuşmasında aynen şunları söyledi:

“Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, bu partinin onurudur, gururudur. İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı’nın avukatlarının şikayeti üzerine kendisi hakkında zorla getirme kararı vermiş. Herkes şunu bilsin ki Kemal Kılıçdaroğlu’nu zorla oraya getirebilecek bir güç yok. O mahkeme alabiliyorsa gelsin alsın. Ayıp. Ayıp Ayıp!”

***

Aynı mahkeme, dün “u dönüşü” yaptı ve “zorla getirilme” kararını kendiliğinden kaldırdı!

Kılıçdaroğlu’nun avukatlarının ilk karara itirazını bile beklemeden yaptı bunu.

Peki; neden?

Elbette bilmiyorum ama en büyük olasılık, “saraydan ya da Adalet Bakanlığı’ndan” hakim beye telefon edilmiş olması…

Ya da hakim beyin, gelen tepkilerden tırsması!

Her ne gerekçeyle alınmış olursa olsun en az ilk kararı kadar tartışılmalı bu karar da…

Eğer gelen tepkilerden korktuysa ya da dediğim gibi “talimat telefonları” aldıysa bu, yargı kurumlarımızın “sefalet çizgisi”ne düştüğünü gösterir; ki… 

Ne böyle bir hakime, ne de onun vereceği karara güvenilir!

***

Başlıktaki önerim kesinlikle “şaka” değil.

Ne yazık ki mahkemelerimizin hali, bunu gerektiriyor.

Nasıl ki geçen yıl VAR’daki Türk hakemlerinin hataları akılalmaz boyutlara ulaştığında Türkiye Futbol Federasyonu yurt dışından VAR hakemi getirip sorunu çözmeye çalıştıysa, aynı şey şimdi “milli güvenlik ve devlet sırrı dışındaki” bütün yargılamaları gerçekleştiren mahkemelerimiz için yapılmalıdır.

Tartışmalı ve şaibeli kararlara imza atan hakimlerimiz bu günden tezi yok “ücretsiz izne” çıkarılıp yerine Avrupa Adalet Divanı tarafından atanacak yabancı hakimler getirilmelidir.

***

Tekrar ediyorum:

Şaka falan yapmıyorum!

Türk yargısı bu haldeyken çözüm ne yazık ki siyasi baskıya boyun eğmeyecek, mevcut iktidardan hiçbir beklentisi olmayan, rüşvete tamah etmeyecek, tehdide pabuç bırakmayacak hakimler ithal etmek!

Yoksa hukuka ve onun üstünlüğüne duyduğumuz güveni her geçen gün biraz daha kaybederiz ki…

İşte bu, Türkiye Cumhuriyeti için gerçek bir “bekaa” yani varlık sorunudur!