Yenidoğan çetesi iddianamesinde yeni ayrıntı... Bir bebeğin daha ölümü gizlenmiş: 'Bebek siyahi olduğu için...'

Yenidoğan çetesine yönelik hazırlanan iddianamede, bir bebeğin ölümüne ilişkin çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Çete üyelerinin, başka bir hastaneden transfer edilen 6 aylık siyahi bebeğin ölümünü örtbas etmeye çalıştığı, bu süreçte ihmallerin ve yasa dışı uygulamaların gerçekleştiği belirlendi. 

Bebek, hastaneye yatırıldıktan kısa süre sonra yaşamını yitirdi. Ancak çete üyeleri, bebeğin öldüğünü fark etmeden uzun bir süre ona yanlış ilaçlar uygulamaya devam etti.

 Durumu anladıklarında ise olayı gizlemeye yönelik bir dizi plan yapmaya başladılar.

Denetim Elemanları Durumu İncelemeye Aldı 

Olayın ortaya çıkması, bebeğin ailesinin şikayetiyle mümkün oldu. Şikayet üzerine hastanede denetimler başlatıldı ve denetim görevlileri tüm süreci detaylı bir şekilde incelemeye aldı. 

Bu sırada çete üyeleri, sahte kayıtlar oluşturup tedavi ve ilaç bilgilerini değiştirmeye çalışarak bebeğin ölümünü örtbas etmeyi denediler.

Telefon Görüşmeleri ve Gizli Anlaşmalar Ortaya Çıktı 

İddianameye yansıyan telefon kayıtları, çete üyelerinin bebeğin ölümüyle ilgili bilgileri nasıl saklamaya çalıştıklarını gözler önüne serdi. 

Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, bir telefon görüşmesinde denetim elemanlarından birinin kendisine süreci örtbas etmesi için neler yapması gerektiğini söylediğini iddia etti. 

Taşçı, denetçinin kendisini köşeye çekip "Hemen bu söylediklerimi yaparsan, tekrar denetime gelmiş gibi bakarım. Yoksa başınız belaya girecek." dediğini aktardı.

DENETİM ELEMANI SORUŞTURMAYI ÇETEYE BİLDİRMİŞ

Bu sırada Taşçı eski tanıdığı olduğunu iddia ettiği bir denetim elemanıyla yaptığı görüşmeyi,  bebeğin yaşamını yitirmesine nenden olan süreçte yer aldığı belirtilen Şeyhmuz Çelik'e telefonla aktardı. Bu görüşmedeki iddialar şöyle:

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Dedim hocam napıyosun falan ben bağcılarda staj yaptığım zaman tanışıyoduk onla

ŞEYHMUS ÇELİK: hı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: İyi falan dedi gel bi beş dakka sigara içelim

ŞEYHMUS ÇELİK: hı hı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Çekti beni köşeye dedi ki çabuk dedi hemen dedi şu dediklerimi yap dedi.

ŞEYHMUS ÇELİK: Hı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Ee bunları yaparsan dedi tekrar denetlemeye gelmiş gibi bakarım dedi

ŞEYHMUS ÇELİK: Hıı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Ondan sonra bir iki bi şey söyledi onları hemen ayarladık

ŞEYHMUS ÇELİK: Hı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Tekrar denetime geliyomuş gibi yaptı

ŞEYHMUS ÇELİK: Hı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Tekrar baktı bir iki şeyden geçirdi bizi ama

ŞEYHMUS ÇELİK: Hı

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Yani büyük sıkıntı çocuk ölümü diyo sizin başınıza bela olucak yani diyo ayrıca diyo sizde diyo farklı bi şey var diyo ıı sizin diyo hakkınızda gizli bi dava var diyo ıı yaklaşık üç dört ay önceden diyo..

ŞEYHMUS ÇELİK: Ne davası?

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Hocam dava diyo böyle dedi dedi ki hakkınızda dava var... Iı... sağlık il sağlık müdürü yani diyo ki sağlık bakanından sonra ki en yetkili kişi size kafayı takmış diyo

ŞEYHMUS ÇELİK: Hee

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Haberiniz olsun bi dava var diyo gizli bi dava var diyo hakkınızda hepiniz diyo bu örgütleşme gibi bu davanın içindesiniz diyo o yüzden dedi hemen dedi işten ayrıl kendini

kurtar dedi.

ŞEYHMUS ÇELİK: İşten ayrıl hee

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Evet hiç dedi bekleme direk dedi yarın sabah gel istifanı ver sakın dedi uzak dur başın belaya girer dedi bende tamam hocam dedim.

ŞEYHMUS ÇELİK: Hee valla bende zaten ay başı bende düşünüyorum bende düşünüyorum

HAKAN DOĞUKAN TAŞCI: Yok ben ay başını valla beklemicem hocam ben valla fırat hocayada söyledim ben yok

ŞEYHMUS ÇELİK: Bi şey olmaz ne diyo o o ne diyo..

"Bebek Siyahi Olduğu İçin Morarmayı Fark Etmemişler" 

Çete üyelerinin kendi aralarındaki görüşmelerde ise dikkat çeken detaylar yer aldı. Hemşireler ve doktorlar, bebeğin siyahi olduğu için morarma belirtilerini fark edemediklerini iddia etti. 

Hemşire Hakan Doğukan Taşçı'nın, "Çocuk siyahi diye ölü olduğunu anlamamışlar, geldim baktım çocuk ölüydü." şeklindeki sözleri, ihmallerin ve soğukkanlı açıklamaların boyutunu gözler önüne serdi.

İddianame Kabul Edildi

İlk Duruşma 18 Kasım’da Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianameyi inceledi ve davanın kabulüne karar verdi. 

Davanın ilk duruşmasının 18 Kasım’da yapılacağı açıklandı.

Çetenin Suçları ve Talep Edilen Cezalar İddianamede 

Ölen 10 bebek "maktul", 5 kişi "müşteki", SGK İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören", sağlık şirketleri ve hastaneler ise "malen sorumlu" olarak yer aldı.

Toplamda 47 kişi sanık olarak iddianamede bulunuyor. Sanıklar arasında yer alan Fırat Sarı ve İlker Gönen’in, 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir için ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Hastanelere Güvenlik Tedbiri Uygulanması Talebi 

İddianamede, suç işlenen süreçte "malen sorumlu" olarak belirtilen hastanelerin ve sağlık şirketlerinin dolandırıcılık yoluyla maddi menfaat sağladıkları ifade ediliyor. 

Bu nedenle tüzel kişilere yönelik güvenlik tedbirleri uygulanması, hastanelerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep edildi.

Bakırköy’de görülecek dava, sağlık sektöründeki yasa dışı yapılanmalara karşı ciddi bir mücadele sürecinin başladığını gösteriyor.