Nar
Göcek'te olduğu gibi Türkiye'nin büyük bir kısmında Ekim ayı yağışları çiftçinin yüzünü güldürdü. Özellikle Ege ve Akdeniz'de Zeytincilerin biraz keyfi yerine geldi. Gübre, akaryakıt, zirai ilaç ve işçilik harcamaları öylesine arttı ki çiftçilerin tarlaya gitmeye mecali kalmadı. O banka senin bu banka benim. Borcu borçla ödeyebiliyorsun. Yüksek faizle alınan parayla açık kapanır mı? Onu da alabilirsen. Banka kredileri, kredi kartları başka bir vurgun.
Ben küçük ölçekli bir üretici olarak elma bahçemizdeki elmaları toptan sattım. 20 dönüme yakın elma satışından elde ettiğim ücret, bahçeye yaptığım masrafları karşılamadı. Başta köydeki çftçimiz olmak üzere küçük, orta ölçekli çiftçilerimiz ne yapsın? Tarlalarına gitmek istemiyorlar. Işin özeti: çiftçinin hali harap.
Yağmurlarla birlikte narlarda çatladı. Nar üreticilerinin de keyifleri kaçtı. Benim bahçemdeki narlar da yağmurdan sonra %80 çatladı, açıldı. Hemen toplamak zorunda kaldım. Dalaman'da meyve değirmenine götürdük. Narları sıktırdık. Kazanlarda kaynatıp nar ekşisi yapacağız. Değirmenciye soruyoruz? Bu fiyatlar çok değil mi? "Elektrik parası, işçilik hele vergiler öylesine arttı ki bizde ne yapacağımızı şaşırdık." Bakıyorum, aşağı yukarı hesap ediyorum, yaptığım masrafın ancak üçte ikisini çıkartabileceğim. Nerde kaldı bunun karı?
Dikmesi, ekmesi bir dert. Sulaması, gübrelemesi başka bir sıkıntı. Hele toplayıp, üretime dönüştürmesi bir başka sorun. Pazarlamaya gelince durumları sorma gitsin. Örnek olarak geçen yıl buğdayın kilosu 12-14 liraydı, bu sene 12-14 TL. O da veresiye. Zor dostum zor. Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş savaşı sonrası, kuruluş yıllarında sanayi yok, tarımdan başka geliri yok. Verimli Anadolu topraklarından ürettiği ürünlerle Osmanlı'dan kalan borçları ödedi. Yepyeni çağdaş, üretken, başı dik bir ülke yarattı. Bugün halimizi hep beraber görüyoruz. Boynu bükük.
Keyfince uygulanan bir hukuk sistemi, eğitim allak bullak. Sağlık'ta yatak sorunu başta olmak üzere telefonlarda bile aylar sonrasına verilen randevular. Dayın yoksa randevu da yok. Özel hastaneler almış başını gitmiş.
Bu kadar karamsar tablodan sonra size nar tüketimi ile ilgili kısa bilgiler aktarayım da hiç olmazsa doktor olarak sağlığınızı korumaya katkım olsun. Sağlıklı yaşam herşeyin başı.
Çocukluğumuzda yerli malı haftaları yapardık. Bir tekerlememiz vardı. "Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane, bil bakalım nedir? Nar" Nar öylesine yararlı bir meyve ki faydaları saymakla bitmez.
Karpuz, kavun, üzüm zamanı geçti geçiyor. Narın içerisindeki sulu taneler taze olarak tüketilir. Tanelerinin içerisinde C, K vitamini, folik asit ve diyet lifi yer alır. Kilo vermek için hem besleyici hem destekleyicidir.
Nar yemek kalp sağlığını korumaya yardım eder, günlük hareket yeteneğini, ve egzersiz performansını iyileştirir. Özellikle çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere beyin fonksiyonlarını destekler. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde temel faktörlerden biri olan antioksidan narın bir diğer güçlü yanıdır. Grip aylarının başladığı bu günlerde iltihap giderici özelliğini sağlayan etkili bileşiklere sahiptir. Nar, ülser ve ishal gibi gastrointestinal sisteme ait sorunlara yönelik iyileşmeyi destekler. Kan yapar, kanı sulandırır. Kolesterolün dengelenmesinde katkı sağlayarak damar sertliğini ve kireçlenmeyi önler.
Anavatanı Akdeniz olan nar yerli malıdır. Tüketilmesi hem sağlık açısından hem de üretime katkı yönünden çok önemlidir.
"Yerli malı, yurdun malı" nerede kaldı bu sloganlar, söylemler.
Ama yine de karamsarlığa yer yok, önce sağlığımız için ve aynı zamanda ailelerimiz, ülkemiz, insanımız için çalışmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.
Kurtuluş yok yek başına, ya hep beraber, ya da hiç birimiz.
Prof. Dr. Nurettin DEMİR
Çok Okunanlar

Güllü ‘O ne lan’ demişti: Kızı sessizliğini bozdu

NTE’ler zenginlik mi getirecek, yoksa kan ve gözyaşı mı?

Şevket Süreyya Aydemir’in komünistliği

AKP ve CHP arasında kaç puan fark var?

Yapıştır gitsin: Neyi?

Milli Mücadelemizi barışla taçlandıran Mudanya 103 yaşında

On beş milyon büyüktür bir buçuk milyardan

AKP koridorlarında Bahçeli endişesi

Aracın içinde çakmak gazı tüpü patladı

Meclis'te şehitlere hakaret edildi!