Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2634
Dolar
Arrow
34,1520
İngiliz Sterlini
Arrow
45,9557
Altın
Arrow
2934,0000
BIST
Arrow
9.777

Yargıtay Anayasa Mahkemesi hakkında suç duyurusunda bulundu!

Yargıtay Anayasa Mahkemesi hakkında suç duyurusunda bulundu! Türkiye Cumhuriyeti hukuk düzeninin ve hukuk birikiminin ilk defa karşılaştığı bir sorun.

Yargıtay’ın böyle bir yetkisi var mı? Yargıtay mı büyük Anayasa Mahkemesi mi büyük? Kamuoyunda sorular bu iki  soruda özetlenebilir. Konu ile ilgili olan pek çok insan bu soruların cevabını merak ediyor.

Bu mu büyük o mu büyük sorusunun hukuki bir anlamı yoktur. Maç izlemiyoruz. Bu mu döver o mu döver diye boks maçı da izlemiyoruz. Soruna hukuk biliminin kavram ve ilkeleri açısından bakmak lazım. Hukuk biliminin işaret ettiği gerçekler nelerdir? Bu gerçeklere bakmak lazım.

Önce Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerini inceleyelim. Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir hak ihlali kararı verip veremeyeceğine bakalım. Hak ihlali kararı vermeye yetkili mi değil mi buna bakalım. Hukuki gerçeğe anayasanın bu konudaki kurallarına bakarak ulaşabiliriz.

Anayasa Mahkemesi'nin görevleri ve yetkileri nedir? 

Türkiye'deki anayasal yüksek yargı organlarından biridir. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.[3]

“Anayasa Mahkemesi'nin işlevi, genellikle soyut hukuki meseleleri çözmek, yani hukuki ilkeleri objektif olarak açıklamak ve devletin özgürlüklere dayalı demokratik düzenini koruma görevini üstlenmek şeklinde özetlenebilir. Anayasa  Mahkemesi yalnızca kanunları Anayasa'ya uygun hale getirmek amacıyla iptal edebilir.” 

Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla diğer devlet organlarını bağlayan bağımsız bir devlet organıdır. Mahkeme, kendi idari işlerini yürütme yetkisine sahiptir ve üyeleri hakkındaki ceza davalarını bile kendisi yürütür. Bu bağımsızlık, Anayasa Mahkemesi'ni tam anlamıyla bir Anayasa Organı haline getirir.” 

Bireysel başvuru

Bireysel başvurunun uygulamaya geçirilmesiyle, kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep olduğu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmıştır. Buna göre, 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla herkes, anayasamızda güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşu ve yargılama usulleri hakkında kanunun 3.maddesinde  mahkemenin  görevleri şöyle yazılmıştır: Anayasanın 152’nci maddesine göre mahkemelerce itiraz yoluyla kendisine intikal ettirilen işleri karara bağlamak.

Anayasanın 148’inci maddesi uyarınca yapılan bireysel başvuruları karara bağlamak.

Bireysel başvuru hakkı

Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.

(2) İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.

(3) Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz. (Anayasa MADDE 45)

Esas hakkındaki inceleme

Bireysel başvurunun kabul edilebilirliğine karar verilmesi hâlinde, başvurunun bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığı’na gönderilir. Adalet Bakanlığı gerekli gördüğü hâllerde görüşünü yazılı olarak Mahkemeye bildirir.

Komisyonlar ve bölümler bireysel başvuruları incelerken bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğine yönelik her türlü araştırma ve incelemeyi yapabilir. Başvuruyla ilgili gerekli görülen bilgi, belge ve deliller ilgililerden istenir.

Bölümlerin, bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır. (ANAYASA MADDE 49)

Kararlar

MADDE 50-(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. 

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.

(3) Bölümlerin esas hakkındaki kararları gerekçeleriyle birlikte ilgililere ve Adalet Bakanlığı’na tebliğ edilir ve Mahkemenin internet sayfasında yayımlanır. Bu kararlardan hangilerinin Resmî Gazete’de yayımlanacağına ilişkin hususlar İçtüzükte gösterilir.

Mahkeme kararları

Anayasa’nın madde 66 gereğince  “mahkeme kararları kesindir. Mahkeme kararları devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”

Yargıtay’ın görevleri açısısından bakınca durum şudur:

 Yargıtay Kanunu’nun  1. maddesi  gereğince Yargıtay kurum olarak şöyle tanımlanmıştır: Adliye mahkemelerince verilen ve kanunun bas¸ka bir adli yargı mer- ciine bırakmadıgˆı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile bu kanun ve digˆer kanunların hükümlerine göre görev yapan bagˆımsız bir yüksek mahkemedir. “ Bu ilgili yasaları incelediğimizde Yargıtayın Anayasa Mahkemesi’ni denetleme kararlarına müdahale görevi yoktur. 

SONUÇ:

Anayasa Mahkemesi’nin kararında hak ihlali bulunduğu sunucuna varılmıştır. Bu hak ihlalinin yerine getirilmesi yine anayasal zorunluluktur. Anayasa Mahkemesi kararları devletin kurumlarını bağlar. Yargı kuruluşlarını da bağlar. Mahkemeler Anayasa Mahkemesi kararlarına uyumak zorundadırlar. Anayasa Mahkemesi'nin kararını uygulamamak hukuk devletini hiçe saymak demektir.

Kaldı ki ortada bir suç da yoktur. Bir disiplin suçu da yoktur. Yargıtay’ın hangi eylemi esas alarak suç ihbarında bulunduğunu bilmiyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin bildiğimiz eylemi hak ihlalini tespit etmektir. Hak ihlalini tespit etmek bir yargısal işlemdir. yargısal işlemleri suç saymak demek yukarıda da belirttiğimiz gibi hukuk devleti ilkesine hiç tereddütsüz aykırıdır. Ülkemizin güvencesi olan yargının bu durumlara düşmesi çok acı vericidir.