Kiralama fikri, aslında çok eski. Tarih boyunca insanlar sahip olamadıkları şeyleri paylaşarak, ödünç alarak, kullanıp geri vererek yaşadı. Fakat bu model endüstri çağında unutuldu; yerini sahip olma tutkusuna bıraktı. Şimdi o döngü yeniden başlıyor. Erişim ekonomisi, “sahip olmadan kullan” felsefesiyle çağın tüketim ahlakını baştan yazıyor.
Elektronik cihaz kiralama platformu Kiralarsın (kiralarsin.com), bu dönüşümün Türkiye’deki en ilginç örneklerinden biri. Kurucusu Başak Baykan, girişimi bir “Netflix modeli” olarak tanımlıyor. Abone oluyorsunuz, cihaz kiralıyorsunuz, kullanıyor, dilerseniz satın alıyorsunuz. Her şey dijital, her şey esnek.
Erişim ekonomisi: yeni statü sembolü
Eskiden lüks, sahip olmakla ölçülürdü; artık erişebilmekle ölçülüyor. Arabayı kiralıyorsun, evi kiralıyorsun, şimdi de teknolojiyi kiralıyorsun. Bu modelin adı “döngüsel ekonomi.” Kaynakları tüketmeden, sürekli yeniden kullanarak üretim ve tüketimi dengelemek. Kiralarsın’ın farkı, bu fikri elektronik cihaz dünyasına getirmesi.
Bir dönem “leasing” şirketlerin finansal oyunuydu; bugün erişim ekonomisi bireyin sürdürülebilirlik manifestosu haline geldi.
Deneyerek tüketmek
Kiralarsın’ın ilginç tarafı yalnızca tasarruf sağlaması değil, deneyimle karar verme fırsatı sunması. Artık bir laptop ya da telefon almadan önce onu üç günlüğüne evinizde deneyebiliyorsunuz. Beğenmezseniz iade ediyorsunuz; beğenirseniz kiralamayı uzatıyor ya da satın alıyorsunuz. Böylece hem ikinci elin belirsizliğinden kurtuluyorsunuz hem de gereksiz tüketime engel oluyorsunuz.
Aile ekonomisinde kiralama çağı
Programda beni en çok etkileyen örnek, ebeveynlerin oyun konsolu ya da bebek eşyası kiralamasıydı. Çünkü bu ürünlerin kullanım ömrü kısa, fiyatı yüksek. Çocuk büyüdüğünde ya da heves geçtiğinde evde yer kaplayan, kimseye satılamayan bir “nesne mezarlığı”na dönüşüyorlar.
Bir ebeveyn için cihaz kiralamak, hem bütçe hem pedagojik denge açısından akıllıca bir karar. Çocuğa sınır koymak, tüketimi öğretmek.
Start-up değil, tüketim alışkanlığı
Başak Baykan, “Biz artık sadece bir start-up değiliz, bir davranış değişikliğini yönetiyoruz” diyor. Gerçekten de mesele sadece kiralama değil; sahip olma refleksinden vazgeçebilmek.
Türkiye’de bu kavram ilk başta kuşkuyla karşılanmış ama bugün kullanıcılar markayı savunur hale gelmiş. Bu da önemli bir kültürel kırılma. İnsanlar artık “malın” değil, “erişimin” değerini anlıyor.
Yeşil bir tercih
Her gönderim için karbon nötr kargo kullanmaları, elektronik atıkları azaltmaları, sürdürülebilirliği somut hale getiriyor. Bu, moda bir söylem değil; iş modelinin temelinde yer alıyor. Çünkü teknoloji artık sadece yenilik değil, sorumluluk da demek.
Global bir iddia
Kiralarsın, İngiltere’de Rundle (userundle.com) markasıyla faaliyet gösteriyor. Bu cesur bir adım. Çünkü bir girişim için başka bir ülkeye açılmak, sadece teknik değil kültürel bir meydan okuma. Türkiye’de “neden kiralayayım” sorusunu aşmış bir markanın şimdi “neden satın alayım” diyen bir pazara adım atması da ironik biçimde ilginç.
Sonuç
Kiralarsın’ın hikayesi, Türkiye’nin start-up ekosistemi için tipik değil. Çünkü burada mesele yalnızca girişimcilik değil, tüketim etiğinin yeniden tanımlanması.
Erişim ekonomisi, minimalizmle birleştiğinde “daha az sahip ol, daha çok yaşa” ilkesine dönüşüyor.
Belki de geleceğin lüksü, artık satın almak değil, kiralayabilmek olacak.
Çok Okunanlar
                Papa’nın Ziyareti Hayır mı Şer mi - 2
                Fakirliğin gölgesinde sessizce yok oluyoruz!
                Operasyon hamlesi işe yaramadı
                Moldova'dan sonra Karadağ
                Hakan Fidan için şaibeli diploma iddiaları gündem olmuştu
                Devlet Bahçeli: Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi hayırlara vesile olacak
                Bahçeli'nin geçmişteki Demirtaş sözleri yeniden gündemde
                Babacan ve Davutoğlu'na AKP'den teklif geldi iddialarına açıklama
                Sahip olmadan yaşamak: Kiralarsın ve yeni nesil tüketim ahlakı
                MHP'li belediye hakkında yolsuzluk iddiaları