Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Cumhuriyet

Atatürk, Cumhuriyeti bir gecede kurmadı. Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kafasında uzun yıllar boyunca şekillenen çağdaş Türkiye projesinin eseridir. Atatürk, gençliğinden itibaren J.J. Rousseau, Montesquieu, Kant gibi yabancı aydınlar ile Tevfik Fikret, Namık Kemal, Ziya Gökalp gibi yerli aydınları okumuştur. 

***

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşır ulaşmaz Ordu Müfettişi olarak 22 Mayıs 1919’da gönderdiği raporda yer alan, “Millet, milli egemenlik esasını ve Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır.” ifadesi Cumhuriyet’in bir işaretiydi. 21/22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi’nde, “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” maddesi aslında Cumhuriyet’in kendisiydi. 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi’nde, “Milli kuvvetleri etkin ve Milli iradeyi hâkim kılmak esastır.” ifadesi ve ardından Sivas Kongre’sinde alınan kararlar Cumhuriyet’e gidişin göstergesiydi. Görüldüğü gibi, ilanından dört yıl önce Cumhuriyet yönetimine ilişkin ana esaslar belgelerde yer almaya başlamıştı.

***

Millî Mücadele sonrası en çok sorulan soru. Vatan düşmandan kurtarıldı, Kurtuluş Savaşı bitti, peki devletin şekli olacak? Bu sıkıntıda, yoklukta ne yapacaksınız? Yabancılar dâhil herkes bu soruyu soruyordu. 

13 Ekim 1923’te, Ankara başkent yapıldı. Kentin nüfusu 25 bindi. Mustafa Kemal Paşa: ''Ankara hükümet merkezidir. Ve ebediyen hükümet merkezi kalacaktır'' dedi. Sıra devletin şeklinin ilan edilmesine gelmişti. Gerçi, açık bir Meclis vardı ve yönetim şekli Cumhuriyet’ten başka bir şey değildi. Ancak, adı henüz konmamıştı. Başbakan Fethi Okyar’dı. Bu dönemde, bir hükümet bunalımı ortaya çıktı ve kriz çözülemedi. 

***

28 Ekim 1923… İsmet Paşa, Fethi Bey (Okyar), Eski kolordu komutanı Kemalettin Sami, Kocaeli Grup Komutanı Halit Paşa, Savunma Bakanı Kazım Paşa, Rize Milletvekili Fuat Bulca ve Afyon Milletvekili Ruşen Eşref Mustafa Kemal Paşa’nın davetiyle Çankaya’da akşam yemeğindedir. 

Yemek sonrası, hükümet krizi görüşülür. Mustafa Kemal, planını çok önce kararlaştırmıştı. Ortaya çıkan sorunu kökünden çözecek şu cümleyi söyler: “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Sonra, İsmet Paşa dışındakiler yemekten ayrılırlar. Atatürk ve İsmet Paşa, Anayasa değişikliği üzerinde çalışırlar. Kanun teklifine, “Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir.” kaydı eklenir. 

29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 20.30’da, Anayasa Değişikliği onaylandı. “Yaşasın Cumhuriyet” nidaları ve alkışlarıyla Cumhuriyet kabul edildi. Saat 20.45’te, oylamaya katılan 158 üyenin oybirliği ile Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Atatürk, bunun üzerine bir konuşma yapar: “Hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

***

Mustafa Kemal Paşa, Fransız gazeteci Maurice Pernot’e verdiği demeçte: “Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de çağdaş, bu sebeple batılı bir hükümet oluşturmaktır. Uygarlığa girmeyi arzu edipte, batıya yönelmemiş millet hangisidir.” 

Cumhuriyet’in ilanı günlerinde, kurucu kadronun yaşadığı sevinç, büyük zafer günlerinde yaşanılan sevinci aratmıyordu. 

Atatürk, İsmet İnönü’ye Başbakanlık teklif etti ve ilk hükümet kuruldu. İlk hükümetin iç politikadaki hedefi şuydu: Huzurun, emniyetin, yükselme ve gelişmenin sağlanması. Dış politikadaki hedef şöyleydi: Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünü ve bağımsızlığını hiçbir şekilde zedelemeyecek dostluk ilişkilerinin kurulması. Savaştan çıkan muzaffer kadronun, iç ve dış cephenin güçlendirilmesini hedefleyen muhteşem bir stratejik öngörüsü…

***

Türkiye’nin nüfusu 13 milyondu. Okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde 4. 40 bin köye karşılık, diplomalı ebe sayısı 136 idi. Sadece 337 doktor, 434 sağlık memuru, 60 eczacı bulunuyordu. 37 bin köyde okul, posta, yol yoktu. Ülkede 72 ortaokul, 23 lise vardı. 150 ilçede doktor yoktu. Trahomlu insan sayısı üç milyondu; sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın durumdaydı. 

Kadınlar ikinci sınıf sayılıyordu. Türk kadını 1934’te seçme ve seçilme hakkını kazandı. Fransa’da 1944’te, İtalya’da 1945’te, İsviçre’de 1971’de bu haklar verildi. 

***

Osmanlı döneminde Türkler dışlanmıştı. Padişahlık, babadan oğula devredilirdi. Yani, ümmet ve kul vardı. Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” sözü, Cumhuriyet’in tanımıdır. Irk, din, mezhep, cins gözetilmez. Ulus devlet, etnik ve mezhepsel temellere dayanmaz. Cumhuriyet’le, ümmet millet; kul birey oldu.

Atatürk: “Biz batı medeniyetini bir taklitçilik olarak almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz.” demiştir. Batılılaşmak ya da Doğululaşmak diye bir amaç taşımadığını, yeni Cumhuriyet’in tek yönünün evrensel uygarlık değerleri olduğunu bir gazeteciye ifade eder. 

***

Atatürk'e göre, çağdaşlaşmanın ön şartı laikliktir. Atatürk, “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” kitabında, laikliğin önemini şöyle açıklar: “Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dini yoktur. Devlet idaresinde bütün kanunlar, nizamlar, ilmin çağdaş medeniyete temin ettiği esas ve şekillere, dünya ihtiyaçlarına göre yapılır ve tatbik edilir. Din telakkisi, vicdani olduğundan, Cumhuriyet, din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutmayı, milletimizin çağdaş ilerlemesinde başlıca muvaffakiyet etkeni görür.”

***

 “Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir” diyen Atatürk, Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etti. Kendisinin ölümünden sonra ne olacağı endişesini taşıyanlara da, “Mustafa Kemaller artık 20 yaşında” yanıtını vermişti.

2024’e geldiğimizde durum nedir diye sorarsanız?..

Falih Rıfkı Atay, Çankaya adlı eserinde şöyle der: “Ara sıra: 'Atatürk sağ olsa ne yapardı gibi bir sual duyulur.' Ben cevap vereyim mi? Topumuza birden lânet okurdu...” 



Özet Kaynakça:

Mustafa Kemal Atatürk, NUTUK, Hazırlayan: Taha Mazman, Bildik Basın Yayın Dağıtım, 2009.

İsmet İnönü, Hatıralar, Yayına hazırlayan: Sabahattin Selek, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2009.

Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, AAM, Ankara, 2015.

Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü VI, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1996.

Hikmet Özdemir, Atatürk’ten Günümüze Cumhurbaşkanı Seçimleri, Remzi Kitabevi, 2007.

Özer Ozankaya, Cumhuriyet Çınarı, Ankara, 1994.

Hamza Eroğlu, Türk İnkılap Tarihi, Savaş Yayınları, Ankara, 1990.

Sinan Meydan, Akl-ı Kemal, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2014.

Afet İnan, Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün El Yazıları.