Yunanistan, ABD üssüne dönüşüyor

Son yıllarda Yunanistan – Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ikilisi; İsrail, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle yakınlaştılar. Yine son yıllarda Yunanistan’ın Fransa ve ABD’yle imzaladığı antlaşmalar da dikkat çekti. Belli ki, Yunanistan; bir yandan Türkiye’yle ilişkilerini normalleştirmeye yönelik adımlar atacağı sözünü verip bir yandan da Türkiye karşıtı adımlar atmayı sürdürecek. 

Çünkü Yunanistan; antlaşmalara ya uymaz ya istediği antlaşma maddesine uyar ya da maddeleri dilediği gibi yorumlar. Nitekim 1923 tarihli Lozan Antlaşması ve 1947 tarihli Paris Antlaşması’na göre silahsızlandırılmış olan adaları, yıllardır silahlandırmakta, antlaşmaları açıkça ihlal etmektedir. Ayrıca Türkiye’ye ait 20 ada ve 2 kayalığa asker çıkarıp, işgal etmiştir. Konuyu sürekli gündemde tutan Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri, Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Yunanistan’ın işgal ettiği adalara hem Yunanistan hem Bizans bayrağı çektiğini belirtmiştir. 

Yunanistan; Türkiye karşıtı her türlü ittifakın içindedir. Hem ABD ve Avrupa Birliği’nin Türkiye karşıtı tezlerini dillendirmektedir hem de kendi tezlerini ABD ve AB’nin sahiplenip, seslendirmesini sağlamaktadır. Sadece Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlarda değil, Türkiye’nin taraf olduğu tüm sorunlarda, hep Türkiye’nin karşısındadır. Örneğin; sözde soykırım iddialarını tanımıştır, PKK – PYD – FETÖ terör örgütlerini desteklemektedir. 

YUNANİSTAN, KİME KARŞI SİLAHLANIYOR?

Yunanistan’ın Fransa ve ardından ABD’yle imzaladığı askeri antlaşmalar da dikkat çekmiştir. İkisi de NATO üyesi, ikisi de nükleer silah sahibi, ikisi de BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ABD ve Fransa’yla yapılan bu askeri işbirliği, NATO kapsamında da ilktir ve izaha muhtaçtır. Çünkü Yunanistan da NATO üyesidir. Yunanistan’ın bu antlaşmaları kime karşı yaptığı sorusunun yanıtı ise açıktır. O ülke Türkiye’dir. 

Yunanistan; bunları yaparken, ABD’nin üssüne dönüşmektedir. Girit, Dedeağaç, Kavala, Selanik, Valos’ta üs kuracak olan ABD’ye, İskiri adasındaki hava ve deniz üssü de açılmıştır. ABD; Atina’nın bu politikasından memnundur. Çünkü Yunanistan; Türkiye karşıtı adımlar atarken, ABD; daha geniş ölçekte hamle yapmaktadır. Hem Türkiye’yi kuşatmakta hem Rusya’yı çevrelemekte hem Çin’in Kuşak ve Yol Projesi kapsamında önemli bir güzergâh olan Yunanistan’da yığınak yaparak, Yunanistan’ın Pire Limanı’na büyük yatırım yapan Çin’i engellemeye çalışmaktadır. 

Ege Denizi’nde karasularını 6 milden 12 mile çıkarmak isteyen Yunanistan; Türkiye’nin böyle bir adımı savaş sebebi (casus belli) sayacağını ilan etmesi nedeniyle, buna cesaret edememektedir. Fakat Türkiye aleyhine pek çok adım atmaktadır. Bu adımları atarken de ABD ve AB’nin uydusu, uzantısı, tetikçisi olarak davranmaktadır. Batıdaki Türk ve Türkiye karşıtlığından yararlanmaktadır, aynen 100 yıl önce olduğu gibi. Örneğin; Doğu Akdeniz ülkesi olmayan Yunanistan; burada da Türkiye karşıtı tüm ittifakların içindedir. 

YUNANİSTAN, EMPERYALİZMİN TETİKÇİSİDİR

Yunanistan; deniz yetki alanlarının paylaşımında, adalar değil, ana karalar esas alındığı halde, kendine ait adaların, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeleri (MEB) olduğunu öne sürmektedir. Bu iddia temelsizdir. Kaldı ki Yunanistan; Japonya, Endonezya, Filipinler gibi, adalar ülkesi değildir. Adaları olan bir ülkedir. Bir yarımada ülkesidir, aynen Türkiye gibi. 

Yunanistan’ın izlediği dış politika, ekonomik olarak da oldukça maliyetlidir. ABD ve Fransa’ya askeri, siyasi, mali, diplomatik, teknolojik bağımlılığını artırmaktadır. Adeta Yunan topraklarını gönüllü biçimde, ABD işgaline açmaktadır. Fransa’dan 2.32 milyar Euro tutarında Rafale savaş uçağı, 4.5 milyar Euro tutarında savaş gemisi (3 firkateyn, 3 korvet) almasının, Yunan ekonomisinin zor durumu dikkate alındığında, izaha muhtaç olduğu görülür. ABD; 2022 – 2026 arasında Yunanistan’a 134 milyon dolarlık silah desteği yapacağını açıklarken, 24 tane F 35 savaş uçağı satma sözü de vermiştir. 

ABD; Yunanistan’a verdiği desteği artırırken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni de ihmal etmemiştir. İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs yakınlaşmasını desteklemiş, 1987 yılından beri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı askeri ambargoyu 2020’de kaldırmıştır. Ayrıca askeri konularda işbirliği anlaşması imzalamıştır. ABD’nin bu tutumu, diğer nedenleri yanında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki politikalarına da yöneliktir. 

Sonuçta, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde, Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de attığı adımlar, sadece bu ülkenin Türkiye karşıtı tutumuyla izah edilirse, eksik kalır. Daha geniş ölçekte, esas olarak emperyalizmin Türkiye karşıtlığıdır odaklanmamız gereken. Yunanistan; geçmişte olduğu gibi, bugün de Türkiye karşıtlığı yaparken, sırtını emperyalist güçlere dayamakta, emperyalistlerin tetikçiliğini yapmaktadır.