40 rekorla 2024’te tarih yazdı: Altının yolculuğu

Tüm dünyayı saran ekonomik belirsizliklere rağmen, altın fiyatları bu yıl da yatırımcılarına kazanç sağladı. Uzmanlar, altının son 10 yılın en iyi performansını sergileme yolunda ilerlediğini belirtiyor. Dünya Altın Konseyi'nin raporuna göre, altın fiyatları 2024 yılı boyunca 30 kez rekor kırdı. Ayrıca, dolar cinsinden altın fiyatı, kasım ayı itibariyle 2023'ün aynı dönemine kıyasla yüzde 28'in üzerinde bir artış gösterdi. 'Güvenli liman' olarak adlandırılan altının, 2025'te de değer kazanmaya devam edeceği uzmanlar tarafından öngörülüyor.

YILIN EN İYİ PERFORMANS GÖSTEREN VARLIKLARDAN BİRİ OLDU

Dünya Altın Konseyi'nin 'Altın 2025 Görünümü Raporu'na göre, dolar cinsinden altın fiyatı 2024 yılı kasım ayı itibarıyla, 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 28'den fazla bir artış kaydetti. Bu yükseliş, 2024'ün son 10 yılın en iyi yıllık performansını sergileyen yıl olma yolunda ilerlediğini gösteriyor.

40 KEZ REKOR KIRDI

Altın fiyatları 2024 yılı boyunca yıllık bazda 40 kez rekor kırarken, yılın üçüncü çeyreğinde toplam altın talebi ilk kez 100 milyar doları geçti.

Yatırım talebi, jeopolitik riskler ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar, altın fiyatlarını yıl boyunca destekledi. Ayrıca, merkez bankalarının rezervlerine altın eklemeye devam etmeleri ve özellikle ekim ayında alımlarını hızlandırmaları, altın fiyatlarındaki yükselişte önemli bir etken oldu.

ALTININ ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ

Türkiye'de altın, en güvenli yatırım aracı olarak zirvede yer alıyor. Yükselişi durdurulamayan altın, özellikle 'yastık altı' olarak en fazla saklanan yatırım aracı haline geldi. 1 Ocak'ta gram altının fiyatı 1.937 lira, çeyrek altının fiyatı ise 3.427 lira seviyelerindeydi.

ALTIN NE ZAMAN DÜŞTÜ? NE ZAMAN YÜKSELMEYE BAŞLADI?

Sene başından itibaren düzenli bir yükseliş gösteren altın, en büyük düşüşünü Amerika seçimlerinin ardından yaşadı. Trump'ın başkan seçilmesinin etkisiyle, ons fiyatlarında keskin düşüşler görüldü. Belirsizlik ortamı ve ABD dolarının güçlenmesiyle 14 Kasım’da ons altın, önceki 8 haftanın en düşük seviyesi olan 2.559 dolara geriledi. Seçim öncesinde yükselişte olan ons altın fiyatları ise 30 Ekim’de 2.790 dolarla rekor kırmıştı.

6 Kasım’da ons altın 2.708 dolardan işlem görürken, gram altın 2.979 TL, çeyrek altın 4.871 TL ve Cumhuriyet altını 19.426,52 TL’den alıcı buluyordu. Ancak 14 Kasım’da çeyrek altın 4.614 TL’den, Cumhuriyet altını ise 18.402 TL’den işlem gördü. Gram altın ise 2.882 TL’ye geriledi.

1 Aralık’ta ise Merkez Bankaları'nın faiz indirim beklentisi ve Ortadoğu'daki gelişmeler, altın fiyatlarında belirsizlik yarattı. Gram altın 2.961 TL, çeyrek altın ise 4.991 TL seviyelerinde işlem görmeye devam etti.

Analistler: Düşüş geçici, uzun vadede yükseliş bekleniyor

Analistlere göre, Merkez bankalarının faiz indirimlerinin devam etmesiyle birlikte altın fiyatlarının uzun vadede yükseliş trendini sürdürmesi bekleniyor. Piyasanın jeopolitik riskleri, Çin ve Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama, küresel borç artışı ve Merkez bankalarının altın alımları gibi faktörler, fiyatlar üzerinde belirleyici rol oynuyor. Bu durumu göz önünde bulunduran analistlere göre, altının uzun vadeli görünümü olumlu olmaya devam edecek. Yıl sonuna kadar yatay bir seyir izlemesi öngörülen altın fiyatlarının, 2025 başlarıyla birlikte yeniden yükselmeye başlaması bekleniyor.

ALTIN YATIRIMI YAPANLARIN ORANI YÜKSELİYOR

Son 15 ayda altın yatırımı yapanların oranı ikiye katlanırken, ABD’nin büyük bankalarından State Street’in araştırmasına göre 250 bin doların üzerinde yatırım yapılabilir varlığa sahip olanlarda portföyünde altın olduğunu belirtenlerin oranı bu yıl yüzde 38’e yükseldi. Bu oran, 15 ay önce yapılan son ankette yüzde 20 seviyesinde kalmıştı. Böylece varlıklı kesimde altına yönelim neredeyse ikiye katlandı.

Araştırmaya göre bu gruptaki yatırımcıların yüzde 56’sı önümüzdeki dönemde altın yatırımlarını artıracağını belirtti. 1981-1996 yılları arasında doğanları kapsayan milenyum kuşağı, değerli metale en yoğun ilginin görüldüğü kuşak oldu. Araştırmaya göre altın yatırımı olan milenyum kuşağı üyelerinin oranı yüzde 61 olurken, ikinci sıradaki X kuşağında bu oran yüzde 35’de kaldı.