Yılın son haftalarına geldik. 19 Aralık Perşembe sabah Karşıyaka'da daha çok ESHOT Sokak diye bilinen 1710 sokakta Rahmetli Kayın Pederim Havacı Astsubay Rıza Kaynar ve kayınvalidem Muazzez Kaynar'ın evindeyiz. Alsancak'taki evimiz onarımda olduğu için geçici kalıyoruz. Sabah Prof Dr Veli Lök'ün bana önerdiği, efe duruşu jimnastik hareketlerini özenle yaptım. Yaklaşık 14 yıldır yaparım. Sabah sporlarını yaparken tiryakisi olduğum Halk Televizyonunda "İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah" progrlarını ilgi ve merakla izlerim.
Öne çıkan en önemli konuları kaçırmamaya çalışırım. Yıllardır, hatta yüzyıllardır bir türlü durulmayan Orta Doğu ülkelerinde yaşanan savaşların odak noktası Filistin, Suriye ve Lübnan fıkır fıkır kaynamaya devam ediyor. O bölgenin halkları ne zaman emperyalistlerin oyunlarından kurtulacak.
Diğer bir önemli konu da ülkemizde yaşayan işçi, emekçi, emekli, öğrenci, çiftçinin hatta halkın %60'a yakınının yoksulluk sınınırının altında nasıl yaşayabildiğiyle ile ilgiliydi haberdi. Karşıyaka Vapur İskelesinden Pasaport'a doğru yola çıktığımda körfez yıllar geçtikçe daha da mı kirleniyor diye içim burkuldu. Martılara bakıyorum epey azalmışlar? Eskiden yüzlercesi vapurların arkasında eşlik ederken şimdilerde çok çok azalmışlar. Neyseki Pasaport iskelesine yaklaştık. Caddeye çıkarken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr Cemil Tugay'ın bilbort ilanını gördüm; "Biz Daha Yeni Başlıyoruz"un bitişiğinde "İzmir Körfezinde Tarihin en kapsamlı dip taramasını başlattık". Vapurda oluşan karanmsar tablo ve sabah haberlerinin ardından içimizi rahatlatan, umutlandıran bir haber oldu.
Sizi bilmem ama ben İzmir'in simitini, gevreğini gençlik yıllarımdan bugüne çok severim. Türk Telekom bölge Müdürlüğüne gelirken simitçiye yanaştım. Hani hep "Çıtır mı?" diye sorarız ya ben bugün " Peynirin Güzelmi? diyerek siparişimi verdim. Çünkü gevrekler o kadar güzel duruyorlardı ki... Ev telefonu İş telofonu derken internet ve cep telefonları o kadar pahalandı ki? Sorma gitsin. Hele kalabalık ailelerde aylık abonman, kontür, fatura ne siz sorun ne ben söyliyem. Yeni yıl demek yeni zam demek. Bu kavramların oluşturduğu duygularla boğuşurken Gazi Bulvarının başlangıcındaki Yapı Kredi Yayınlarının Kitap tanıtım ve Satış Bürosunun kapısına gelmişim.
Yılbaşı nedeniyle kitaplarda %30 indirim ilanları benim içeri girmemi teşvik etti. İndirim ilanları son iki aydır bütçeleri epey karıştırdı. Olsun demeyin. Cepte yok sanki bedavaymış gibi dayan kredi kartlarına. Nede olsa Kapitalizm yemişlileriyle cezbediyor biz tüketicileri. Bi şekilde tüketim toplumlarını teşvik ediyor tüketmeye. Şuna bak buna bak derken 13 yeni çıkan kitabı alıvermişim. İçimden bir ses "Hadi gidelim yoksa geç kalacağız. Yolumuz uzak Göcek bizi bekliyor" desede ayağım Tranvayın Çankaya durağına gitmeye direniyor. Çünkü karşı köşede, Ziraat Bankası İzmir Sanat Müzesinin Tarihi Binasının kapısı önünde buldum kendimi. Güvenlikçi beni görünce uzaktan koşarak geldi.
İçimden girişte durmadıklarına göre müze kalabalık değil diye düşündüm. Kimin aklına gelir bu geçim sıkıntısında. Neyse ücretsizmiş giriş. Salonun antresinde bir broşür aldım. Okumaya başladım. Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi ve Garanti Bankası gibi bankaların sanatsal etkinleri sıkça duyarız da Ziraat Bankasının kültürel etkinliklerini pek duymayız yada bana öyle geliyor. Neyse broşürü okumaya devam ediyorum. "Cumhuriyetin ilk yıllarında, Atatürk'ün talimatıyla, ulusal sanatın desteklenmesi için dönemin sanat yapıtları kurumlar tarafından satın alınarak koleksiyonlar tesis edilmeye başlanmıştır. Ziraat Bankası bu kurumların başında gelir. Ziraat bankası koleksiyonuna; 1929 yılında açılan Ankara Genel müdürlük binası için sipariş edilen, Namık İsmail'e ait "Gazi Mustafa Kemal Çiftçiler arasında" ve İbrahim Çallı imzasını taşıyan "Harman" tablolarıyla başlamıştır.
Bankanın en eski eseri ise 1897 tarihli H. Hadfirld Cubley imzalı "Otlak"isimli yağlı boya tablosudur. Tanıtım broşürü ile koleksiyonlarının zenginliğini anlatıyor. Zamanım kısıtlı olduğu için merdivenlerden ikinci kata çıkarken Göcek Koylarında kendi adını taşıdığı koydaki taş üzerine yaptığı "Balık" resmi ile tanıdığımı Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun 1953 te sunta üzerine yaptığı "Memleket Resimleri Sergisinden" tablosu ile karşılaştım. Nede olsa Eyüpoğlu yeminini bozmayan ressamdır. İkinci Kat odalarında sergilenen ressam ve eserleriyle tanışıyoruz. Sanki ülke turuna çıkmış gibiyim. Ziraat Bankasının Ankara'dan sonra ikinci Müzesi olan İzmir Sanat Müzesi mutlaka görülmesi, gezilmesi gereken bir müze. İbrahim Çallı'dan bu yana "Çallı Kuşağı Empresyonist Yorumlar, Yeni Renkler, Yeni Işıklar, Yeniler Grubunun "Doğa ve Çevre Gözlemleri" resimlerinin yanında Onlar Grubunun "Batılı Teknikler ve Geleneksel İzler" resimleri epey ayakta kalmanıza yol açacaktır. Nuri İyem, Neşe Günal, Duran Karaca, Neşe Erdok, Fikret Otyam, İbrahim Balaban, Aydın Ayan grubunun oluşturduğu "Toplumsal Gerçekçi Sanatçılar"ının eserleri beni çocukluğumun köyüne, Anadolu'ya götürdü. Ne kadar anlatsam yetmaz.
İlk fırsatta Ziraat Bankası İzmir Sanat Müzesini ziyaret edin. Yeni yılın sıkıntılarından bir nebze kurtulur ve Muhteşem Türk Resim sanatçılarıyla buluşmuş olursunuz. Müsaadenizle Müzeden çıkıp Alsancak Vapur iskelesi önündeki aracıma kadar yürüp Göcek'e hareket edeceğim. Bu arada sağlık için günlük 10.000 (onbin) adımlık yürüyüşümü de tamamlamış olurum.
Çok Okunanlar
Kabine'de 'yeri sağlam' bakanlar belli oldu!
Narin Güran cinayetinde gizem devam ediyor!
2024-2025 eğitim yılı tatil takvimi açıklandı: 15 tatil ne zaman başlıyor?
Ferdi Tayfur'un vefatı sonrası ünlü isimlerden duygusal paylaşımlar
Gelinim Mutfakta 2 Ocak Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?
2 Ocak 2025 Perşembe TV yayın akışı: Bugün televizyonda ne var?
Engelli maaşı ve bedelli askerlik ücretine zam için rakam verildi
2 Ocak 2025 günlük burç yorumları: Bugün sizi neler bekliyor?
2025 pasaport ve çıkış harcı ücretleri açıklandı
Bugün hangi maçlar var? 2 Ocak Perşembe bugün kimin maçı var? Saat kaçta?