Sadi...

Hani derler ya "...yazdan kalma bir gün", işte öyle bir gündü 10 Ocak Cuma. İzmir Kemalpaşa Ulucak'tayız. Soğuk olur diye aldığım paltoyu arabada bıraktım. Oysa haberlerde duyduğum kadarıyla Erzincan'da hava epey soğukmuş. Termometreler eksi 15 dereceyi gösteriyormuş. Hatta ünlü Üzümlü şelaleleri donmuş. Dünyanın öte yanında da Kaloforniya çayır çayır yanıyor. Bu gök kubbe ne yapacağını çok iyi biliyor. Neyse! o tarafa hiç girmeyelim. 

Göcek nire, Ulucak nire. Ne işin var? diye soracak olursanız? Beni çok mutlu eden, etkileyen bir açılışı sizlerle paylaşmak istedim. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir Anadolu Lisesinin açılışına katılacak mesajını alınca gazeteci Buğra Kızılkara ile Kemalpaşa'ya gittim. (Bu arada Tüm Gazetecilerimizin 'Çalılan Gazeteciler Günümü' kutlarım). İyiki de gitmişim. Ulucak'ta zeytinliklerin arkasında yaklaşık 10 dönüm alana en az 800 öğrencinin eğitim görebileceği yepyeni, modern bir Anadolu Lisesi yapılmış. Bayraklar ve balonlarla süslenmiş. Açılış töreniyle birlikte duyduklarım beni çok mutlu etti. Kemalpaşa Belediye Başkanı ve ailesine karşı hayranlığım arttı. 

Bir trafik kazasında, 30 yaşında kaybettikleri oğulları Hasan Türkmen adına Lise yaptırmışlar. Hasan Türkmen Anadolu Lisesi. Hasan Türkmen eğitiminin bütün aşamalarını İngiltere'de başarıyla tamamlamış ve ülkesine dönmüş. 

Üretken bir makina mühendisi ve iş adamı olmuş. Askerliğini Ankara Anıt Kabir'de tamamlamış. Terhis olurken üstün başarıları nedeniyle komutanları Anıt Kabirde 26 gün süreyle dalgalanan Ay-Yıldızlı bayrağı hediye etmişler. O bayrak şimdi lisenin önünde dalgalanıyor. 

Özgür Özel törende yaptığı konuşmada "yetişmiş her dört öğrenciden birinin yurt dışına gittiğini, daha fazlasının da gitmek istediğini" söyledi.

"Ülkemizi 22 yıldır yöneten bu iktidarın gençlerimizin umutlarını körelttiğini" açıkladı. Bunun düzeltilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yurtdışına giden öğrencilere bir örnek ile seslendi. "Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, Lozan barış antlaşması imzalandığı yıllarda gururlu ama yoksul bir ülkeyiz. Nitelikli insan çok az. Okur yazar sayısı da parmaklarla sayılacak kadar. 250 öğrencinin katıldığı sınavları kazanan 11 öğrenciden biri de Sadi'dir. Gitme zamanı gelipte Sirkeci Garında Almanya'ya giden trene binen Sadi, gitmek ile dönmek arasında kararsızdır O dönemlerde ne telefon, ne anons için hopörler nede bugünkü gibi whatsapp olanakları vardır. Sadece tren telgrafçılığı diye bir uygulama ile ulaşılmaktadır. Tren kalkmak üzeredir. Postacı tellak "Mahmut Sadi! Mahmut Sadi" diye kompartmanları dolaşarak Sadi'ye ulaşır ve bir telgraf uzatır.

Sadi "...kafam çok karışıktı. Bir ayağım trende diğeri yerde. Beni orada unuturlar mı? Para yollarlar mı? derken gitmemeye karar verdiğim, Tam geri döneceğim sırada verilen telgrafı açtım, aynen şunlar yazıyordu: “Sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, Cumhuriyet ateşi olarak geri dönmelisiniz. İmza – Mustafa Kemal.” Okuyunca düşündüklerimden olağanüstü utandım. “Şimdi gel de gitme, git de çalışma, dön de bu ülke için canını verme.” dedim. Düşünün 1923‘te o kadar işinin arasında 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne hissettiğini sezebilen, ona göre telgraf çeken bir liderin önderliğinde bu ülke için can verilmez mi? Çok başarılı oldum. Ülkeme Cumhuriyet alevi olarak döndüm. Önce İstanbul Üniversitesi Genel ve Beşeri Fizyoloji Enstitüsü‘nü kurdum. Kürsü başkanı oldum. Daha sonra ülkemin başbakanlığını yaptım. Ben kim miyim? Ben sadece iki satırlık bir telgrafın yarattığı bilim adamıyım. Ord Prof Dr M. Sadi Irmak." 

Özgür Özel "Sevgili gençler sizler de bu güzel Lisede okuyacak, birer Cımhuriyet alevi olarak yetişecek, ülkemizin kalkınmasında yerinizi alacaksınız! Bu okuldan yetişecek arkadaşlar sizlere sesleniyorum. Allah aşkına enseyi karartmayın, valizleri zihninizde toplamayın, ‘Yurtdışına gitmek, orada kalmak istiyorum’ demeyin. Bu ülke büyük canlar ödenerek kurtarıldı. Sonra da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün telgrafıyla eğitimini tamamlayıp ülkesine dönüp burayı aydınlatan Sadiler tarafından bugünlere getirildi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını da sizler aydınlatacaksınız" dedi. 

Türkmen Ailesi Anne ve Babaları Ayşe - Hasan Türkmen için de daha önce bir Ortaokul yaptırmışlar. Hayırsever ve çalışkan Mehmet Türkmen Belediye Başkanımız ayrıca 175 öğrenciye de burs veriyormuş. 11 kreş, kent lokantası, Aşevi, Rekreasyon Alanları ve daha bir çok yatırımın imzasını atan Mehmet Türkmen'e yürekten tebriklerimi sunarım. 

İzmir'in kurtuluşuna bir gün kala konuk ettikleri Kemal Paşa'nın adının verildiği Nif yurtsever ve hayırsever Mehmet Türkmen ile ne kadar şanslı değil mi. Tüm yöneticilere ve bizlere örnek olması dileklerimle...