Gazze'deki çocukları unutmayalım!

İsrail’in işgali, saldırıları ve katliamları altında Filistin’de bir insanlık dramı yaşanıyor.

2,3 milyon nüfusa sahip olan Gazze’de 2 milyona yakın insan İsrail’in saldırıları ve sürgünlerinden dolayı yerinden edildi. Bombalanan, katledilen, evleri işgal edilip yurdundan sürülen Filistinliler şimdi de aç bırakılıyor, yardım kuyruklarında kurşunların hedefi oluyor...

Gıda yardımlarına abluka, kapalı sınır kapıları nedeniyle ulaşamadığından çocukların da aralarında olduğu insanlar açlıktan ölüyor… Gazze’de açlık nedeniyle 5 Ağustos 2025 itibarıyla 94'ü çocuk 188 Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildirildi.

Açlık, kıtlık büyüyor… Su, ilaç, tıbbı malzemeler bulunamıyor… Bir insanlık felaketi yaşanıyor… Ve tüm bu olanları dünya izliyor…

7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 64 bin 20 insan öldürüldü. Benzeri görülmemiş bir soykırım uygulanıyor…

Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)’nun verdiği bilgilere göre, Gazze’de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana öldürülenlerin 18 binden fazlası çocuk...

Şu anda Gazze’de her 3 kişiden 1’i günler boyunca gıdaya erişemiyor. Kıtlık eşiği ise çoktan geçilmiş durumda. Sayıları 320 binin üzerindeki küçük çocuk akut yetersiz beslenme riski altında.

Söylenecek çok fazla şey yok. Yapılması gerekenler var. Bir dram yaşanıyor, bir an önce durdurulmalıdır. Bu felaketin son bulması için alışılagelmiş sözleri söylemekten ziyade somut adımlar atılmalıdır! 

Güle güle Cüneyt Hoca…

68 kuşağı temsilcilerinden, Galatasaraylı, Mülkiyeli, Siyaset Bilimci, gazeteci, yazar, M.Ü. emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Akalın hoca 3 Ağustos günü aramızdan ayrıldı.

Marmara Üniversitesi Gazetecilikte kendisinden siyaset, dış politika ve uygarlık tarihi dersleri alma şansına da sahip oldum.

İnsanoğlunun barbarlıktan uygarlığa geçişinin ve sonrasının tarihi olan Uygarlık Tarihi üzerine uzun yıllar üzerinde titizlikle çalıştığı ‘Taş Devri’nden Kapitalizme Uygarlıklar’ kitabının 2. baskısında; uygarlık tarihinin, bir bakıma insanın aynada kendine bakması, kendisi ile hesaplaşması anlamına geldiğini söylüyor Cüneyt Hoca.

İnsanoğlunun uygarlığının doğuda, Batı Asya’da doğduğunu, orada geliştiğini ve yıllar sonra batıya taşındığını belirtiyor. Bir de uyarıda bulunuyor bu toprakların insanına: “Batılının Roma’yla, Antik Yunan’la övünmesi kuşkusuz doğal karşılanmalı. Ama biz Anadolu’nun sakinleri; Mezopotamya üzerinde, Hititler üzerinde, Anadolu uygarlıkları üzerinde daha çok kafa yormak zorundayız. Bu, biz olmanın gereğidir; dahası kendi kültürümüzü anlamanın tek yoludur…”

Bağımsızlıkçı, toplumcu, antiemperyalist, MDD çizgisindeki duruşuyla siyaset bilimi alanında önemli bir birikim, devrimci bir aydın Cüneyt Akalın hoca. Kitaplarıyla, makaleleriyle, eserleriyle hep yaşayacak…