Yüce Divan Başkanı ve üyelerine açık dilekçe…

Anayasa Mahkemesi, yani Yüce Divan Başkanı Kadir Özkaya…

Başkan vekilleri Hasan Tahsin Gökcan ve Basri Bağcı…

Üyeler Prof. Dr. Engin Yıldırım, Rıdvan Güleç, Doç. Dr. Recai Akyel, Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş, İrfan Fidan, Kenan Yaşar, Muhterem İnce, Yılmaz Akçil, Prof. Dr. Ömer Çınar ve Doç. Dr. Metin Kıratlı…

Bu yazı, sıradan bir vatandaş olarak kurumunuza ve her birinize hitaben yazdığım bir dava dilekçesidir.

Biliyorum; sıradan vatandaşlar Anayasa Mahkemesi’ne sadece yargılandıkları davaların sonucunda bireysel başvuru haklarını kullanmak için başvurabilir.

Dava açamaz, suç duyurusunda bulunamaz.

Ama konu anayasa olunca…

Vatan olunca…

Ve ne yazık ki sanık durumunda olması gereken kişi bu ülkenin Meclis Başkanı olunca…

Kimsenin gücü de onun hakkında suç duyurusunda bulunmaya ya da dava açmaya yetmeyince…

Görev, benim gibi sıradan vatandaşlara düşüyor.

***

Evet; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş hakkında “Anayasa’nın asla değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez” olan üçüncü maddesinin değiştirilmesini teklif ettiği için “anayasal suç işlemekten” suç duyurusunda bulunuyorum.

Gücünü ve yetkisini halen geçerli olan Anayasa’dan alan Meclis Başkanı’nın, Anayasa’nın üçüncü maddesiyle düzenlenen “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ifadesinin gözden geçirilmesi gerektiğini söylemesi, kurnazca ve bile isteye işlenen açık bir suçtur.

Suçtan da öte yetki aşımı ve göreve ihanettir.

Sözüm ona “bir ifade yanlışını düzeltmek” gibi masum bir kılıfa büründürülen bu sinsi teklifin asıl amacı, “değiştirilmesi teklif bile edilemez dört maddeyi değiştirmek için anayasada delik açmak”tır.

Önce bu sözde “ifade hatası”nı düzeltmek bahanesiyle kale duvarları yıkılacak, sonra sıra geçenlerde HÜDAPAR Genel Başkanı’nın açıkça dile getirdiği düzenlemelerin yapılmasına gelecektir.

***

Sayın Başkan, Sayın Üyeler…

TBMM Başkanı’nın bu teklifinden sonra bir açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “İlk 4 maddeye el uzatanın elini kıracağız” sözlerine kesinlikle katılmıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve kimse kimsenin elini kıramaz, kafasını ya da dilini kesemez…

Hukuk devletlerinde işlenen suçun cezasını sadece mahkemeler verir.

Şimdi de ortada açıkça işlenen bir “anayasal suç” vardır.

Ve bu suç ne yazık ki dokunulmazlık zırhını kuşanmış bir milletvekili, daha da önemlisi Meclis Başkanı tarafından işlenmiş ya da bir takım çevreler tarafından bilinçli olarak ona işlettirilmiştir.

Bu anayasal suçun cezası, yine yürürlükteki Anayasa’nın hükümleri gereğince, bu konuda tek yetkili mercii olan Yüce Divan, yani başkanı ya da üyesi bulunduğunuz Anayasa Mahkemesi tarafından verilebilir.

***

Sayın Başkan, Sayın Üyeler…

Eğer siz, hukukun üstünlüğü ilkesini unutur ve sadece bazı siyasi nedenlerle bu suçu görmezden gelirseniz…

Yani Yüce Divan görevinizi kullanmaktan kaçınırsanız…

Numan Kurtulmuş’u, “Anayasa’nın asla değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez dört maddesinden birini değiştirmeyi teklif etmek suçu”ndan yargılamazsanız…

Her biriniz…

Tek tek…

“Görevi ihmal suçunu” işlemiş olursunuz…

Bu da temel göreviniz olan “Yürürlükteki Anayasa’yı korumadığınız” anlamına gelir…

Yani siz de tek tek ve kurum olarak suç işlemiş olursunuz.

***

Sayın Başkan, Sayın Üyeler…

Bu halka açık dilekçemin işleme konulmasını ve görevi, makamı ne olursa olsun, anayasal bir suç işleyen Numan Kurtulmuş isimli şahsı, Yüce Divan heyeti olarak yargılama görevinizi biran önce yerine getirmenizi Yüce Mahkemenizden arz ve talep ederim.