BOP her şeye rağmen yoluna devam ediyor

İsrail’in saldırıları hız kesmiyor. Ortadoğu’nun ve anti-emperyalist hattın en önemli güçlerinden Hasan Nasrallah öldürüldü. Ortadoğu’da ABD-İngiltere-İsrail emperyalist ittifakı, kendisine karşı mücadelenin liderlerine yönelik katliamlarını sürdürüyor.

Filistin, Lübnan, İran, Irak, Suriye, Yemen… Hepsi hedefte.  Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) yoluna devam ediyor… Nihai hedef Türkiye…

ABD’nin desteklediği siyasal İslam’ı büyütme, mezhep savaşları üzerinden bölüp parçalama süreci yürüyor.

2006’da ABD’nin Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde yayınlanan BOP haritası, 22 ülkenin sınırlarının değiştirildiğini gösteriyordu. Çokça tartışılmış, konuşulmuştu. Sonra projenin adının ‘GOKAP’ yani’ Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’ olarak yenilendiği belirtildi. Sonra da ‘bu proje artık yürürlükte değil’ denildi. Oysa gelişmeler tam tersini gösteriyor.

Ülkelerin sınırlarının değiştirilmesi ile birlikte yönetimlerinin ele geçirilmesini, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin ele geçirilmesini, mezhepsel ve etnik olarak bölüp parçalanmasını öngörüyor BOP.

2003 yılında Irak işgal edildi, sonra Saddam Hüseyin idam edildi. Ardından Irak’ın Kuzeyinde ABD işbirlikçisi bir özerk yönetim oluşturuldu, Şii ve Sünni koridorları diye fiilen üçe bölündü. Yüz binlerce insan katledildi. Petrol işgalcilerin eline geçti.

Afganistan işgal edildi, sonra ülkeye Taliban rejimi hakim oldu.

İşgal altındaki Lübnan’da Nasrallah liderliğindeki Hizbullah 2006 direnişiyle İsrail’i püskürttü.

Suriye’deki laik Esad rejiminin devrilmesi için 2011’de köktendinci ve etnikçi yapılar kışkırtılarak iç savaş çıkarıldı. IŞİD/El Kaide eliyle istikrarsızlık tırmandırıldı. Suriye’nin kuzeyindeki bölgeye ABD desteğiyle PYD/PKK yerleştirildi. Türkiye, Irak ve İran’da terör eylemleri sürdürüldü.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda Türkiye’ye verdiği büyük destekle hafızalara kazınan, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi gerici güruhlar tarafından katledildi. Halkına birçok imkanı ücretsiz sunan Kaddafi’nin Libyası şu anda üç parça…

Filistin yıllardır işgal ve saldırı altında… Batı Şeria ve Gazze’de iki ayrı yönetim var…

Emperyalizmin nihai hedefi Türkiye. Ateş çemberinin ortasında Türkiye’yi bu tablodan Atatürk’ün kurduğu laik üniter devlet yapısı koruyor. Ortadoğu ülkelerinin çoğunda maalesef etnik, mezhepsel, feodal güçler iktidar aygıtının sahipleri. Ulus temelli ortak bir yapı bir yapı bulunmuyor. “Ortadoğu’da kırk yamayı bir ip tutar” denir. Türkiye bugünkü tabloda parçaları bir arada tutan, birleştiren güçtür. Ancak, Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ve bölge merkezli dış politikasını sürdürdükçe… Maceralara, günlük düşüncelere ve ideolojik saplantılara kapılmadan, kimsenin iç işlerine karışmadan, akılcı, ülke ve mazlum milletler yararına karşılıklı çıkara dayanan bir siyasi çizgi sürdürdükçe…

NASRALLAH'İN ÖLDÜRÜLMESİNE NEDEN SEVİNİYORLAR?

Hayatını emperyalizmle mücadeleye adamış, işgale karşı direnmiş Hasan Nasrallah’ın ölümüne sadece mezhepsel saiklerle sevinenler BOP haritasını bir kez daha incelemelidir. İsrail ve ABD’nin savaş açtığı Suriye, Lübnan bu güne kadar düşmediyse, Filistin direndiyse bunda Nasrallah’ın başını çektiği anti-emperyalist direnişin de büyük etkisi vardır.

Yine emperyalizmi es geçerek, ülkelerin kendi iç dinamiklerini ve koşullarını hesaba katmadan değerlendirmeler yapmak sağlıklı sonuçlar vermemektedir. Lübnan ve Nasrallah hakkında yorum yaparken de bunları dikkate almanın yararlı olacağı kanısındayım.

OKUMA ÖNERİLERİ...

Büyük bölümüm geri kalmış ülkelerden oluşan Ortadoğu’da, son tahlilde stratejik kaynakların kontrolünün ele geçirilmesini hedefleyen BOP sürecinin anlaşılmasında; Zbigniev Brzezinski’nin “Büyük Satranç Tahtası: Amerika’nın Önceliği ve Bunun Jeostratejik Gerekleri”, Graham Fuller’in “Siyasal İslamın Geleceği”, Samuel Huntington’ın “Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması”, Emin Gürses’in “Büyük Ortadoğu Projesi” kitapları başlangıç olarak okunabilir. Bunlar ilk aklıma gelenler. Listeye başka kitaplar da eklenebilir elbette.

“Ortadoğu’da hiçbir şey tesadüf değildir.”

Önümüzde zor günler var… 

Vatanımıza, birlik ve bütünlüğümüze, Atatürk Cumhuriyeti’ne dört elle sarılalım.