Sülük

12 Punto (12punto.com.tr) internet gazetesinin kurucularından ve köşe yazarı Av. Turan Karakaş ile haftada bir iki kez telefonla konuşuruz. Sohbetine doyum olmaz. Yine geçtiğimiz bir gün telefon sohbetinde "Ben hayvanları çok severim. Hele kuşları, çocukluğum Kars'ta şirin bir köyde geçti. Köylülerin arkasından Deli Reşo, yüzüne karşı da Reşo Ağa dedikleri komşumda güzel öten kuşlar vardı. Her sabah özenle besler doğaya salardı. Akşamda hiç eksilmeden dönerlerdi. Bende birkaç kuş istedim. Nasıl bakacaksın? Besleyecek, koruyacak kuş kafesi yuvası yok. Yaparsan veririm dedi. Bende köyün en güzel kuş yuvasını yaptım. Özenle yetişirdiği kuşlardan dört tane verdi. Gözüm gibi baktım. Köyün en güzel kuşları ben yetiştirmeye başladım Çevre köylerde bile söylenir olmuştu. Kedileri köpekleri tüm hayvanları çok severim. Yaşam güzel. Hele doğa ile içiçeyseniz."

Araya girip; "Sülüklere, yılanlara ne dersin?" diye sordum. "Tüm canlıları severim, tüm börtü böcekleri." Sesi duygusallaşmıştı. 

Öyle içten söyledi ki, durakladı. Bir nefes aldı. "Benim çok güzel köpeklerim var. Sana vereceğim. Sende köy çocuğusun. Sende hayvanları seviyorsun. Artık ben bakamıyorum" 

Sülük mülük deyince şöyle bir durdum. Evet sülük. Tartışmalar sürsede alternatif tıp tedavisinde sülük geçmişten bugüne kullanılıyor. Sülüklerin kan emme ve bir çok hastalıkların tedavisinde kullanılmış. Eski Mısır tıp tedavilerine kadar uzanır. Günümüzde alternatif tıp tedavisi Hirudoterapi adı altında bir çok sağlık alanında kullanılmaktadır. Sağlık bakanlığı sertifika bile veriyor. Hekim kontrolünde hemoroit, mikrocerrahi, cilt hastalıkları hatta göz basıncı tedavisine dek geniş kullanım alanı bulmaktadır. 

Modern tıpçılar ile alternatif tıpçılar sülük tedavi konusunu tartışadursunlar ben her iki tedavi yönteminin uzman doktorlar tarafından uygulamasının ve hastalıkların tedavisinde yararlı olduğunu düşünüyorum. 

Bir doktor olarak kendimden örnek verecek olursam, son iki yıldır elma sirke kullanıyorum. çok yararını gördüm. Sabah akşam 1 su bardağına 1-1,5 yemek kaşığı doğal elma sirkesi karıştırıp içiyorum. Fazla kilolarımı da attım. Sizlere de öneririm. Kan şeker değerlerim epey düştü.

Günlük yaşamımda da kilolu bir kişiyi görünce, yüzü gözü şiş, huzursuz bir yüzü görünce öneriyorum. Doktorluk damarım kabarıveriyor. 

Sözü uzatmayalım, Hak Tv'de İstanbul milletvekili Cemal Enginyurt bir söyleşinde İktidarın Vergi politikalarını eleştiriyorken "Bunlar halkı sülük gibi emiyorlar" demişti. Bende katılıyorum. Vergide adaletsizlik o kadar arttı ki, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bile yakınır oldu. Turizm alanında mütevazî bir butik oteli olan bir arkadaşım, eski bir milletvekili olarak bana yakınıyor. Gelir İdaresi Başkanlığına, devlete çalışıyoruz. Bıktım. ayın her haftasında bir iki vergi ödüyoruz. Ne olacak bizim halimiz derken. Ben de "Hergün vergi veriyoruz. Havadan gayrı her şey vergiye tabi" deyiverdim.

Vergi kutsal bir uygulama, adaletli ve planlı kalkınmada ülkenin ve halkın gelişmesi için gerekli bir uygulamadır. Ne yazık ki son günlerde ortaya atılan ve halktan büyük tepki alan kredi kartlarından vergi alım düşüncesi geri çekildi. Şimdilik.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK) Genel Kurulu ve farklı günlerde yaptığı konuşmalarında da "Fabrikatörmüsünüz yoksa bir fabrikada işçi misiniz? Vergi vermede aranızda hiçbir fark yok. Vergide adaletsiz uygulaması yoksulluğu daha da arttırıyor. 100 liralık verginin %68'i dolaylı vergiden toplanıyor." 

Evet ne yazıkki fabrikatör bir kişi ile askari ücretli bir işçi toplanan verginin yaklaşık üçte ikisini eşit olarak veriyorlar. Adalet bunun neresinde?

Eğer sülük uygulamaları uzman kişiler elinde uygulanırsa sağlığınıza kavuşursunuz, yetkin olmayan kişilerin elinde sağlığınızdan olursunuz. 

Ülkenin yönetimi de böyle değil mi? Ne dersiniz?