Türkiye’nin geleceği, Doğan Avcıoğlu ve kuramsal çabanın gayreti…

Doğan Avcıoğlu son dönemde, özellikle de genç kuşağın ilgisini çekiyor, kitapları çok okunanlar listesinde yer alıyor. Değerli hocam Prof. Dr. Barış Doster de bu gelişmeyi hem yazılarında hem söyleşilerinde hem de katıldığı etkinliklerde sık sık belirtiyor.
Atatürk’e, Türk tarihine, Milli Kurtuluş tarihine yönelik bu ilgi, bu sahiplenme olumlu bir gelişme.

Siyasi tarihimizde, düşün hayatımızda özgün ve özel bir yere sahiptir Doğan Avcıoğlu. Atatürkçü, vatansever, ilerici, devletçi, araştırmacı, yazar, gazeteci… Gayretli bir dava insanı…
“Türkiye’nin Düzeni”, “Milli Kurtuluş Tarihi”, “Türklerin Tarihi”, “31 Mart’ta Yabancı Parmağı”, “Devrim ve Demokrasi Üzerine” kaynak eserleri…

Kemalizm ile sosyalizmi birleştirmeye yönelik kuramsal çabanın önde gelen ismidir Avcıoğlu. Altıok’un geliştirilip tamamlanarak daha da ileriye taşınmasının çabası…

Onun öncülüğünde yayına başlayan “Yön” ve “Devrim” dergileri bu çabanın sesi, gözü, kulağı olmuştur.

Takvim yaprakları 20 Aralık 1961’i gösterdiğinde döneme damga vuracak ‘Yön’ dergisi yayına başlar. Yalnızca bir dergi olmanın ötesinde bir hareketin de adı olmuştur. Çok sayıda aydının imza attığı ve büyük yankı yaratan ‘Yön Bildirisi’ de Türkiye’nin kapitalist yoldan kalkınamayacağı fikrini vurgulamıştır.

Yön, temel tezlerini, Kemalizmi tamamlamak için Kemalist ilkeleri Marksizmden faydalanarak bir kalkınma stratejisi etrafında yeniden anlamlandırarak oluşturmuştur. Atatürkçü Türkiye’nin koşullarına uygun olarak sosyalizmin hangi biçimde yaşama geçirilebileceği yönünde yoğun bir düşünsel çaba sarf edilmiştir.

Toplam 222 sayı yayımlanan dergi, 5 Haziran 1963 tarihli 77’nci sayısından itibaren 14 ay süreyle kapatılmış, son sayısı 30 Haziran 1967’de yayımlanmıştır.

Yön’ün öncüsü, başyazarı, ideologu, kısacası emektârı Doğan Avcıoğlu’dur.

Yöncüler “Türkiye nasıl kalkınabilir” sorusuna ısrarla yanıt ararken bir yandan da gerçek milliyetçinin şu sorulara yanıt vermesi gerektiğini vurgulamışlardır:

“Artan nüfusu nasıl besleyeceğiz, bu nüfusa nasıl iş sağlayacağız, işsizliğe nasıl durduracağız, çocuklarımız nasıl okutacağız, büyükşehirlerin gecekondu diyarı haline gelmesine nasıl son vereceğiz, köylünün sömürülmesinin nasıl durduracağız, milleti fakirlikten nasıl kurtaracağız?”

İçinde bulunulan yüzyıl sosyal ve milli devrimler yüzyılıydı ve emperyalizme karşı milletçe mücadele milli kurtuluş cephesi’yle yürütülmeliydi... Milli ekonomi, milli dış politika, halkçılık, milli cephe hep bu stratejiye tabiydi…

Doğan Avcıoğlu’nun Türk siyasi tarihine düşünsel ve pratik katkılarını göz ardı etmek mümkün değil. Kemalist, bağımsızlıkçı, toplumcu ve anti-emperyalist tutumundan dolayıdır ki, bugün kitapları elden ele dolaşıyor...

Türkiye'nin geleceğinde, yarınlarında bu kuramsal çabayı daha da iyi anlayacağımıza ve anlamlandıracağımıza olan inançla...