Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.550

Şenay Lambaoğlu: 'Bu coğrafyanın kadınlarla derdi bitmediği sürece hüzünlü hikayeler son bulmayacak'

Alternatif ve caz müziğin temsilcilerinden Şenay Lambaoğlu, yeni parçası 'Sözleri Şahsi' ile gündemde yer alıyor. Kadife ve zarif sesiyle tanınan Lambaoğlu, "Yeni şarkımı kadınlara ve kız çocuklarına ithaf ediyorum. Bu coğrafyanın kadınlarla derdi bitmediği sürece hüzünlü hikayeler son bulmayacak" açıklamasını yaptı.

Şenay Lambaoğlu: 'Bu coğrafyanın kadınlarla derdi bitmediği sürece hüzünlü hikayeler son bulmayacak'

Arif HÜR / 12punto.com.tr

Müziğe klasik gitarla başlayan Şenay Lambaoğlu, İstanbul Üniversitesi Avrupa Topluluğu Bölümü'nden mezun olduktan sonra Selçuk Sun, Şenova Ülker, Yaz Baltacıgil, Neşet Ruacan, Aydın Esen ve Nilüfer Verdi gibi alanında yetkin sanatçılarla çalıştı.

Ustaların yanında müzikal gelişimini tamamlayan Lambaoğlu, kısa sürede caz dünyasının parmakla gösterilir sanatçıları arasına girdi.

Bugüne kadar, 'Başka Türlü Bir Şey', 'Zarf Tümleci', 'Rüyalarıma Gir' ve 'Sığınak' gibi albümlerin altına imzasını atan sanatçı, son olarak kadınlara ve kızlara ithaf ettiği 'Sözleri Şahsi' adını verdiği parçasını yayınladı.

Bu vesileyle bir araya geldiğimiz sanatçıyla müzikal çalışmaları ve yaşam üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik...

'Sözleri Şahsi' adlı single’ınızı müzikseverlerle buluşturdunuz. Bu parçanın çıkış hikayesi nasıl gelişti?

Yoğun şekilde koşturduğum bir zaman diliminde bir an için durdum. 'Ben ne yapıyorum?' sorusunu kendime yönelttim. O esnada da bu şarkı ortaya çıktı. Bizler hayatı anlamlandırdığımız kadar varız.

Bu cümlenizi biraz açar mısınız?

Yaşamımıza kattığımız anlamlar azaldıkça da varlığımızı sorgulamaya başlarız. Bu şarkı aslında şahsıma, anlamını arayan tüm şahıslara ve en çok da kadınlara ve kız çocuklarına yönelik diyebilirim. Bu coğrafyanın kadınlarla derdi bitmediği sürece hüzünlü hikayeler son bulmayacak.

Yeni single'ınızda bir yandan içsel bir hesaplaşmayı anlatırken bir yandan da hayatı sorguluyorsunuz. Bütün bunlar kolay olmasa gerek?

Hayata ve yaşadığınız topluma olan duyarlılığınız arttığında sorular da beraberinde geliyor. Bu yeni bir şey değil benim için. Çevrenizde, dünyada olan biten şeylere alışmak, kabul etmek, görmezden gelmek ölmekle eşdeğer. Çocuk kalabilmek ise çok ciddi bir duruş. İlk kez görmüş, tatmış, yaşamış gibi kalabilmektir bizi diri tutan. Aynı şaşkınlıkla, aynı hevesle dünyaya bakabilmek ya da.

'Heyecan dolu bir ruh, yılları bahar kılar' diyorsunuz öyleyse?

Elbette. Heyecan kadar kişinin kendisiyle hep bir derdi olmalı diye düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın, bu kendiyle barışık olmamak ilgili değil, hep bir devinim içinde olmak demek. Ruhumun örselenmesine izin vermezsem çocuk tarafım asla ölmez. Bunu çok iyi biliyorum.

Yurttaşların gürültülü zihni tercih edip içsel yolculuk yapmaktan geri durduğu bir dönemdeyiz. Bu şarkıyı ortaya koyarken hiç ‘genele hitap edemem’ korkusu yaşadınız mı?

Korkarak hiçbir şey üretmedim, üretmeyi de düşünmüyorum. Dinleyicilerimi de ayrıştırmayı doğru bulmam. Hepimizin zaman zaman farklı şeyler duymaya, dinlemeye ihtiyacı oluyor. Dans etmek, ağlamak ve isyan etmek istersek de bu duygularımızı destekleyecek, besleyecek müzikler seçeriz. Bu yüzden şarkılarımın yakın frekanslarda olduğum kişilere bir şekilde ulaşacağını düşünüyorum.

'MÜZİK TEK SIĞINAĞIM'

Geçtiğimiz haftalarda ‘Sığınak’ adlı albümünüzü de yayınladınız. Bu albümü ortaya koyarken temel hedefiniz neydi?

'Müzik tek sığınağım' mottosuyla yola koyuldum. Her türlü olumsuzluğa rağmen kendimi var edebildiğim, nefes aldığım, yaşadığımı hissettiğim zamanlar; şarkı yazabildiğim, sesimi duyurabildiğim anlar kıymetli. Bu albümde tam da bu duygularla yola çıktım. Şarkılarımı sıcağı sıcağına hiç bekletmeden dinleyicilerimle paylaşmaya özen göstermeye çalıştım. Bir yıllık üretim sürecinde Genco Arı ile ortaya çıkardığımız şarkıları albümde topladık. 

Bu albümü diğer 5 albümünüzden ayıran en önemli özellik nedir?

'Sığınak' albümümün içinde yer alan şarkıları tek tek bir yıla yayarak paylaştık. Bu yöntemi daha önce denememiştik. Dijital dünyanın gereklerini yok sayamayız. Albüm yıl içinde 1,5 milyondan fazla kişiye ulaştı, bu benim için çok kıymetli.

'İŞİN ÖZÜNDE KALBİ TEMİZ TUTMAK GEREKİYOR'

Sartre, "Çevremde, dayanacak sağlam bir şey; beni düşüncelerimden koruyacak bir sığınak aradım. Böyle bir şey yoktu” diyor. Katılıyor musunuz?

Sartre'yi çok severim, ilk gençlik yıllarımdan itibaren de okurum. Evet katıldığım yanları var bu sözlerinin fakat düşüncelerimiz bize zarar veriyorsa kalbimizin derinliklerindeki o saf yanımıza tutunmak bizi iyileştirebilir. Müzik de benim tek sığınağım. Bu da benim kaçış yöntemin, fakat işin özünde kalbi temiz tutmak tek çıkış yolumuz.

'YAŞAM STANDARTLARIMIZ GİTTİKÇE DÜŞÜYOR'

2018’de buluştuğumuzda “Hayat şartları insanları biraz sertleştirdi. İhtiyaçlar piramidini göz önüne getirdiğimizde insanların sanatı ve müziği düşünecek hali pek yok” demiştiniz. Şimdi ne düşünüyorsunuz?

Değişen pek bir şey yok! Yaşam standartlarımız gittikçe düşüyor ve bir konsere bilet alıp gitmek başlı başına bir mesele. Bizim yaptığımız biraz hayal kurdurmak, başka bir dünyanın mümkün olabildiğini göstermek sadece. Ülke ve dünya gündemimiz iç açıcı değil fakat ruhumuzu okşayan, bize iyi gelen şeylerin başına sanatı koymak isterim. Sanat yaşamla bağımızı güçlendiriyor; bizi tüm olumsuz duygulara karşı daha dirençli kılıyor.

Müzikalitede armonik zenginliğe önem vermenizin geniş çevrelerce anlaşılamama gibi bir sorun yarattığına inanıyor musunuz? 

Elbette düşünüyorum. Bu damak tadınızın ne kadar gelişmiş olduğuyla çok benzer bir durum aslında. Kulağınız da ne kadar gelişmişse dinlediğiniz şeylerden zevk almanız da o kadar zorlaşıyor. Genel müzik algısıyla üretilen işlere hep mesafeli durmuşumdur.

Ülkemizde caz ve alternatif müziğin ‘üvey evlat’ muamelesi gördüğü eleştirisine katılıyor musunuz?

Hayır katılmıyorum. Caz müziğin popüler olmak gibi bir derdi yok ki. Özellikle alternatif müziğin ana akımın yerine geçtiğini düşünüyorum.

Bundan sonraki projeleriniz nedir?

Yepyeni şarkılar yolda. Sürpriz bir projeyi de önümüzdeki aylarda paylaşıyor olacağım. 2024 yılının benim açımdan daha hareketli geçeceğini düşünüyorum.


Haber Kaynağı : 12punto

İlgili Haberler

Şenay Lambaoğlu röportaj Söyleşi