Hazır çökmüşken biz mi kursak acaba?

CHP'li hatta bazı AKP'li belediyeler belediyelere bağlı kreşler kuruyor. Bu harika! Bu kreşlerin ücretleri piyasaya göre düşük olmakla birlikte çok nitelikli olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Çankaya Belediyesi'nin kreşleri bir harika. Demek ki belediyeler eğitim kurumu kurabiliyor. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde dijital hayvanat bahçesi kurdu. Demek ki olabiliyor. Çocuklarımızın eğitimine katkı vermenin, ucuz, nitelikli ve ekoloji dostu yolları varmış. 

İktidarıyla muhalefetiyle çeşitli belediyeler gençlerimize yazılım kursları açabiliyor. Pek çoğu da nitelik bakımından hiç fena değil. 

Meslek edindirme kursları ne zamandır açık. Bu kurslarda meslek kazanan çok sayıda insanımız var. Demek ki olabiliyor. Belediyeler eğitime el atabiliyor, atınca da gayet başarılı olabiliyor. 

AKP'nin son yirmi yılda eğitimi yazboz tahtasına çevirip rezil ettiği hepimizin malumu. Bu durum bazılarımızda önceki eğitim sisteminin çok matah bir şey olduğu kanısını uyandırabiliyor. 

Önceki dönemin eğitim-öğretim sistemini çok berrak bir şekilde anımsıyorum. Ders malzemeleri açık. İsteyen bakabilir. O zamanki eğitim de ne laik ne bilimsel ne de parasızdı. Ezbercilik konusunda bugünkünden daha beterdi belki de. Geçmiş dönemle ilgili anlaşmazlığa düşebiliriz ama herhalde mevcut durumun kötü olduğu konusunda mutabıkızdır. Öyle olmasa AKP bile her seçim sonrası bakan değiştirir miydi?

Konumuza dönelim. Evet, belediyeler eğitime el atabilir. Umarım atar. Beklentim bu yönde. Zira ihtiyaç da var. 

Mevcut sistemde öğretmenler tükeniyor, geçinemiyor. Çocuklarımız eğitim alamıyor. Aileler kaygılı. Çocuklarımıza meslek kazandırmayı bırakın asgari düzeyde Türkçe veya matematik bile öğretemiyor sistemimiz. 

AKP'nin eğitim sistemimini bozmasından yararlanmak suretiyle bu kez gerçekten bilimsel ve laik eğitim verebiliriz. Çankaya Belediyesi bu konuda öncülük yapabilir. Çankaya Belediyesi'nin öncülüğünde, paralı ama görece ucuz, başarılı öğrencilere burslu bir şekilde eğitim yapan ortaöğretim kurumları kurulabilir. Hatta bu kez AKP'nin müfredatıyla da sınırlı değiliz. Gerçekten bilimsel eğitim veren, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda meslek sahibi bireyler yetiştiren ve belki de en önemlisi, uyuşturucudan ve çetelerden kurtarılmış okullar kurulabilir. CHP iç kavgalarını erteleyip belediye başkan adayına karar verirse kendisinden en büyük talebim bu okulları kurmasıdır. Böylece vatana, gençliğe sahip çıkmış olacağız. 

Çok dilli, çok kültürlü, bilimsel, güvenli ve çağın ihtiyaçlarına uygun eğitim kurumları kurulabilir. Üstelik hepsinin tek biçimli olmasına da gerek yok. Biri Waldorf sistemini bir başkası Fransız ekolünü bir diğeri Anglosakson ekolünü hatta yürekli biri çağımıza uygun bir köy/kent enstitüsü modelini benimseyebilir. Söküğünü dikebilen, tamir yapabilen, ziraatla uğraşabilen ama en önemlisi aklını mantığını kullanabilen gençler yetiştirmeliyiz. Bunun en kestirme yolu doğru eğitim-öğretim modellerini yaratmaktır. Yoksa, her şeyin güllük gülistanlık olacağı, iktidarın ''devrimcilere'' veya ''modern'' insanlara devrolacağı günü bekleyecek olursak ''biraz'' geç kalabiliriz. Ne dersiniz? Bunu da devrimden sonrasına bırakmasak, nasıl olur?