Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6287
Dolar
Arrow
34,8925
İngiliz Sterlini
Arrow
44,3362
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
10.125

Yenidoğan Çetesi’ni bırakın ‘Sayın Çetesi’ne bakın!

AKP iktidarının 22 yılı geride bırakmaya hazırlandığı şu günlerde, ülkedeki her kurum S.O.S. veriyor.

Son günlerde bunlara sağlık kurumları da eklendi.

Bir haftadır Yenidoğan Çetesi’nin para uğruna işlediği cinayetleri konuşuyoruz.

Öldürdükleri bebek sayısı 12; ama şimdilik…

Soruşturma derinleştikçe sayının çok daha artmasından korkuluyor.

***

Peki; bu 12 bebeğin ölümüne neden olan Yenidoğan Çetesi ne suç işlemiş?

Çoğu sağlık personeli tutuklu 22 kişiye yöneltilen suçlama ne?

İddianameye göre şüpheliler, 112 Acil Servisi ile ortak hareket ederek devlet hastanelerini hedef almış…

Bu hastanelerde doğan bebekleri hiç gerek yokken “hayati risk” gerekçesiyle özel hastanelerin “Yenidoğan Servisleri”ne götürmüşler.

Hastanelere para kazandırırken kendi ceplerini de doldurmuşlar.

Ama…

Bu arada (şimdilik) 12 bebeğin de hayatını kaybetmesine neden olmuşlar!

Beni en çok üzen ise çetede Hipokrat Yemini etmiş çok sayıda uzman ya da pratisyen hekimin olması.

En çok kullanılanlar ise hemşireler ve ambülans görevlileri…

Devletin layık gördüğü üç kuruş maaşla yaşayamaz hale gelince mafyaya teslim olmuşlar!

Şimdi herkes bu çetenin üzerine gidiyor, hesap soruyor…

Bana göre, en az bu çete kadar suçlu olan birileri daha var:

Onlar da AKP iktidarlarında 22 yıl boyunca görev alan sağlık bakanları…

Ve elbette o iktidarları kuran devlet büyükleri.

Sağlığımızı bozanlar, parayı hayatımıza tercih edenler asıl onlar!

***

İstediğiniz kadar “vahşi kapitalizm”in esiri durumuna düşmüş olun, anayasasında sosyal devlet olduğu iddia edilen hiçbir ülkede sağlık hizmetleri özelleştirilemez…

Özelleştirilse bile o hastanelerden hizmet alan “vatandaş” ödemez parayı, onun adına devlet öder…

Para, devletin cebinden çıkacağı için de hiçbir yolsuzluğa bizdeki kadar izin verilmez…

***

AKP, işte bu kuralı bozdu. 

İş başına geldiği 2002 yılında bu ülkedeki özel hastanelerin sayısı sadece 271’di.

Bugün ise 580’e koşuyor.

Türkiye genelindeki hastanelerin sadece yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı…

Yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde…

2002’den 2022’ye kadar kamu hastanelerinin sayısı sadece yüzde 18 artarken, özel hastane sayısındaki artış yüzde 120’lere dayandı.

***

Sadece hastane sayısı verdiğime bakmayın; sağlık sektörünün her ayağı ayrı tükeniyor. 

Bu ülkenin eczanelerinde yıllardır suda eriyen c vitaminli Aspirin bile bulunmuyor; iyi mi?

Kanser ilaçları karaborsada, kırmızı reçeteliler uyuşturucu mafyasının elinde…

Şeker hastaları için insülin kıtlığı yaşanıyor, insülin!

Başka… Söyleyeyim:

On binlerce ağır hasta ameliyat için aylar sonrasına verilen randevu günlerinin gelmesini bekliyor.

Bakanlığın büyük bir marifetmiş gibi övündüğü Merkezi Randevu Sistemi ise çökmüş vaziyette. Randevu almayı becerenler sevinçten ağlamalık oluyor!

***

Neden mi böyle oldu?

Emin olun tüm bunların sorumlusu Yenidoğan Çetesi ya da ilaç çeteleri, ameliyat çeteleri değil…

Onlar neden değil; sadece sonuç…

Asıl sorumlu özel hastane sahiplerini Sağlık Bakanı, özel okul sahiplerini Milli Eğitim Bakanı, ülkenin en büyük turizm acentasının sahibini Turizm Bakanı yapan zihniyet!

Onun ve bakan yaptıklarının tek derdi var; kendi cukkalarını doldurmak.

Kendi servetlerine servet katmak…

“Vatandaş ne yapsın?” mı diyorsunuz?

Ölsün efendim, ölsün!

Amü mümkünse küçük bir köyde ölsün…

Çünkü, kimse şimdilik farkında değil ama büyük şehirlerde tıpkı Yenidoğan Çetesi gibi “yeni ölen” çeteleri de icra-i sanat eyliyor…

İyi bir yerde mezar isterseniz, tarife 100 bin lirayı buluyor…

* **

Yani; doğsanız da ölseniz de hep bir çetenin eline düşüyorsunuz…

Ama bu çete… Basına yansıyan o çeteler değil.

Çoğu kişi bunlara hâlâ “Sayın” diyor.