Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2634
Dolar
Arrow
34,1520
İngiliz Sterlini
Arrow
45,9557
Altın
Arrow
2934,0000
BIST
Arrow
9.777

Suçsuzluk Karinesi Ve Basın -1-

Suçsuzluk karinesini düzenleyen Anayasa kuralları:

-Anayasa’nın temel haklar ve ödevleri düzenleyen ikinci kısmının “kişinin hakları ve ödevleri” başlığını taşıyan ikinci bölümünde suç ve cezalara ilişkin bir esas olarak 38. maddenin dördüncü fıkrasında; 

-“Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde, bu hükme paralel şekilde “Temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının durdurulması” başlıklı 15. maddesinin ikinci fıkrasının son kısmında, 

-“...suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde korunmuştur. Anlaşıldığı üzere suçsuzluk karinesi, sanığa mahkemelerin tarafsızlığı garantisi veren, onun kusuru ispat edilmeden suçlu gibi muamele görmesini engelleyen dokunulmaz anayasal (AY m. 38/IV, 15/IV) bir haktır. 

Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.

(Ek: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir.

(Ek: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.

(Ek: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga: 7/5/2004-5170/5 md.)

(Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.

İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.

(Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

C. SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR (ANY. MADDE 38)

Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.

Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.

(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsîdir.(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.

(Mülga: 7.5.2004-5170/5 md.)

(Değişik: 7.5.2004-5170/5 md.)Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.

(Değişik: 7.5.2004-5170/5 md.)Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KULLANILMASININ DURDURULMASI

Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. 

Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

(Anayasa- Madde 15)

Anayasanın 38. Maddesinde Suçsuzluk karinesi: Hiç kus¸kusuz tüm dünyada kabul edilen hukuk prensiplerinden birisidir.

Suçsuzluk karinesi, bir suçtan dolayı kovuşturulan kişinin, suçluluğu mahkeme kararıyla sabit olmadıkça suçlu sayılmamasını ifade etmektedir. Bu karineyi ifade etmek üzere doktrinde “suçsuzluk karinesi”, “masumluk karinesi” ve” masumiyet karinesi” deyimlerinin kullanıldığı görülmektedir. Doktrinde bu ilke karine ötesinde bir hak olarak da kabul edilmektedir. Bu anlamda “muhakemenin sonuna kadar suçsuz sayılma hakkı” ve “masum sayılma hakkı” ifadeleri de kullanılmaktadır. 

-Aayasa’nın temel haklar ve ödevleri düzenleyen ikinci kısmının “kişinin hakları ve ödevleri” başlığını taşıyan ikinci bölümünde suç ve cezalara ilişkin bir esas olarak 38. maddenin dördüncü fıkrasında; 

-“Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde, bu hükme paralel şekilde “Temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının durdurulması” başlıklı 15. maddesinin ikinci fıkrasının son kısmında, 

-“...suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde korunmuştur. Anlaşıldığı üzere suçsuzluk karinesi, sanığa mahkemelerin tarafsızlığı garantisi veren, onun kusuru ispat edilmeden suçlu gibi muamele görmesini engelleyen dokunulmaz anayasal (AY m. 38/IV, 15/IV) bir haktır.