Bir yıl sonra Gazze: İsrail bombalarıyla yok olmuş bir şehir ve yürek dağlayan gerçekler
İsrail'in bir yıldır aralıksız saldırdığı Gazze; kadın, çocuk ve yaşlıların hedef alındığı soykırımla hayalet şehre dönüştü. Altyapı tamamen tahrip olurken, 7 Ekim 2023'ten bu yana on binlerce insan hayatını kaybetti. Korkunç katliamların bilançosu yürekleri sızlatıyor.
İsrail’in bir yıldır aralıksız bombaladığı Gazze, gün geçtikçe hayalet bir şehre dönüşüyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana süregelen saldırılarda, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere binlerce masum hayatını kaybetti. Altyapı tamamen tahrip olurken, evler, okullar ve hastaneler gibi temel yaşam alanları da hedef alındı. Saldırılar, yerinden edilmiş ailelerin yaşamlarını daha da zorlaştırarak, insani bir krizin kapılarını araladı.
İsrail ordusunun uyguladığı şiddet ve ABD’nin verdiği destekle Gazze’deki soykırım boyutundaki saldırılar, uluslararası kamuoyunu derinden sarsıyor. Gazze Şeridi’nde yaşanan 11 büyük katliam, hafızalarda silinmeyecek izler bıraktı.
Saldırılar sonucunda yaşanan yıkım, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir travmaya da yol açarak, bölgedeki insanların geleceğini kararttı. Gazze’de hayatın sürdürülmesi artık neredeyse imkansız hale geldi.
17 BİN ÇOCUK 41 BİN 870 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden 30 Eylül'de açıklanan verilere göre, İsrail ordusu bu 1 yıl içinde yaklaşık "3 bin 650 katliam" işledi.
Bu katliamlarda, yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378'i kadın ve 13 bini erkek olmak üzere 41 bin 870 kişi hayatını kaybederken, 97 bin 166 kişi yaralandı.
Enkaz altında ya da kayıp olan 10 bin kişinin cesedine ise hala ulaşılamadı. Bu haliyle ölenlerin yüzde 42'sini çocuklar, yüzde 27'sini kadınlar, yüzde 31'ini de erkekler oluşturdu.
YENİ DOĞAN 171 BEBEK ÖLDÜ
İsrail saldırılarının en ağır bedelini çocuklar ödedi. Saldırılar sırasında doğan 171 bebek yaşama şansı dahi bulamadan öldü. Henüz 1 yaşını doldurmamış 710 bebek de saldırılarda hayatını kaybetti. Enkaz altından çıkarılan fetüsler bile oldu.
25 bin 973 çocuk anne ve babasını ya da ikisinden birini kaybetti. Hastanelerde ortaya çıkarılan 7 toplu mezarda 520 Filistinlinin cansız bedenine ulaşıldı.
AİLELER NÜFUSTAN SİLİNDİ
İsrail'in saldırılarında yüzlerce ailenin tüm fertleri hayatlarını kaybederken, binlercesinin ise sadece bir ya da 2 ferdi hayatta kalabildi.
Medya Ofisinin 2 Ekim tarihli yazılı açıklamasına göre, bir yıldır devam eden soykırım sırasında tüm fertleri ölen 902 aile nüfustan silindi, 1364 ailenin sadece bir ferdi, 3 bin 472 ailenin ise sadece 2 ferdi hayatta kaldı. Açlık, abluka ve ilaç eksikliği bir tür "silah" olarak kullanıldı
Gazze Şeridi'ne açılan sınır kapılarını 5 aydır kapalı tutarak sıkı bir abluka uygulayan İsrail, hayatta kalan Filistinlilere karşı da açlık, yetersiz beslenme ve ilaç eksikliğini silah olarak kullandı.
AÇLIK VE YETERSİZ BESLENME
Bir yılda çoğu çocuk 36 Filistinli açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti.
3 bin 500 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
71 bin 338 kişi sürekli yerinden edilme ve göç nedeniyle hepatite, 1 milyon 737 bin 524 kişi de çeşitli salgın hastalıklara yakalandı. 10 bin kanser hastası Gazze'de tedavi imkanı olmaması nedeniyle her an ölüm riskiyle karşı karşıya. Saldırılarda yaralanan 12 bin Filistinli ile 3 bin hastanın ise Gazze dışında tedavi edilmesi ihtiyacı doğdu.
SAĞLIK SİSTEMİNİ HEDEF ALDILAR
İsrail ordusu, uluslararası hukuku hiçe sayarak hastaneler ve sağlık çalışanlarını özellikle hedef aldı. Böylelikle, hastalar ve saldırılarda yaralanan Filistinlilerin tedavi imkanlarını da ellerinden aldı. Saldırılar nedeniyle 34 hastane ile 80 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı, 162 sağlık kuruluşu zarar gördü, 131 ambulans da kullanılamaz hale geldi. 986 sağlıkçı hayatını kaybetti, 310 sağlıkçı ise alıkonuldu.
İsrail'in alıkoyduğu doktorlardan bazıları İsrail hapishanelerinde gördüğü işkence sonucu hayatını kaybetti. Bunların başında bölgenin en tanınmış ortopedi cerrahlarından biri olan Adnan el-Burş ile kadın doğum uzmanı İyad er-Rantisi geldi.
ÜNİVERSİTELER YERLE BİR EDİLDİ
İsrail'in sürdürdüğü soykırımın en önemli boyutlarından biri de eğitim sistemine uygulanan "soykırım" oldu.
İsrail kasıtlı şekilde Gazze'deki okul ve üniversiteleri yerle bir ederek bir nesli eğitimsiz bıraktı. Filistin verilerine göre, 7 Ekim 2023'ten önce Gazze Şeridi'nde 17 üniversite ve kolejin yanı sıra 800 bin öğrencinin eğitim aldığı 796 okul bulunuyordu.
İsrail ordusu, saldırılarıyla bu okulların 125'ini tamamen, 337'sini ise kısmen yıktı. Böylelikle okul binalarının yüzde 93'ü tamamen ya da kısmen yıkılmış oldu.
Medya Ofisinin verilerine göre, İsrail saldırıları sonucu Gazze'de ilköğretim ve lise çağındaki 11 bin 500 öğrenci, 750 öğretmen ve eğitim alanında çalışan kişi ile 115 üniversite hocası ve akademisyen katledildi.
GAZZE'YE 1 YILDA 85 BİN TON PATLAYICI
İsrail, 1 yılda 85 bin ton patlayıcı kullanarak Gazze'de taş üstünde taş bırakmadı. Bu saldırılarda, evler, hükümet binaları, tarihi eserlerin yanı sıra elektrik ve su şebekeleri de kullanılamaz hale geldi.
Medya Ofisine göre, 611 cami tamamen, 214 cami kısmen, 150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut ise kullanılamaz hale geldi.
201 kamu dairesi, 206 tarihi eser ve sit alanı ve 3 kilise de İsrail saldırılarının hedefi oldu. 36 spor tesisi ve stat ile 700 su kuyusu hizmet dışı kaldı.
Gazze'deki Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, 5 Ekim'de yaptığı açıklamada, Gazze genelindeki 1245 caminin yüzde 79'unun yıkıldığını, 60 mezarlıktan 19'unun kasıtlı ve sistematik olarak hedef alındığını, mezarların kazılarak onlarca cesedin çalındığını ve vücut bütünlüklerinin de bozulduğunu belirtti.
Açıklamada, bakanlığın 238 görevlisinin İsrail ordusunca öldürüldüğü, 19'unun alıkonulduğu aktarıldı. Altyapıda ise 3 bin 130 kilometrelik elektrik, 330 bin metrelik su, 655 bin metrelik kanalizasyon şebekesi ile 2 milyon 835 bin metrelik yol ağı tahrip edildi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 3 Ekim'de Katar'ın başkenti Doha'da "Spor diplomasisi" başlığıyla düzenlenen Asya İşbirliği Diyaloğu (AİD) Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İsrail ordusunun "vahşi soykırım savaşında spor tesisleri dahil Gazze Şeridi'ndeki altyapının yüzde 90'ından fazlasını yok ettiğini" söyledi.
1- MEVASİ KATLİAM - HAN YUNUS
İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentindeki Mevasi bölgesine 10 Eylül'de büyük bir saldırı başlattı.
Saldırıda 40 Filistinli yaşamını yitirirken 60 Filistinli ise yaralandı.
Katliam İsrail ordusunun "güvenli" olduğunu iddia ettiği bir bölgede gerçekleşti. İsrail daha önce yerinden edilenleri oraya yönlendirmişti.
ONLARCA SİVİL KUM ALTINA GÖMÜLDÜ
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite'nin açıklamalarına göre, bu katliam onlarca sivilin kumların altına gömülmesine neden oldu.
Yerinden edilen Filistinliler, insanların saldırıdaki bombalama sonucu meydana gelen büyük çaplı derin çukurlarda kalmasıyla çadırların bulunduğu bölgelerin bir anda bir toplu mezara dönüştüğünü belirtti.
Saldırının ardından Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütü (Euro-Med), ABD'nin İsrail ordusunun yıkıcı silahlarıyla işlediği katliama "suç ortağı" olduğunu söyledi.
Euro-Med'in açıklamasında, “Ön araştırmalar, İsrail savaş uçaklarının 10 Eylül Salı günü gece yarısından sonra Han Yunus'un Mevasi bölgesindeki yerinden edilmiş kişilerin üzerine çadırlarında uyurken 3 ABD yapımı MK-84 bombası attığını gösterdi. Saldırı sebebiyle metrelerce derinlikte ve çapta oluşan 3 kratere, içindeki ailelerle birlikte yaklaşık 20 çadır gömüldü." ifadelerine yer verildi.
2- TABİUN OKULU KATLİAMI - GAZZE
İsrail savaş uçakları 10 Ağustos'ta büyük bir katliama daha imza attı.
Ordu kanlı saldırıyı Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilen sivillerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na Filistinlilerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleştirdi.
Binlerce kişinin sığındığı okula yapılan saldırıda aralarında çocuklar ve kadınların da olduğu en az 100 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.
İsrail ordusu o dönemde okulu hedef alırken Hamas ve İslami Cihad hareketlerinden 19 kişiyi öldürdüğünü iddia etti ve iki hareketin üyelerinin isimlerini içeren bir liste yayınladı, ancak Filistinli gruplar bu iddiaları yalanladı.
Euro-Med Başkanı Rami Abdo ise , "İsrail ordusunun yayınladığı listenin daha önceki saldırılarda öldürülenleri ve Hamas'a karşı çıkan sivilleri içerdiğini" söyledi.
3- MEVASİ KATLİAM - HAN YUNUS
İsrail ordusu 13 Temmuz'da Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı ve daha önce "güvenli bölge" ilan edilen Han Yunus kentinin El-Mevasi bölgesine korkunç bir saldırı gerçekleştirdi.
Saldırıda çoğunluğunu çocuklar ve kadınların oluşturduğu en az 90 kişi öldü, 300 kişi de yaralandı.
İsrail medyası, saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın başkomutanı Muhammed ed-Dayf'ı hedef aldığını iddia etti, ancak aynı gün Hamas Dayf'a ona suikast düzenlendiğini yalanladı.
Hamas o dönemde yapılan açıklamada, "Bu, İsrail'in Filistinli liderleri hedef aldığını iddia ettiği ilk sefer değil, daha sonra bunun yalan olduğu ortaya çıktı. Bu asılsız iddiaların yalnızca korkunç katliamın boyutunu örtbas etme amaçlı olduğu ortaya çıktı." ifadelerine yer verildi.
4- NUSAYRAT MÜLTECİ KAMPI - DEYR EL-BELAH
İsrail ordusunun 8 Haziran'da Deyr el-Belah kentindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yaptığı katliamda İsrail askerleri Filistinliler gibi giyindi ve 2 sivil araç kullandı.
İsrail ordusunun 4 İsrailli esirin kurtarıldığını açıkladığı yüzlerce Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan kanlı katliamda 64'ü çocuk, 57'si kadın olmak üzere 274 Filistinlinin hayatını kaybetti.
Saldırıda 153'ü çocuk, 161'i kadın 698 Filistinli yaralandı.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, İsrail saldırısının büyüklüğüne işaret ederek, "İşgal ordusu, Nusayrat katliamı sırasında içinde insanların bulunduğu 89 evi ve bir binayı bombaladı" diye konuştu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki çeşitli noktalara saldırılar düzenlediğini ve iki farklı bölgede toplam 4 İsrailli esirin canlı olarak kurtarıldığını duyurdu.
Kassam Tugayları ise, "bombalamanın yüzlerce Filistinlinin ölümü ve yaralanmasıyla, 3 İsrailli esirin ölümüyle sonuçlandığını" duyurdu.
5- REFAH KATLİAMI (ÇADIR YANGINLARI)
İsrail ordusunun, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde 26 Mayıs'ta yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarına düzenlediği saldırıda 45 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu daha sonra sözcüsü Daniel Hagari'nin yaptığı açıklamada katliamın sorumluluğundan kaçmaya çalışarak, "Alınan raporların aksine ordu, Refah'ta insani yardım bölgesine saldırmadı." dedi.
Hamas'ın açıklamasında ise, "Siyonist düşman, Refah'ın batısında yerlerinden edilmiş insanların çadırlarını hedef almaya ve onlarca şehit ve yaralının olduğu yeni bir katliam gerçekleştirmeye devam ediyor" ifadeleri kullanıldı.
Tanıklar, İsrail savaş uçaklarının kampa en az 8 roketle saldırı düzenlediğini belirtti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, elde ettikleri raporların çok sayıda patlama olduğunu ve yangın çıktığını gösterdiğini vurgularken, bölgenin Gazze'nin kuzeyinde yerinden edilen insanlara ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
6- ŞİFA HASTANESİ KATLİAMI
İsrail güçleri, 8 Mart - 1 Nisan 2024 tarihleri arasında Gazze kentindeki Şifa Hastanesi'nde iki hafta süren uzun kuşatma sırasında hastane içinde ve çevresinde 400 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusunun saldırılarından sonra çekildiği hastane kompleksinin içinde 3 toplu mezar bulundu.
İsrail ordusu, operasyonun sona ermesinin ardından 200 "teröristi" öldürdüğünü, "Hamas" ve "İslami Cihad" hareketlerine mensup 500 kişiyi gözaltına aldığını iddia etti.
Hamas'a göre ise, İsrail'in Şifa Hastanesi ve çevresine yönelik devam eden saldırılarının, askeri hedeflerine ulaşmadaki "başarısızlığını" örtbas etme girişimiydi.
7 - NABULSİ KAVŞAĞI KATLİAMI
İsrail ordusu, 29 Şubat 2024'te Gazze kentinin güneyinde, Gazze Şeridi'ni kuzeyden güneye bağlayan Reşid Caddesi üzerindeki Nablusi Kavşağı'nda insani yardım bekleyen Filistinlileri bombalayarak ve ateş açarak hedef aldı.
İsrail ordusu "Un Katliamı" olarak da bilinen katliamda 118 kişiyi öldürdü, 760 kişiyi de yaraladı.
Gazze'deki hükümet, İsrail'in insani yardım bekleyenlere yönelik saldırısının "kasıtlı ve planlı" olduğunu vurgulayarak, "İşgal ordusu bu kişilerin, bölgeye insani yardım almak için geldiklerini biliyordu ancak onları soğukkanlılıkla öldürdü." ifadelerini kullanmıştı.
O bölgede kendilerine uygulanan kuşatma sonrası un ve gıda sıkıntısı nedeniyle şiddetli açlık çeken Filistinliler İsrail güçlerinin Gazze kentinin batısında kurduğu kontrol noktasından geçmek için yardım bekliyorlardı.
8 - EL-FAHURA OKULU KATLİAMI
İsrail ordusu 18 Kasım 2023'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bünyesindeki, çok sayıda kişinin sığındığı El-Fahura Okulu'nu bombaladı.
İsrail saldırısında 200'den fazla kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirilirken, okul koridorlarında kalan cenazeleri çıkarmada büyük zorlukların yaşandığı aktarıldı.
Gazze Şeridi'nde Filistinliler, uluslararası insani hukuk kapsamında korunduğunu düşündükleri okullara sığındı ancak İsrail bombaları onları orada da buldu. Saldırının ardından Hamas'tan yapılan açıklamada, "Bu katliamın hesabını işgalciye soracağız." denildi.
9 - CİBALİYA KATLİAMI
İsrail savaş uçakları, 31 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki kalabalık bir yerleşim bölgesini hedef alarak çoğu çocuk ve kadın olmak üzere bin Filistinliyi öldürdü ve yaraladı.
İsrail ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı'nda "büyük çaplı" bir saldırı düzenlediğini itiraf etti. Ordu, Kassam Tugayları'na bağlı Cibaliya taburunun komutanı İbrahim el-Biyari'ye suikast düzenlediğini iddia etti ancak El Biyari bunu yalanladı.
10 - AZİZ PORPHYRIUS KATLİAMI
İnşa tarihi 425 yılına uzanan Gazze'deki Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi'ne, İsrail'in saldırıları nedeniyle yerlerinden olan yüzlerce Hristiyan ve Müslüman sığındı.
İsrail ordusu 20 Ekim 2023 tarihinde Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi'ni kanlı bir şekilde hedef aldı.
İsrail'in 17 Ekim'de bombaladığı el-Ehli Baptist Hastanesinin yakınlarında bulunan kilisede 18'i Hristiyan Gazzeli olmak üzere 20 kişi hayatını kaybetti.
İsrail ordusu o dönemde uçaklarının Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi yakınındaki Zeytun bölgesindeki Hamas komuta ve kontrol merkezini bombaladığını iddia ederken, Gazze'deki hükümetin medya ofisi ordunun onlarca Hıristiyan aileyi içinde barındıran kiliseyi bombaladığını açıkladı.
11 - EL-EHLİ BAPTİST KATLİAMI
İsrail savaş uçakları, 17 Ekim 2023'te Gazze Şehri'ndeki El-Ehli Baptist Hastanesi'nin avlusunu bombalayarak çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 500'den fazla Filistinliyi öldürdü.
Katliamdan sağ kurtulan Filistinliler "gerçek bir Holokost" yaşadıklarını söylerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu o dönemde "hastanenin bombalanmasından Filistinli grupların sorumlu olduğunu" iddia ederken, Hamas ve İslami Cihad bu iddiaları yalanladı.
Hastanenin bombalanması, uluslararası toplumun İsrail'le gizli anlaşma yaptığı yönündeki suçlamalarla birlikte birçok ülkede güçlü kınama protestolarına yol açtı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 41 bin 802 Filistinli öldü, 96 bin 844 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
Haber Kaynağı : Gamze Tamer
Çok Okunanlar
BEDAŞ 21 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
A101 21 Kasım 2024 Perşembe aktüel ürünler kataloğu yayımlandı!
21 Kasım 2024 burç yorumları
Hasan Arat'tan Fenerbahçe'ye Rafa Silva'lı 'Talisca' yanıtı
Fatih Altaylı'dan Acun Ilıcalı ve yasa dışı bahis yorumu
21 Kasım Perşembe maç programı: Bugün maç var mı, hangi maçlar var, saat kaçta?
UEFA Uluslar Ligi'nde Türkiye'nin rakibi kim olacak? Play-off maçı ne zaman?
Ebru Baki Sözcü'den ayrıldı mı?
Onur ve Semih arasında MasterChef'te kavga! Yeni fragmanda olay anları
20 Kasım reyting sonuçları 2024: Annem Ankara, Kuruluş Osman, Leyla