Türkiye’de bağımsız medya kuruluşları, Google’ın algoritma değişiklikleri nedeniyle trafiklerinin dramatik şekilde düştüğünü, bunun da ekonomik olarak sürdürülebilirliklerini tehdit ettiğini söylüyor.
Geçmişte de benzer iddialar dile getirilmişti ancak bu kez durum daha vahim: Google’ın Keşfet ve Haberler gibi araçlarından gelen okur trafiği bir anda yüzde 98 oranında kesilmiş durumda. Ve en acı olanı, bunu neden yaşadıklarına dair net bir yanıt alamıyorlar.
Google’ın algoritmaları şeffaf değil. Ne zaman, hangi içeriklerin öne çıkarılacağı, hangi kaynakların görünmez olacağı büyük ölçüde belirsiz.
Şirketin iddiasına göre, bu değişiklikler kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yapılıyor. Ancak gerçekte, medya kuruluşları açısından bakıldığında bu “iyileştirmenin” anlamı bambaşka: Bir gün var olan trafiğin ertesi gün buhar olup uçması, reklam gelirlerinin düşmesi ve sonuç olarak medya organlarının kapanma noktasına gelmesi.
Bağımsız medya, zaten siyasi baskılarla boğuşurken şimdi bir de bu tür dijital devlerin “görünmez sansürü” ile karşı karşıya. Ancak burada kritik bir soru var: Bu gerçekten bağımsız medya kuruluşlarına özel bir saldırı mı, yoksa daha geniş bir algoritmik dönüşümün yan etkisi mi?
Bu sorunun yanıtı önemli çünkü eğer Google kasıtlı olarak belirli medya kuruluşlarını hedef alıyorsa, bu açık bir sansürdür. Ancak, eğer olay sadece algoritmik bir güncellemenin sonucunda gerçekleşiyorsa, o zaman asıl problem Google’a olan bağımlılığın geldiği noktadır. Ve burada medyanın da kendi payına düşen sorumluluklar var.
GOGGLE'IN BU DURUMA GELMESİNDEN SİZ DE SORUMLUSUNUZ
Yıllardır haber sitelerinin Google’a teslim olmasını izledik. Reklam departmanları kurmadılar, kendi reklam ağlarını oluşturmadılar, Google News’e dahil olabilmek için can attılar. Yetmedi, haberleri bile SEO uyumlu yazmaya başladılar. Manşetlerden köşe yazılarına kadar her şey “Google algoritmalarına uygun” hale getirildi. Haber başlıkları, en çok aranan anahtar kelimelerle dolduruldu. Sonuç? Medya, kendi kaderini Google’ın insafına bıraktı.
Şimdi ise şikayet ediyorlar: “Google bizi engelliyor, trafiklerimizi kesiyor!” E, tabii ki kesecek! Onun ekosistemine, onun kurallarına bu kadar bağımlı hale gelmişseniz, günün birinde böyle bir darbe almanız kaçınılmazdı.
Bağımsız medya gerçekten bağımsız olsaydı, Google’ın algoritma değişiklikleri onları bu kadar sarsmazdı. Ama artık “bağımsız” kelimesi bile bir yanılsamadan ibaret. Ekosistem öyle bir kuruldu ki, gazetecilik Google’ın ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin ticari kararlarına bağımlı hale geldi.
SIRA YOUTUBE'DA
Şimdi bir grup insan da YouTube üzerinden yayın yapıyor ve içeriklerinden telif hakları geliri elde ediyor. Bugün izlenme başına gelir kazananlar, yarın Google’ın bir güncellemesiyle o gelir kapısının kapanmayacağının garantisini verebilir mi? Şu anda bağımsız medyanın başına gelenler, yarın YouTube yayıncılarının da başına gelecek. Algoritmalar değişecek, para akışı bir anda kesilecek ve yine “Sansür mü var?” tartışmaları başlayacak.
Ama işin aslı şu: Google, kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir teknoloji şirketi. Kimseyi yaşatmak ya da kimseyi batırmak gibi bir ideolojik motivasyonu yok. Onun derdi para. Ama bağımsız medya yıllardır kendi reklam modelini oluşturmadığı için şimdi sudan çıkmış balık gibi çırpınıyor.
GOOGLE'I PROTESTO ETMEYENLER, AMERİKA'YA KARŞI CEPHE ALANLAR
Her sorunda Amerika’yı suçlayanlar, onun karşısında durulması gerektiğini söyleyenler, en küçük bir internet problemlerinde neden soluğu Google’da alıyor? Google’ın reklam politikalarına karşı kamu kurumları neden bir adım atmıyor?
Daha da ilginci, Google’ın SEO algoritması sayesinde, iftar saatlerinden egzama tedavisine kadar her sorunun cevabını Hürriyet, Milliyet, Sabah gibi gazetelerden almamız kamu otoritelerini neden rahatsız etmiyor?
Netflix’te hangi dizinin oynayacağına, Exxen’de kimin yer alacağına karışan kamu kurumları, Google’ın algoritmalarıyla medyanın ezilmesine neden sessiz kalıyor?
Bu soruların cevapları net. Çünkü Google’ın tekelci yapısına karşı bir direniş göstermedikleri gibi, medya da kendi geleceğini teknoloji devlerine teslim etmiş durumda. Bugün yaşanan kriz, yalnızca bağımsız medya kuruluşlarının değil, hepimizin krizidir. Ama ne gariptir ki, çözüme dair kimsenin somut bir adımı yok.
Şimdi herkes Google’dan medet umuyor. Ama Google ne bağımsız medyayı kurtarmak zorunda ne de bu gidişatı değiştirmek için özel bir çaba gösterecek. Medya, eğer gerçekten bağımsız olmak istiyorsa, önce kendi bağımlılıklarını sorgulamalı.
EN AZINDAN İŞE ARAMA İLE BAŞLAYALIM
Google’a olan bağımlılığımızı azaltmak için küçük ama etkili bir adım atabiliriz: Aramalarımızı Google dışında yapmak.
Eğer siz de farklı arama motorlarını denemek isterseniz, işte alternatifler:
Netizenler İçin Google Alternatifi Arama Motorları – 1
https://www.netizenlist.com/netizenler-icin-google-alternatifi-arama-motorlari-1/
Netizenler İçin Google Alternatifi Arama Motorları – 2
https://www.netizenlist.com/netizenler-icin-google-alternatifi-arama-motorlari-2/
Bağımsız medyayı gerçekten desteklemek istiyorsak, Google’ın dayattığı bilgi tekeline mahkûm olmamak için küçük adımlarla başlayabiliriz.
Çok Okunanlar

Ferhat Göçer'den çarpıcı Volkan Konak açıklaması: 'Defalarca uyardım...'

Bir kare fotoğrafın faturası...

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan olağanüstü kurultay açıklaması! Aday olacak mı?

Gelinim Mutfakta 1 Nisan Salı puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

Reyting sonuçları açıklandı! 31 Mart Pazartesi günü en çok izlenen yapım ne oldu

Allah Sayıştay'dan razı olsun, iyi ki var

İmamoğlu'nun tutuklanması seçim sonuçlarını etkiledi

Volkan Konak'ın ölmeden önceki ana ait yeni görüntü ortaya çıktı!

Bir yaş günü düşünceleri

Sırrı Süreyya Önder Volkan Konak'ın nasihatını tutacağını söyledi!