Barolar Birliği Başkanı isyan etti: 'Demokrasiye ağır darbe vuruluyor'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, yüksek yargı üyeleri, milletvekilleri ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da katıldığı Adli Yıl açılış programında dikkat çeken bir konuşma yaptı. Sağkan, bazı belediye başkanları hakkında yürütülen soruşturmalardaki hukuka aykırılıkları ve kayyum uygulamalarını sert sözlerle eleştirdi.

“Bazı il ve ilçelerin seçilmiş belediye başkanları hakkında yürütülen soruşturmalardaki hukuka aykırı uygulamalar ve yine kayyum uygulamaları sadece ilgililerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmekle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda sahip oldukları halk iradesi temsili nedeniyle anayasal demokrasiye de ağır zarar vermektedir.”

“KİMSE HUKUKUN ÜSTÜNDE DEĞİLDİR”

Sağkan, hukuk devletinde herkesin eşit olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Bir hukuk devletinde kimse hukukun üstünde olmadığı gibi layüsel de değildir. Ancak davet halinde geleceği bilinen kişilere gözaltı yapılması, tutuklama tedbirinin istisna olmaktan çıkıp cezaya dönüşecek şekilde ölçüsüz uygulanması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkını ihlal eden görüntü paylaşımı, iddianamelerin makul süre içinde hazırlanmaması, ciddi sağlık sorunu bulunanlar bakımından adli kontrol hükümlerinin uygulanmaması ceza adalet sistemine karşı derin bir güvensizlik yaratmaktadır.”

“BU KEYFİLİĞİN ÖNÜNÜ AÇIYOR”

Sağkan, özellikle avukat Mehmet Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanmasına dikkat çekerek bunun savunma hakkına doğrudan müdahale olduğunu ifade etti:

“Mehmet Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri sebebiyle soruşturmaya konu edilerek tutuklanması, bağımsız savunmayı etkisiz kılma çabasının yanında savunma hakkının, dolayısıyla adil yargılanma hakkının açık ihlalidir. Yurttaşların adalete ve demokratik kurumlara olan inancını aşındıran bu uygulamalar, hukuk devleti ilkesini temelde sarsmakta, anayasal sınırların belirsizleşmesine ve keyfi uygulamaların önünün açılmasına neden olmaktadır.”

“ADİL YARGILANMA TOPLUMSAL BİR HAKTIR”

Sağkan konuşmasının sonunda adil yargılanma hakkının yalnızca sanık ve şüpheliler için değil, toplumun adalet duygusunun korunması için de zorunlu olduğuna dikkat çekti:

“Unutulmamalıdır ki Anayasa’nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesiyle güvence altına alınan adil yargılanma hakkı sadece şüpheli ya da sanığa değil, toplumun adalet duygusuna karşı da yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüktür.”

Haber Kaynağı : 12punto