Dijital içerik platformları hayatımızın tam ortasına yerleşti. Ancak izleyici olarak artık sadece “ne izleyeceğim?” sorusunu sormuyorum. Aynı zamanda “nerede izleyeceğim?”, “uygulaması ne kadar stabil?”, “altyazı var mı?”, “dublaj var mı?” gibi sorular da en az içerik kadar önemli hale geldi. İşte bu yazıda Türkiye’de aktif olan streaming platformlarını hem içerik kalitesi, hem de kullanıcı deneyimi üzerinden kendi gözlemlerime dayanarak değerlendiriyorum. Ayrıca her platform için bir de izlenmeye değer içerik öneriyorum.
Amazon Prime Video
Benim en çok tercih ettiğim platform Amazon Prime Video. Arayüzü zaman zaman karmaşık olabiliyor ama içerik seçkisi gerçekten kaliteli. Özellikle “Fleabag” gibi zekâsıyla öne çıkan işler ve “Reacher” gibi sürükleyici diziler Prime’ın sessiz ama derin stratejisini gösteriyor. Altyazı eksiklikleri bazen sinir bozucu olsa da içerik odaklılığı bana göre en sağlam duruşa sahip.
Yıldız: (5/5)
Netflix
Netflix, teknik olarak hâlâ açık ara en iyi çalışan platform. Uygulama hem mobilde hem de web’de hızlı, sezgisel ve takılmıyor. En önemli artısı ise neredeyse tüm içeriklere Türkçe dublaj yapıyor olması. “The Blacklist” dizisinin 8. sezonu ve sonrası dışında Türkçe dublajsız içerik neredeyse yok. Bu eksikliği de umarım yakın zamanda kapatırlar. “Love, Death & Robots” gibi içerikler ve arşive yeniden eklenen “Dr. House” hâlâ büyük kozlar.
Yıldız: (4/5)
TV+ (Turkcell)
TV+’ı uzun süredir kullanıyorum. Teknik olarak uygulaması zaman zaman sorun çıkarabiliyor; arayüzü eski ve güncellenmeye ihtiyaç duyuyor. Ancak içerik tarafında çok başarılı. Neredeyse tüm yapımlar Türkçe dublajlı ve çocuklar için de bolca içerik var. Lineer TV ve offline izleme seçenekleri de cabası. Arayüzü yenilense çok daha yukarıda olabilirdi.
Yıldız: (4/5)
TOD
TOD, özellikle spor severler için önemli bir platform. Formula 1 ve futbol maçları için olmazsa olmaz hale geldi. Ancak fiyat politikasını gerçekten pahalı buluyorum. HBO içeriklerini barındırması büyük avantaj ama dizi-film tarafı hâlâ sınırlı. “Chernobyl” gibi bir yapımı ilk kez izlemem bu platform sayesinde olmuştu. Uygulama mobilde fena değil ama web’de hantal.
Yıldız: (4/5)
Max (eski BluTV)
Max, eski BluTV’nin yeni yüzü ama ben henüz kişisel olarak deneyimlemedim. Warner Bros. Discovery çatısı altına geçtikten sonra içerik kataloğu genişledi, bunu biliyorum. Yerli dramalardaki istikrarı geçmişten geliyor; özellikle “Saygı” gibi yapımlar bu gücün örneği. Ancak teknik deneyim hakkında şimdilik doğrudan yorum yapmam doğru olmaz.
Yıldız: (4/5)
Gain
Gain ilk çıktığında çok şey vaat ediyordu. Dikey içerikler, kısa videolar, genç hedef kitle… Ancak zamanla yönünü kaybetti. Yine de hâlâ izlemeye değer iş çıkarabiliyor. “Ayak İşleri” bunun en iyi örneği. Uygulama sade ama içerik keşfi zor; algoritma yok denecek kadar az. Bazı içerikler gerçekten harika ama bulunamıyor.
Yıldız: (3/5)
Disney+
Disney+ Türkiye’ye büyük yerli içerik yatırımıyla girdi ama sonra sessizce geri adım attı. Teknik açıdan çok başarılı; arayüzü temiz, hızlı ve şık. Ama içerik politikası istikrarsız. “The Mandalorian” hâlâ platformun yüz akı. Ancak yerli izleyiciyi bağlayacak bir stratejiye sahip değil.
Yıldız: (3/5)
Exxen
Exxen içerik açısından çok kalabalık ama uygulama bunu taşıyamıyor. Hem mobilde hem web’de sürekli donma, kopma yaşanıyor. Arayüzü zamanın gerisinde. Ama buna rağmen “Gibi” gibi kültleşmiş yapımlarla sadık izleyicisini elinde tutabiliyor. İçeriği kadar teknik tarafını da geliştirse çok daha iyi bir noktaya gelebilir.
Yıldız: (2/5)
PuhuTV
PuhuTV artık yeni içerik üretmeyen ama arşiv değeri taşıyan bir platform. Uygulaması basit ama modası geçmiş. Yine de “Şahsiyet” gibi bir işi hâlâ ücretsiz izleyebilmek önemli bir artı.
Yıldız: (1/5)
Sonuç: Sadece Ne İzlediğim Değil, Nerede İzlediğim de Önemli
Streaming platformları artık sadece içerikle değil, deneyimle ayakta kalıyor. Amazon Prime Video içerik seçkisiyle benim için zirvede. Netflix teknik mükemmelliği ve Türkçeye verdiği önemle güvenli bir liman. TV+ içerik açısından beklentimin üzerinde; teknik tarafı toparlarsa çok daha iddialı olabilir. TOD, spor içeriğiyle güçlü ama pahalı. Max’i ise henüz deneyimlemedim, ama geçmiş BluTV çizgisini sürdüreceğini varsayıyorum. Kiminle ekran karşısına geçtiğime, sadece içerikten değil, tasarımdan, erişimden, dil desteğinden, fiyatından ve akışından yola çıkarak karar veriyorum. Çünkü artık sadece ne izlediğim değil, nerede izlediğim de en az onun kadar önemli.
Çok Okunanlar

Terör örgütünün sözde kongresinde dikkat çeken ayrıntı

Terör örgütünün fesih kararı sonrası 'Yeni Anayasa' hazırlığı

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Gelinim Mutfakta 13 Mayıs Salı puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

Bölücü örgüt PKK fesih kararı aldı, yandaş medya yeni yol haritasını açıkladı

Cemil Önal suikastının tanığı konuştu...

Reyting sonuçları belli oldu! 12 Mayıs'ta en çok izlenen yapım ne oldu?

Esra Erol'da programında ortaya çıkan aile skandalı: Cezaları belli oldu!

14 Mayıs 2025 gazete manşetleri

Yeni seçilen Papa Kayserili mi?